Homeros’un sesi 24 saat boyunca yankılanacak! Anadolu’nun sözlü mirası Troya’da yaşatılıyor

KORAY ERDOĞAN / Türkiye Today -  Bu etkinlik, hem Homeros'un "İlyada" destanını hem de Anadolu'nun kadim söz mirasını yaşatmak amacıyla gerçekleştiriliyor. Troya'nın tarihi ve Homeros'un eserleri, dünya edebiyatının temellerini atarken, bu gelenek 21 Mart’ta Troya Müzesi’nde bir kere daha hayat buluyor.

Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük, etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada, Homeros'un destanının yalnızca bir edebi eser değil, aynı zamanda Anadolu'nun sesini ve kimliğini yansıttığını vurguladı.

Gölcük, bu özel etkinliği şu sözlerle özetledi:

"21 Mart’ta Troya Müzesi’nde gerçekleşecek etkinliği üç kelimeyle özetleyecek olursam: Kesintisiz Destan Nöbeti. Çünkü biz burada yalnızca bir şiir okumayacağız; Anadolu’nun en eski ve en büyük söz mirasına, Homeros’un sesine sahip çıkacağız."

İLYADA: ANADOLU'NUN SÖZLÜ GELENEĞİNİN TEMELİ

İlyada, sadece Antik Yunan edebiyatının değil, dünya edebiyatının temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor. Ancak Rıdvan Gölcük'e göre, bu destanın kökleri Anadolu'nun derin tarihine dayanıyor.

Gölcük, "Homeros’un sesini duymak demek, Anadolu’nun sesini duymak demektir. Çünkü Homeros, Anadolu’nun çocuğudur," diyerek, Homeros’un Anadolu kültüründeki derin izlerini vurguladı.

Bu önemli etkinlikte, gönüllüler "İlyada"yı 24 saat boyunca kesintisiz okuyarak, Homeros’un destanını bugüne taşıyacaklar. Gölcük, bu anlamlı etkinliği bir adım daha ileri götürerek, "İlyada’nın 24 saat boyunca kesintisiz okunması, Türkiye’de ve dünyada bir ilk olacak," dedi.

TROYA MÜZESİ VE HOMEROS'UN SESİ

Troya, Homeros’un anlatılarının merkezinde yer alan bir antik şehir olarak, tarih boyunca büyük bir kültürel öneme sahip olmuştur. Bu bağlamda, Troya Müzesi, yalnızca bir arkeolojik alan değil, aynı zamanda Homeros'un destanlarını yeniden canlandıran bir kültürel merkez haline gelmiştir. "Homeros’un anlattığı Troya, bizim Troya’mızdır," diyen Gölcük, Troya Müzesi'ni Homeros’un mirasını yaşatan bir platform olarak tanımladı.

Etkinliğin yapılacağı Polyksena Lahti, Troya’nın kalbinde, antik destanın hayata geçirileceği mekân olarak seçildi. Bu alanda, "İlyada"nın sesinin, hem taşlara hem de insanlara işlemesi hedefleniyor.

ANADOLU'NUN HAFIZASINA SAHİP ÇIKMAK

Rıdvan Gölcük, etkinliğin önemini bir kez daha vurgulayarak, "İlyada denince birçok insan onu Antik Yunan kültürünün bir eseri gibi düşünse de, biz biliyoruz ki bu destan, Çanakkale kıyılarında, İzmir’in rüzgârında, Anadolu’nun binlerce yıllık anlatı geleneğinde yankılanan bir sestir," dedi.

Bu etkinlik, aynı zamanda Anadolu’nun kadim hafızasını yaşatmanın bir yolu olarak görülüyor. "Homeros’u okumak, yalnızca bir destanı okumak değil; Anadolu’nun kadim hafızasına sahip çıkmaktır. Kendi sesimizi, kendi kimliğimizi, dünya kültür tarihine kazınmış en büyük metinlerden biri aracılığıyla yeniden hatırlamaktır," diyen Gölcük, etkinliğin amacını daha da netleştiriyor.

KESİNTİSİZ DESTAN NÖBETİ: BİR KÜLTÜREL MİRASIN YAŞATILMASI

21 Mart’ta Troya Müzesi’nde başlayacak olan bu etkinlik, yalnızca bir edebi etkinlik değil, aynı zamanda Homeros’un sesini dünyaya duyurmanın, Anadolu’nun kadim kültür mirasını gelecek nesillere aktarmanın bir yolu olacak.

24 saat boyunca sürecek olan "Kesintisiz Destan Nöbeti"ne katılan gönüllüler, "İlyada"yı okuyarak bu büyük şiirin bir parçası olacaklar. Gölcük, bu etkinlik aracılığıyla, "Homeros’un sesi susmayacak, Anadolu’nun yankısı hiç bitmeyecek" diyerek, etkinliğin amacını bir kez daha pekiştiriyor.