Necip Fazıl'ın eseriyle 'insanı' anlatacaklar! Engin Altan Düzyatan gazetemize konuştu
İnsanın acziyetini işleyen “Bir Adam Yaratmak” eserinden adapte edilen filmin okuma provası önceki gün yapıldı. Başrol oyuncularından Engin Altan Düzyatan “İnsanoğlunda ruhun bir bedene sıkışmasının sıkıntısı var aslında. ‘Yaratıcı’yı kabul etmiyorsanız o sıkıntıyı aşamıyorsunuz” diyor. Altan Erkekli ise insanlıktan çıkan dünyaya 'insanı' anlatmak istediklerini söylüyor.
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ- Necip Fazıl Kısakürek’in bir yazarın ruh çilesini işlediği ölümsüz tiyatro eseri “Bir Adam Yaratmak” beyazperde yolunda… Yönetmen Murat Çeri, “yaratıcı” olduğunu sanan insanın acziyetine, varoluş sancılarına ve kadere vurgu yapan eseri, aynı isimle filme dönüştürüyor.
Başrollerinde Engin Altan Düzyatan, Altan Erkekli, Serpil Tamur, Deniz Barut, Hakan Meriçliler, İsmail Hakkı, Murat Serezli, Gülper Özdemir ve Caner Topçu gibi isimlerin yer aldığı “Bir Adam Yaratmak”ın çekimlerine 7 Ekim’de başlanacak. Eserin okuma provası ise önceki gün Kadıköy’deki Filimetre’de gerçekleştirildi.
Biz de provayı takip etmek için oradaydık. Aynı zamanda filmin senaryo danışmanı olan Necip Fazıl’ın torunu Şeyma Kısakürek ile diğer torunu Emrah Kısakürek de buna şahitlik etmek istemişlerdi. Her ikisi de yönetmen Çeri’ye çok güvendiklerini söylediler.
AKTÖR OLARAK YÜKÜM AĞIR
Filmde başrolde yer alan Engin Altan Düzyatan heyecanlı olduğu ifade ediyor ama aynı zamanda kendinden çok emin görünüyordu.
Sorularımıza cevap veren Düzyatan, ağır bir görevlerinin olduğunu kaydederek “Elimizde edebî olarak çok güçlü bir metin olduğu için şanslıyız. Sinemaya uyarlanması da bir renk. Aktör olarak benim yüküm gerçekten ağır. Aslında metne bir tiyatro oyununa çalışır gibi çalışıyorum. Çevrem de tiyatro kökenli çok iyi oyuncularla örülü olduğu için çok rahatım. Yönetmenimiz Murat Çeri ise ayrıntılara düşkün bir adam; sinemada bizi görsel olarak da etkileyecek çok güzel düşüncelere sahip” diye konuştu.
Canlandıracağı Hüsrev ana karakterini de değerlendiren Düzyatan “Tabii ki Hüsrev’in birkaç ruh hâli ve korkusu var. Ve bunları farklı sahnelerde farklı şekillerde yaşayacak. Şu anda o ruh hâllerini oturtmaya çalıştığımız ve karakterin hangi ayrıntılarına yükleneceğimizi düşündüğümüz bir dönemdeyiz” ifadelerini kullandı.
(Düzyatan, sorularımızı cevapladı.)
‘YARATICI’YI KABUL ETMEDEN O SIKINTI AŞILMAZ
Eserde insanın varoluş sancılarına ve korkularına vurgu yapıldığını hatırlatan Düzyatan şunları söyledi: İnsanın temel korkuları hiçbir zaman değişmiyor. Bunlardan bir tanesi ölüm korkusu, diğeri de herhâlde varoluş sıkıntısıdır. İnsanoğlunda ruhun bir bedene sıkışmasının sıkıntısı var aslında. Bunu aşmanın yolu da sizden yüksek bir ‘Yaratıcı’yı kabul etmek… Bu ‘Yaratıcı’yı kabul etmiyorsanız o sıkıntıyı aşamıyorsunuz. Yani aşılabilecek bir sıkıntı değil bu. Ya insanoğlunu ‘Tanrı’ olduğunu iddia etmeye ya da gerçekten teslimiyete sürüklüyor. Zaten birçok düşünür en sonunda ‘Tanrı’nın varlığını kabul etmişlerdir.
İNSANSIZLAŞMAYA GİDİYORUZ
Usta oyuncu Altan Erkekli ise “Şu anda dünya hepimizin gördüğü gibi insansızlaşmaya doğru gidiyor. İnsanı bir metal parçasından daha değersiz olarak görüyorlar. Yaşadığımız çağda maalesef gelenek ve göreneklerimizden uzaklaşmaya başladık. Biz de bir düğmeyle başka ülkedekilerin amansızca canına kastedebilecek kudreti kendinde görenlere bu eserle ‘insanı’ anlatmaya çalışıyoruz. O yüzden bu tür filmlerin gençlere özel olarak seyrettirilmesi gerekiyor. Artık Aile Bakanlığı mı yapar, Millî Eğitim Bakanlığı mı yapar bilemiyorum” dedi.
TİYATRO ESERİNDEN MASAL TADINDA FİLM
Özel bir yapım tasarımına sahip olan “Bir Adam Yaratmak” filmini anlatan yönetmen Murat Çeri “Herkes, ömrünün bir yerinde ‘Ben bu dünyaya niçin geldim ve ne yapmalıyım?” sorusunu kendine sorar. Tabii, insanlar referanslarla hareket eder. Bazen ‘Bir kitap okudum hayatım değişti’ der. Ben de insanların sorgulama yaparken kendileri gibi hisseden başkalarının da olduğunu görmelerini istiyorum” diyor.
Filmi ortaya çıkarırken hassas davrandıklarını ifade eden Çeri “Bir Adam Yaratmak’ı tiyatro kisvesinden sinema kisvesine taşıyoruz. Üstadın kelimelerle oluşturduğu sihri, görüntülerle aktarmaya çalışıyoruz. Metne fazla dokunmadan daha seyirlik bir iş çıkarmak gayesini güttük. İç mekânlardan mümkün mertebe uzaklaşmaya çalışacağız. İç mekân çekimlerini de masalsı şekilde yapacağız. Milyonda bir yazılan bu eseri masal tadında anlatmak daha doğru olacak” diye konuşuyor.
'da Takip Edin!
