Kültür mirasımızı dişçiler söktü! Ayasofya'nın çinileri böyle kaçırılmış

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Kültür mirasımızı dişçiler söktü! Ayasofya'nın çinileri böyle kaçırılmış
Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Ayasofya ve birçok tarihî eserdeki çiniler çalınıp yerlerine aynı desende sahteleri konulmuş. Batı’daki müzelerde sergilenenler ilk günkü gibi canlıyken, bize bırakılan sahteler ise mat ve soluk...

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Batı müzelerinde sergilenen binlerce tarihî eser, aslında Türkiye topraklarından koparılmış birer kültürel hazine. Onların arasında ise İstanbul ve Anadolu’daki tarihî yapılardan sökülerek götürülen eşsiz çiniler öne çıkıyor. Ayasofya Camii, Piyale Paşa Camii, Rüstem Paşa Camii, Muradiye Külliyesi, Beyhekim Camii, Sahip Ata Medresesi ve niceleri… Hepsi çini hırsızlarının gadrine uğrayan yapılar arasında yer alıyor. 

Özellikle Osmanlı ve cumhuriyetin kaotik dönemlere çeşitli usullerle yurt dışına kaçırılan tarihî çiniler, Batı’daki Louvre ve Metropolitan gibi önemli müzelerin koleksiyonlarında bulunuyor. Bazıları için girişilen iade çabaları ise uzun yıllardır netice vermiyor.

Mevzuyu arşiv belgelerine dayanarak araştıran Dr. Ahmet Uçar, İstanbul ve Anadolu’dan yurt dışına kaçırılan binlerce parça çini olduğunu, enteresan şekilde çini kaçakçılığında Osmanlıdaki yabancı dişçilerin de rol aldığını söylüyor. 

RESTORASYON BAHANE…

Sorularımıza cevap veren Dr. Uçar “Malum çinicilik Osmanlıda ileri seviyede. Özellikle Kütahya, İznik ve Bursa merkezi konumunda. Yeni imal edilen çiniler zaten Avrupa’ya satılıyordu. Ancak Batılılar, zamanla klasik dönem çinilerine de göz dikmeye başladılar. Bazıları restorasyon bahanesiyle bulundukları yerden söküldü, kimilerinin yerine benzerleri konarak hırsızlıkların üstü örtüldü. O dönemde eski çinilerin korunması için hassasiyet gösterilmiş; devlet tarafından tedbirler alınmıştı. Fakat restorasyon ve çini uzmanlarının sayısı az olduğu için Avrupalılar bu işte öne çıktılar. Arşivlerimizde bunlara dair çok sayıda vesika var” diyor. 

İstanbul’un yanı sıra Anadolu’daki birçok yapıdan çini çalındığını kaydeden Uçar Sivas’tan Bursa’ya, Konya’da Karaman’a Anadolu’nun muhtelif yerlerindeki tarihî çiniler, Avrupa’ya kaçırılmış. Tam olarak sayısına ulaşılamasa da binlerce adet çininin çalındığını söyleyebiliriz. En çok tarihî çinimizin bulunduğu ülkeler ise Almanya, İngiltere ve Fransa’dır” şeklinde konuşuyor.

Kültür mirasımızı dişçiler söktü! Ayasofya'nın çinileri böyle kaçırılmış - 1. Resim

DİŞÇİ BARİ OYUNU!

“Çinilerimiz doğrudan hırsızlık yoluyla da Avrupa’ya taşınmış” diyen Dr. Uçar, sözlerine şöyle devam ediyor: Mesela 1919’da, Mütareke Dönemi’nde Eyüp Sultan’da büyük bir hırsızlık vakası meydana gelmiş. Dişçilik yapan Bari adlı Batılı bir şahıs, en azılı hırsızları tutarak Eyüp Sultan Türbesi’ndeki çinileri çaldırmış. Ancak o zor dönemde Osmanlı istihbaratı harekete geçerek hırsızları ve eserlerin önemli bir kısmını yakalamış. Dişçi Bari, işgalci Fransız askerlerinin yardımıyla sınır dışına çıkmayı başarmış. O dönemden sonra çocuklar hırsızlıkla alakalı oyunlara ‘Bari oyunu’ demeye başlamışlar.     

