Sinemada bu hafta | “Deadpool & Wolverine” Kendilerini kurtarmaya geldiler!

Marvel’ın dünyasına dâhil olan Deadpool ve Wolverine, bu defa seyirci sayısındaki düşüşe karşı sırt sırta verdi! Bir “hayran hizmeti” gibi de görünen “Deadpool & Wolverine”, renkli ama seyircisini yoran, ergen ruhlu bir film...
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Süper kahramanlar dünyasında son zamanlarda işler kesat! Giderek sinemadan uzaklaşıp salt eğlenceye doğru kayan yapımların klişeler yumağına döndüğü ve sık sık usta yönetmenlerin eleştiri oklarına maruz kaldıkları malum. Öte yandan sinema seyircisinin süper kahraman filmlerine ve özellikle Marvel’ınkilere rağbetinde ciddi bir düşüş var. Son yıllarda “The Marvels”, “Ant-Man and the Wasp: Quantumania” ve “Eternals” seyircide beklenen karşılığı bulamadı.
Ancak Marvel, bu defa durumu değiştirebilecek - Disney’in 20th Century Fox’u satın almasıyla devraldığı- iddialı karakterlerle dolu bir filmle geldi. Yönetmenliğini “Müzede Bir Gece” gibi eserlere imza atan Shawn Levy’nin üstlendiği “Deadpool & Wolverine” iki ikonik kahramanını, yine ergen ruhlu bir hikâyede bir araya getiriyor.
Serinin bu üçüncü filminde Ryan Reynolds ve Hugh Jackman’ın yanı sıra Emma Corrin, Morena Baccarin, Rob Delaney, Leslie Uggams, Karan Soni ve Matthew Macfadyen gibi isimler buluşuyor.
WOLVERINE NEREDE?
Spolier’lı olarak anlatacak olursak; eserde kâinat yine tehlike altında. Bay Paradox adlı kötü adam, zamanı kurcaladığı enteresan bir merkezde kâinatı yok etmek istiyor. Kenara çekilip orta yaş krizine giren Deadpool yani Wade ise, bu zorlu işi kendi başında yapamayacağını anlaşmış ki mezar deşiyor. Malum Wolverine’in 2017’deki “Logan”da ölmüş, toprağa gömülmüştü. Wade, onu diri kabrinden diri çıkarmayı umarken iskeletiyle karşılaşıyor. Ama bir süper kahraman filminde imkânlar tükenmez! Nitekim Wade’in, Wolverine yani Logan’ın benzerlerini paralel evrenlerde bulması zor olmuyor. Hayattan bezmiş olanı ise favorisi…
YİNE ÇOK HAŞARI
Malum alaycı ve arsız Deadpool karakteri, Hollywood’un klişe süper kahramanlarının bir antitezi olarak 2016’da ortaya çıkarıldı ve belirli bir hayran kitlesi topladı. İki sene sonra çekilen ikinci film halkası da eksiklerine rağmen popüler oldu. Wolverine’in yer aldığı bu son film ise Disney’in Marvel evreninde geçiyor ama yine haşarı!
SEYİRCİYİ YORUYOR
Eserde; yine paralel evrenlerde geziniliyor, aşırı alaycı bir ton tutturuluyor, sayısız süper kahraman filmine göndermede bulunuluyor, rahatsız edici espriler devamlı havada uçuşuyor ve lüzumsuz şekilde dördüncü duvar sık sık yıkılarak bir filmin içinde olduğunuz size hatırlatılıyor… Evet, bütün bunlarla zaman zaman “eğlenceli” bir eser meydana getiriliyor. Ancak Marvel fan’ı değilseniz aksiyon ve laf kalabalığı, sizi fena hâlde yoruyor; tekrar eden göndermeler, bel altı mizah can sıkıyor. Bazı espriler ise Deadpoolvari yani yersiz!
Ancak filmdeki en büyük kusur ise ana hikâyenin zayıflığı… Kötü adamların motivasyonunu anlamak mümkün değil!
Buna rağmen Wolverine’in karakteriyle Hugh Jackman eserde bir denge unsuru oluyor.
Sürpriz bir oyuncu kadrosunun da ortaya çıkacağı “Deadpool & Wolverine” birçok yönüyle düşüşe geçen Marvel’ın hayranlarını tekrar kendine çekme çabası olarak görünüyor. Şahsen bunda nispeten başarılı olacağını düşünüyorum.
Bakalım hep dünyayı kurtaran süper kahramanlar, bu defa kendilerini kurtarabilecek mi?
DOKSANLIK ALLEN'DAN "ŞANS ESERİ"
Neredeyse 90’ına merdiven dayayan aykırı yönetmen Woody Allen, ahir ömründe -belki de son filmiyle- karşımızda… Her şeyiyle Allen’ın sinemasının karakteristik özelliklerini yansıtan “Şans Eseri” (Coup de Chance) bir kadının sadakatsizliğiyle gelişen bir hikâyeyi merkezine alıyor. Eserin oyuncu kadrosunda Lou de Laage, Niels Schneider ve Anna Laik gibi isimler var.
Fanny, kötü bir izdivaçtan sonra ne iş yaptığını bile tam olarak bilmediği Jean adlı iş adamıyla evlenmiş, Paris’te lüks bir hayat sürmektedir. Ancak bir gün Fanny, şans eseri eski okul arkadaşı, yeni bohem yazar Alain’le karşılaşır. Öğle aralarında sandviç yemekle başlayan görüşmeleri ise giderek daha sık, hastalıklı ve içinden çıkılmaz bir hâl alır. Bunu ise karanlık hadiseler takip eder…
YÖNETMENİN MİZAHINI YANSITIYOR
Woody Allen’ın eski filmlerinden izler taşıyan ve onun mizah anlayışını yansıtan “Şans Eseri” giderek karanlıklaşan bir hafif komedi. Yönetmen, Fransızca çektiği eserde, bir evlilik cinayetini küçümseyerek, başka cinayetleri ön plana çıkarıyor! Aslında şansa ve bir noktada da kaderin kaçınılmazlığına dair düşünmeye itiyor. Ancak filmin evliliğe problemi bakışının yanı sıra senaryosunun ikna edici olmayan yanları da var; bazı karakterler ise aşırı karikatürize.
EN ÇOK SEYREDİLENLER
● “Çılgın Hırsız 4” 67 bin 476
● “Ters Yüz 2” 63 bin 780
● “Siccin 7” 18 bin 335
● “Kasırgalar” 9 bin 862
● “Yem” 6 bin 19