Karikatürist yazar Hasan Aycın "Gazze'den umut ışığı doğuyor. Hanzala'nın yüzünü göreceğiz"

Kaynak: Anadolu Ajansı
- Güncelleme:
Kültür - Sanat Haberleri  / Anadolu Ajansı

45 yıllık sanat hayatını anlatan Hasan Aycın, "Eski dünya çöküyor ve Gazze'den insanlığa bir umut ışığı doğuyor. Artık dünya eskisi gibi olmayacak. ABD'nin sonunu insanlık konuşmaya başladı" dedi. Aycın'ın eserleri dünya çapında ilgi gördü.

Filistin, Kudüs, Gazze çizimleriyle tanınan çizer ve yazar Hasan Aycın 45 yıllık sanat hayatını, kültür ve sanata dair düşüncelerini paylaştı. Anadolu Ajansı’nın "Türkiye'nin Çınarları" projesi kapsamında fotoğrafladığı sanatçılar arasında yer alan Aycın, tasavvufta “haddini bilmek/kendini bilmek” düsturunu benimsediğini ifade etti.

“ASL OLAN İNSANIN KENDİNİ BİLMESİ”

Verdiği özel röportajda "Aslında benim çalışmalarım anonim sayılabilir. Ben dağ başında yaşamıyorum, dostlarım, arkadaşlarım var. Bu 45 yılı birlikte geçirdiğim insanlar var. Ben hep bu ortamların içinden beslendim." Diyen Aycın kendini bilmeye dair şunları ifade etti:

"Asl olan insanın kendini bilmesi. Kendini bildikten sonra da kendini var edeni bilmesi esastır. Ben hep kendimi bilmek ve tanımak derdinde oldum. Halen de öyle devam ediyor. Evren nedir? Yeryüzü nedir? İnsanoğlunun serüveni nedir? Bu serüven içinde benim hikayem nedir? sorularına cevap aradım. İnsan soru soran bir varlıktır. Soruların cevaplarını ya hazır bulursunuz ya da bulamazsanız. Ancak soru, soru olmaktan çıkmaz. Oturur, o cevapların peşine düşersiniz. Ben galiba biraz onu yapmaya çalıştım."

DUA ŞART

Genç çizerlere de tavsiyelerde bulunan Hasan Aycın, "2010 yılında bir sergime anne-oğul iki kişi gelmişti. Delikanlının koltuğunun altında bayağı kalınca bir dosya vardı. Çizdiği çizgiler. Bunlara baştan sona birlikte baktık. 18 yaşlarında bir delikanlı için annenin 'Ne yapalım?' anlamında bir isteği vardı. Bir dizi soruları vardı. Ben de ona 'Çocuğunuzu vazgeçirtin' demiştim. Delikanlı baştan sona hiç konuşmadı. Bütün çizgilere dikkatlice baktıktan sonra konuştuk. Yazılı çizgiler, çok başarılı... Tipler çok oturmuş, usta işi çizgiler fakat konular eften püften, dil argo ve üçte biri küfürlü. Kadıncağız şaşırdı biraz.

Çocuğa, 'Sen bu dille annenle konuşuyor musun?' dedim. 'Estağfirullah' dedi annesi. 'Dua ediyor musun?' dedim. Kaldı çocuk. Hatta buraya kadar sakız çiğnemeyle devam ediyordu. 'Oğlum dua etmelisin bence' dedim. Dua insanın Allah'la konuştuğu dilin adıdır. Naiftir, latiftir, içtendir. İnsan onunla küfredemez.” Diyerek duanın önemine vurgu yaptı.

“HANZALANIN YÜZÜNÜ GÖRECEĞİZ”

Aycın, Filistinli karikatürist Naci el-Ali'nin imzasının "Hanzala" çizgisi olduğuna değinerek, "Hanzala, güneş başlı, yalın ayak ve yamalı giysileri içerisinde arkasını insanlığa, yüzünü Filistin gerçeğine dönmüş bir tiptir. Naci el-Ali, Hanzala için 'Filistin kurtulduğunda dönecektir yüzünü' der. O umudu taşıdı ama şehit edildi. O günden sonrasını görmedi. Ben artık o kurtuluşun izlerini gördüğümü zannediyorum.

Eski dünya çöküyor ve Gazze'den insanlığa bir umut ışığı doğuyor. Artık dünya eskisi gibi olmayacak. ABD'nin sonunu insanlık konuşmaya başladı. Naci el-Ali'nin imza olarak kullandığı bu tipi ben Filistin'in simgesi olarak bütün çizgilerimde kullanmaya başladım. Naci el-Ali'den sonra Filistin konusunu dünyada en çok çizenlerden biriyim. Ben zaman zaman Hanzala'nın yüzünü gösterdim. Hanzala, Naci el-Ali'de bir imza iken bende Filistin oldu. Çünkü Naci el-Ali, tablonun içinde yaşadı, içinden baktı ve oradan çizdi. Ben ise olaya dışardan bakıyorum. Dolayısıyla ben Hanzala'yı Naci el-Ali'nin çizdiği gibi çizemem. İnşallah Hanzala'nın tamamen döndüğünü de göreceğiz."

Kaynak: Anadolu Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...