Mikro resimlerde başka bir hikâye var! Sanatçı Murat Uçar eserlerini milimetrelere sığdırıyor

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Murat Uçar, milimetrelik alanlara eserler yapan mikro art sanatçılarından biri… Uçar’ın tuvali aynı zamanda saatler ve mücevherler de olabiliyor. Eski ABD Başkanları Donald Trump, Barack Obama, Rusya lideri Vladimir Putin, Papa ve daha birçok tanınmış isme takdim edilen eserler de üreten Uçar, mikro art sayesinde “başka bir hikâye” yazdığın söylüyor. Bu hikâyeler görmek içinse bir büyütece ihtiyacınız oluyor!

Sanatçı bugünlerde de Osmanlı padişahlarını çalıştığı eserlerini “Büyük Hükümdarlar, Mikro Detaylar” adlı sergiyle İstanbul AKM’de sanatseverlerle buluşturuyor. Biz de kendisiyle buluşarak sıra dışı sanat hikâyesini dinledik…

MÜCEVHERLE BAŞLADIM

Mikro art Türkiye’de diğerlerine kıyasla nispeten daha az yapılan bir sanat türü. Nasıl başladı bu sanatla olan yolculuğunuz?

Yaklaşık dört yaşımdan beri resim yapıyorum. Mikro art’la tanışmam ise yirmi sene önceye dayanıyor. Aslında ben de bir sanatçı olarak “Diğerlerinden ne farkım var?” diyerek yola çıktım, başka bir hikâye kaleme aldım. Yıllarca mücevher ve saat gibi sanatsal aksesuarlar yaptım. Bu nesneler içerisine resimler çizdim. Şimdi sergilerle bunu geniş kitlelere ulaştırmak istiyorum.
Herkesin detaylarına kolayca aşina olamadığı bir sanat üslubunu tercih etmenizin sebebi neydi?
Burada biraz da “Sanata yakından bakın” diyoruz. Bazen önemli şeyler çok küçük görülebiliyor. Modern dünyada hayat o kadar hızlı akıyor ki gözümüzden birçok şey kaçabiliyor. Hayattaki bazı detayları kaçırmamak gerekiyor. Mikro art bu yüzden önemli.

NORMALDE BÜYÜTEÇ KULLANMAM

Bu sanatta eserlerinizi nasıl meydana getiriyorsunuz?

Bu sanatta küçük bir alana detaylı işler sığdırmak zorundasınız. Bu da esere başka bir hikâye katıyor. Herkesin zannettiğinin aksine tek bir kılla eser yapmıyorum. Aslında çok büyük özelliği olmayan ama çok ince fırçalar kullanıyorum. Mücevher üzerine işler yaparken çoğunlukla büyüteç kullanmıyorum. Ancak Osmanlı padişahlarını mikro art’la resmederken daha hassas davrandım ve bu defa büyüteçle çalıştım. Bu serginin seyircileri de eserlere büyüteçle bakmak zorunda.

Çok ince çalışıyorsunuz. Peki gözlerinin sizden şikâyetçi olmuyor mu?

Mikro art’la çalışmak zorlayıcı. Özellikler sanatçının gözleri için… Her bir resim bittiğinde herkesi dört tane görüyorsunuz. Padişahları resmederken de böyle oldu.

Mikro art neden özel? Bu sanatı yaparken neler hissediyorsunuz?

Bir defa insanlar tarafından çok az tercih edilen bir sanat. Ben öğrencilerime “Öyle bir şey yapın ki Leonardo da Vinci gördüğünde, vay be desin!” tavsiyesinde bulunuyorum. Umarım benim eserlerime bakılınca böyle söylenecektir. Bugün dijitalleşmenin ve yapay zekânın sanata dâhil olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Ancak yapay zekâ benim yaptığımı yapamaz; çünkü bunda bir ruh var!

PADİŞAHLARA SAYGI DURUŞU!

Niçin haşmetli padişahları mikro sanat ortamına çektiniz?

Elbette ironi için veya başka bir maksatla bunu yapmadım. Mikro eserler yapan bir sanatçıyım; benden büyük eserler beklenemez. Aslında padişahlara mikro art’la yakından bakıyoruz. Osmanlı padişahlarının birçoğu sanatçı. Aralarında hat sanatçıları, ressamlar ve şairler var. Bu yüzden daha büyük bir çaba gösterdim. Aslında bu atalarımıza ve geçmişimize bir saygı duruşu. 7 mm’ye 5 mm olarak eserlerimi çalışıyorum. Bu ölçünün bir özelliği var. Dünyadaki en meşhur resimlerden biri olan Leonadro da Vinci’nin “Mona Lisa” tablosunun ebatlarının yüzde birine denk geliyor. Çerçeveler ise 36 çarpı 36 mm. O da padişahlarımızın sayısına işaret ediyor.

Peki, padişahları tasvir ederken hangi görsel kaynaklardan istifade ettiniz?

Bazı Osmanlı hükümdarlarının birden fazla resmi var. Ancak ben padişahların tasvirlerini mikro art’a taşırken en çok bilinen görsellerini seçtim. Resimlerden ve minyatürlerden ilham aldım. Eserlerin hepsi özel. Ancak Bellin’nin yaptığı Fatih Sultan Mehmed portresi, hemen hemen herkesin bildiği bir tablo olduğu için onun daha detaylı çalıştım.