Rocky tükenirken... Tatsız bir gerilim: "Armor"

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Hollywood’un Rambo ve Rocky’si Sylvester Stallone da kariyerinin sonunda birçok yıldızın akıbetini yaşıyor. Stallone, son yıllarda “B tipi” olarak adlandırılan, seyredilip unutulacak filmlerle karşımıza çıkıyor. Usta oyuncu bu defa “Armor” adlı filmde bir suç çetesi lideri olarak rol alıyor. 

Yönetmenliğini Justin Routt’un üstlendiği eserin oyuncu kadrosunda Josh Wiggins ve Dash Mihok gibi oyuncular da yer alıyor. Filmin jeneriğinde ise bir Türk ismi geçiyor; eserin müziklerinde Yağmur Kaplan adlı bir bestecinin imzası bulunuyor. 

BABA OĞULA TUZAK… 

“Armor”da geçen hikâye şöyle: Eski bir polis memuru olan James Brody, artık oğlu Casey’le birlikte bankalar arasında nakit para taşıyan zırhlı bir aracın şoförlüğünü yapmaktadır. Mazisinde ise trajik bir hadise yatmaktadır; karısı trafik kazasında hayatını kaybetmiş, hadiseden kendisini mesul tutan James ise bir alkoliğe dönüşmüştür. 

Bu durumdan kurtulmak isteyen adam, kendisi gibi alkoliklerin buluştuğu grup terapilerini yönetmektedir. Fakat gizli gizli eski alışkanlığını devam ettirmektedir! Derken ortaya Stallone’un canlandırdığı Rook adlı kötü adam çıkar. Rook ve onun       küçük suç ekibi, baba oğulun arabasını soymak için bir plan yapar ve ortaya aksiyondan ziyade gerilim dozu yüksek bir hikâye çıkar… 

KLİŞE SOYGUN HİKÂYESİ

Hollywood’a göre düşük bir bütçe ile genel seyirciye hitap etmek için dizayn edilmiş “Armor” katmanlı gibi görünse de klişe bir soygun hikâyesini seyircinin önüne koyuyor. 

BRUCE WILLIS’İ HATIRLATIYOR

Sylvester Stallone ise oyunculuğundan ziyade filmi öne çıkarmak için kullanılan bir PR enstrümanı gibi duruyor. Doğrusu 78 yaşındaki Stallone, artık Rocky olmadığı gibi bir çete liderini canlandırmak için bile çok yaşlı. Buna rağmen -tıpkı son zamanlarında yanlış filmlerde rol alan ama şimdi demansla mücadele eden Bruce Willis gibi- gereksiz yere cepheye sürülüyor. Sayılamayacak kadar çok mantıksızlığın yer aldığı eser, hikâyede olduğu gibi bir köprüye sıkışıp kalıyor! Neticede “Armor” Sylvester Stallone’la birlikte hatırlamak istemeyeceğiniz filmlerden biri oluyor.

DOKUNAKLI BİR SALYANGOZ HİKAYESİ: YÖNETMEN ELLIOT’TAN “EL EMEĞİ” ANİMASYON 

Stop-motion tekniğiyle çekilen “Bir Salyangozun Anıları”, hüzünlü bir hikâyeyi aykırı fikirlerle harmanlıyor.

Bağımsız filmlerin yönetmeni Adam Elliot, yine sıra dışı ve aykırı bir animasyona imza attı. “Stop-motion” tarzında oluşturulmuş “Bir Salyangozun Anıları” adlı eser, yetişkinlere hitap eden hüzünlü bir hikâye işliyor.

Filmde, hayata kendi başlarına tutunmak zorunda kalan ikiz kardeşlerin yaşadıkları hadiseler merkeze konuyor. Münzevi Grace Pudel ile ikiz kardeşi Gilbert, annelerinden sonra babaları da ölünce ayrı düşüyorlar. İki ayrı koruyucu ailede yaşamaya başlayan ikizlerden Grace, kendini salyangozlarla özdeşleştirip Pinky adlı yaşlı bir kadınla arkadaş oluyor. Gilbert ise bir çiftlikte âdeta hapishane hayatı yaşamaya başlıyor…. 

ZAHMETLİ TEKNİK 

Eser, üç boyutlu nesnelerin fotoğraflanarak görüntü elde edilmesine dayanan ve oldukça zahmetli bir teknik olan “stop-motion”la meydana getirilmiş. Dolayısıyla kahverengi tonlara dayanan özgün sinematografisiyle dikkat çekiyor. Filmde iki öksüz kardeş üzerinden dokunaklı bir hikâye sunuluyor; ikizlerin apnesi olan babaları ölünce alkışlarla uyandırmaya çalıştıkları sahne onlardan biri oluyor. Ancak eserdeki dram yer yer ajitasyona kayabiliyor ve bu esnada mizah denge unsuru yapılıyor! Buna rağmen yönetmen Elliot, eserinin alt metinlerine bir yığın aykırı fikri hunharca zerk ediyor. Mesela salt dindarlık, hayalleri engelleyen bir fanatizmle eş tutuluyor. 

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

• “Yıldızlararası” (Tekrar)
• “Çakallarla Dans 7”
• “Nasreddin Hoca Zaman Yolcusu: Kadim Medeniyetler”
• “Bangkok Dog”
• “Çam Yarması 2”