Osmanlı Devleti’nin zor durumda olduğu günlerde birçok saraydan çini çalındığını kaydeden Uçar “İttihat Terakki iktidarında ise ‘Evkafı İslamiye Müzesi’ kurulmuş. Ancak İttihatçılar müzede topladıkları eserleri koruyamayıp daha kolay çalınmasına vesile olmuşlar. Anadolu’da dağınık hâlde bulunan eserler, birilerinin avucunun içerisine konulmuş gibi olmuş. Öte yandan diplomatlar üzerinden de kaçakçılık yapılmış. Almanlar, I. Dünya Savaşı’nda müttefikimiz olmalarına rağmen, Konya’daki Beyhekim Camii’nin çini mihrabını parçalar hâlinde ülkelerine taşımış. İnce Minare’de bulunan eserler de yine Almanlar tarafından kaçırılmış” şeklinde konuşuyor. 

REDDİMİRASIN FATURASI

Ahmet Uçar cumhuriyetin ilk yıllarında ise reddimiras sebebiyle çini hırsızlığının farklı bir şekle büründüğünü savunarak şu ifadelerini kullanıyor: Cumhuriyetin ilk yıllarında da büyük çini hırsızlıkları yaşanmış. Bu durum 1950’li yıllara kadar devam etmiş. O dönemde birçok cami cemaate kapatıldığı için bu tür hırsızlıklara zemin hazırlanmış. Mesela çinileriyle meşhur Rüstem Paşa Camii’ndeki eserler bu dönemde yurt dışına çıkarılıyor. Bunlardan bir kısmı daha sonra ABD’deki Metropolitan Müzesi koleksiyonunda ortaya çıkıyor. 

AYASOFYA'DAKİ ÇİNİLER BÖYLE KAÇIRILDI

Dr. Ahmet Uçar, en büyük çini hırsızlıklarından birini Dişçi Alexis Dorigny ve oğlu Albert Dorigny’nin restorasyon bahanesiyle Ayasofya Camii’nde yaptığını söylüyor. Uçar, bunu şu sözlerle anlatıyor: Fransa’da doğan Alexis Dorigny, 1800’lü yılların ortasında İstanbul’a yerleşmiş ve müzecilik okuyan oğlu Albert’le birlikte çeşitli restorasyonlar yapmış. Bu noktada Hamdullah Suphi Tanrıöver’in babası olan Suphi Paşa tarafından devlete tavsiye edilerek Ayasofya Camii avlusundaki II. Selim Han ve III. Murad Han türbelerini 1883’te restore etmiş. Tamirat yaptığına dair arşivlerde belgeler var. Ancak netice kötü olmuş. Türbenin girişindeki çini panoyu restorasyon bahanesiyle sökerek Fransa’ya götürmüşler. Oradaki bir seramik fabrikasında replikası yapılarak türbeye takılmış. Çalınan çiniler ise Dorigny’nin ölümünden sonra oğlu tarafından Louvre Müzesi’ne satılmış. Dorigny kitap hırsızlığıyla da suçlanmış. Kendisinin Sultan Abdülhamid’in dişçisi olduğuna dair  iddialar ise gerçekçi değil. 

Kültür mirasımızı dişçiler söktü! Ayasofya'nın çinileri böyle kaçırılmış - 2. Resim

AB BİZE MUHTAÇ İADE FIRSATINI KAÇIRMAYALIM

Tarihçi Uçar son dönemde Türkiye’nin tarihî eserlerin ülkemize geri getirme çabalarında arşiv vesikalarının önemine dikkat çekiyor ve şöyle konuşuyor: Türkiye’nin yurt dışına kanunsuz şekilde taşınan çinileri geri getirme çabası önemli. Ancak bu çabalarda arşiv belgelerine daha çok dikkat etmek gerekiyor. Bunlarla daha ciddi bir girişim yapılabilir. Öte yandan Ukrayna’da yaşanan savaş sebebiyle Avrupa Birliği son yıllarda bize daha çok muhtaç durumda. Bu hâl fırsat bilinerek eserler için çalışmalar yapılabilir.

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...