Mukaddes nesneler çağdaş sanatla buluştu! İslam dünyasından 500 eşsiz eser cidde’de sergileniyor

İslam Sanatları Bienali, 500’den fazla tarihî nesne ile 20’den fazla çağdaş sanat eserini Cidde’de bir araya getiriyor. Mekke ve Medine’den gelen eşsiz örtüler ise ilk defa bienal çerçevesinde milletlerarası ziyarete açılıyor.
MURAT ÖZTEKİN / CİDDE SUUDİ ARABİSTAN - Suudi Arabistan’ın Kızıldeniz kıyısındaki Cidde şehri; asırlardır farklı renklerden, farklı coğrafyalardan ve değişik kültürlerden insanların mukaddes yolculukta buluştukları bir merkez oldu. Özellikle hac ve umre için Afrika, Hindistan ve Güney Doğu Asya’dan gemilere binen inananlar, Mekke’ye ulaşmak için Cidde Limanı’nda iniyorlardı. Şimdi de bütün dünyadan insanlar, bu şehirdeki havalimanından mukaddes beldelere ulaşıyor.
Çok kültürlülüğün merkezi olan Cidde’deki Kral Abdülaziz Uluslararası Havalimanı, bugünlerde ise özel bir bienale ev sahipliği yapıyor. Diriyah Biennale Vakfı tarafından ikinci defa düzenlenen İslam Sanatları Bienali, İslam tarihinden eşsiz nesneler ile çağdaş sanat eserlerini bir araya getiriyor.
“Ve Arasındaki Her Şey” temasıyla gerçekleştirilen bienal; 30’dan fazla koleksiyondan gelen 500’den fazla nesnenin yanı sıra 20’den fazla çağdaş sanat eserini sanatseverlerle buluşturuyor. Teşhir edilen her bir nesne ve sanat eserinde inancın farklı bir yansıması görülüp tecrübe ediliyor. Bienali aynı zamanda Suudi Arabistan’da yaşanan “sıra dışı” değişimin parçası olarak görmek gerekiyor!
Organizasyon, Türkiye’den Katar’a Tunus’tan Taşkent’e, Timbuktu’dan Yogyakarta’ya kadar dünyanın önde gelen İslam sanatları kurumlarından ödünç alınan tarihî objeleri bir araya getiriyor. Ülkemizden emanet verilen eserler arasında ise Yazma Eserler Kurumunun koleksiyonunda bulunan çeşitli kitaplar var.
İslam Sanatları Bienali yedi kısımdan meydana geliyor. Faaliyet, 100 bin metrekarelik özel sergi alanında galeriler ve açık alanlara yayılıyor.
KÂBE ÖRTÜSÜ İLK DEFA BİENALDE SERGİLENİYOR
Bienali özel kılan şeylerden biri ise Mekke ve Medine şehirlerinden getirilen mukaddes nesnelerin ilk defa bulundukları şehrin dışında sanatseverlere sunuluyor olması. Kâbe’yi örten Kisve-i şerifin tamamı “AlBidayah” (Başlangıç) kısmında yer alıyor. Her sene yenilenen ve eskisi parçalar hâline getirilerek dağıtılan siyah örtü, ilk defa geçen sene bir bütün hâlinde tutuldu. Şimdi ise Cidde’de sergileniyor.
IŞILTILI MİRAS
“AlMukarramah” bölümünde ise bir kısmı Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalma Kâbe ile alakalı tarihî nesneler, nadir bulunan eski fotoğraflar ve filmler görülebiliyor. “AlMunawwarah” bölümünde ise Medine-i Münevvere’nin ışıltılı mirası İstanbul kökenli altın işlemeli ipek örtülerle yansıtılıyor.
OSMANLININ KABE SEVGİSİ ÇOK DERİNDİ
Türkiye gazetesinin sorularını cevaplayan “AlMukarramah” ve “AlMunawwarah” bölümü küratörlerinden Rizwan Ahmad “Bienaller eserlere farklı bir açıdan bakma fırsatı veriyor. Biz de burada tarihî nesneler ile sanat eserleri arasında irtibat kurmak ve İslam’ın temsil ettiği asıl şeyi ziyaretçilere sunmak istiyoruz. Bu tarihî eserler ilk defa Mekke ve Medine dışında sergileniyor. Böylece uluslararası bir seyirci kitlesine ulaşıp bu nesnelerin ne kadar önemli olduğunu insanların anlamalarını sağlamak istiyoruz” diyor. Bienaldeki en dikkat çekici nesnelerden bazılarının Hazreti Peygamber’in kabrinden getirilen örtüler olduğunu kaydeden Ahmad “Bunlar zamanında İstanbul’dan Medine’ye gönderildiler ve günümüze ulaştılar. İpek üzerine altın işlemelerle yapılan bu örtüler Peygamber Efendimizin hücresinde bulunuyorlardı. İnanılmaz derecede önemli nesneler...” şeklinde konuşuyor.
Ahmad, Osmanlıya ait çok sayıda objeyi sergilediklerini kaydederek sözlerine şöyle devam ediyor: Osmanlılar hem Mekke hem de Medine’ye büyük sevgi ve saygı duyuyorlardı. Burada sergilenen objelerin neredeyse tamamında da Osmanlı idarecilerinin Hicaz’a olan muhabbetlerinin izlerini görüyoruz. Mekke ve Medine’nin en önemli gelişimlerinden bazıları Osmanlı İmparatorluğu döneminde gerçekleşti. Ancak burada dünyanın birçok Müslüman ülkesinden Hicaz’a gelmiş eserler var.
SANATLA KÂBE’YE ULAŞTILAR
Bienalin “Başlangıç” kısmında ise Hicaz’daki mukaddes mekânlara dünyanın çeşitli yerlerin gönderilen eserler yer alıyor. Sorularımızı cevaplayan küratör Dr. Bilal Badat “Bazıları Çin’de, bazıları İstanbul’da ve kimi ise Kuzey Afrika’da yaşayan insanlar, Kâbe’yle irtibat kurmak istediler. Bunu da mukaddes yerlere nesneler göndererek gerçekleştirdiler. Sanatı kutsalla bağlantının bir yolu olarak görüdüler . Burada bunun en mukaddes ve önemli örnekleri mevcut. Kâbe örtüsü olan kisve, Hindistan’dan gönderilen merdiven ve el yazması birçok eser görüyoruz. Bence buradaki her şeyi ortak noktada birleştiren şey, inanılmaz bir Allah sevgisi ve bir aşk...” ifadelerini kullanıyor. Osmanlı döneminde dünyanın en iyi hat sanatçılarının İstanbul’da saray tarafından himaye edildiğini kaydeden Badat, önemli örneklere sergide yer verdiklerini de sözlerine ilave ediyor.
HACERÜ'L-ESVED İLE GÜNCEL SANAT!
İslam Sanatları Bienali’nde dünyanın farklı ülkelerinden gelen 30’dan fazla ismin çağdaş sanat eseri sergileniyor; bazı çalışmalarda bir kutsal metinden ilham alınıyor, bazılarında ise Hacerü’l-esved (siyah taş) gibi mukaddes bir nesneden... Tabii, aykırı işler de ortaya çıkarılıyor! Sanat yönetmenleri Julian Raby, Amin Jaffer ve Abdul Rahman Azzam ile Suud sanatçı Muhannad Shono tarafından yönetilen bienal, 25 Mayıs tarihine kadar Cidde’de ziyaret edilebilecek.