Sinemada bu hafta | Kocam nerede? Askerî darbe günlerinden bir arayış hikâyesi: “Hâlâ Buradayım"

Üç dalda Oscar’a aday gösterilen yönetmen Walter Salles’in “Hâlâ Buradayım” filmi, askerî diktatörlükte eşi ortadan kaldırılan bir kadının dramını merkezine alıyor. Eserde Fernanda Torres’in tesirli oyunculuğu dikkat çekiyor.
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Güney Amerika ülkeleri, bazı yönleriyle Türkiye’ye çok benziyor. Ülkemizde demokrasinin sık sık askıya alındığı yıllarda Brezilya’da da benzer şekilde askerî dikta dönemi yaşanmıştı. 1964’te silahlı kuvvetler yönetime el koymuş, askerî yönetim 21 sene devam etmişti. Rejim, kıtadaki diğer ülkelere de örnek teşkil etmişti...
Yönetmen Walter Salles, “Hâlâ Buradayım” (Ainda Estou Aqui) adlı eserinde ülkesinin işte bu karanlık devrinde geçen politik, hüzünlü ve gerçek bir hikâyeyi seyirciyle buluşturuyor. Fernanda Torres, Selton Mello, Fernanda Montenegro, Maeve Jinkings ve Marjorie Estiano’nun kadrosunda yer aldığı eser, eski milletvekili Rubens Paiva’nın askerî rejim tarafından ortadan kaldırılmasını ve eşi Eunice’in adalet mücadelesini merkezine alıyor.
GARİP BİR TABLO
Hikâye Rio de Janeiro şehri yakınlarından garip bir tablo ile açılıyor: Tarihler 1970’i gösterirken insanlar plajda eğleniyor ama caddelerde askerî araçlar dolanıp havada helikopterler uçuyor. Anlıyoruz ki o günlerde askerî diktatörlük gitgide daha sertleşiyor. Paiva, eşi ve beş çocuğuyla yaşadığı bu atmosferde bir ev inşa ettiriyor ve bazı gizli işler yapıyor.
Derken bir gün kapı çalınıyor ve Rubens Paiva aslında asker olan deri ceketli adamlar tarafından “ifade vermek üzere” götürülüyor. Ardından karısı Eunice göz altına alınıyor. Birkaç günlük eziyetin ardından Eunice serbest kalırken, evden “Sufleye yetişirim” diye çıkan kocası bir daha dönmüyor. Esrarengiz şekilde ortadan kaybolan Rubens’e dair bir iz de bulunamıyor. Beş çocuğuyla ortada kalan kadın ise kocasına ne olduğunu öğrenmek için çileli bir mücadeleye girişiyor…
DİKTATÖRLÜKTE YAŞAMAK…
Yönetmen Salles, Rubens Paiva’nın oğlunun kitabından sinemaya taşıdığı “Hâlâ Buradayım”da her an herkesin hapse atılabildiği askerî dikta altında yaşamanın zorluğunu çarpıcı bir hikâye üzerinden anlatıyor. Eserde feminizm vurgulu bir mücadeleden ziyade kocasının sırra kadem basmasıyla ortada kalan bir kadının ve ailenin dramı merkeze alınıyor. Belirsizliğin bazen ölümden beter olma durumu da çarpıcı şekilde seyirciye aksettiriliyor. İstihbarat elemanları kapıda beklerken köpeğinin yolda ölümü sonrası Eunice karakterinin çileden çıkması, filmin hafızalara kazınan sahnelerinden biri oluyor. Nezarethanedeki örtülü şiddet sahneleri de seyirciyi tesir altında bırakıyor.
Oyunculukların kuvvetli olduğu eserde Fernanda Torres’in Eunice karakterini unutulmayacak bir performansla canlandırması filme bambaşka bir boyut kazandırıyor.
Ancak sol tandanslı eserde, eski İşçi Partisi vekili Paiva’nın gizli işlerinin ve mazisinin görmezden gelinmesi eserin tarihî yönünü eksik kılıyor. Gereksiz şekilde iki saati aşan ve bazen rahatsız edici sahnelere başvurulan filmin son çeyreğinde ise bir dağınıklık göze çarpıyor.
NOSTALJİK SİNEMATOGRAFİ
Yönetmen Salles’in seçtiği sinematografi ise oldukça tesirli. Özellikle “Super 8” film formatında çekilen analog kısımlar esere nostaljik bir hava katıyor.
“Altın Küre” ve Venedik Film Festivali’nde de ödüller kazanan eser, Oscar’a üç dalda aday gösterildi… Özellikle Torres, “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünün güçlü namzetlerinden. Bakalım Akademi ne kadar verecek?
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
- “Gerçek Acı”
- “Son Bir Nefes”
- “Bremen Mızıkacıları”
- “Daima Seninle”
- “Gece Kasabı”