Mahkemeden 'Şakir Paşa Ailesi' kararı! Yayın akışından çıkarıldı

Başrollerinde Fırat Tanış ve Vahide Perçim'in yer aldığı 'Şakir Paşa Ailesi' dizisinde sular durulmuyor. Önce platosu yanan, ardından RTÜK cezası alan dizinin şimdi de yayın akışından çıkarıldığı iddia edildi. Sebebi ise açılan bir dava... İşte detaylar
Pazar akşamları izleyici ile buluşan dönem dizisi 'Şakir Paşa Ailesi' hem her hafta reytinglerde zirveye oynuyor hem de sosyal medyada gündeme oturuyor. Yayınlanmaya başladığı günden bu yana büyük ses getiren dizi, son günlerde ise aldığı ceza ile gündemde.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) dizideki bazı sahnelerin 'toplum ahlakına aykırı unsurlar içerdiği' gerekçesiyle diziye idari para ve yayın durdurma cezası kesti. Bunun ardından diziye bir kötü haber daha geldi.
BU HAFTA EKRANA GELMEYECEK
Medyapım imzalı dizi, ailenin aldırdığı mahkeme kararıyla durduruldu. Gazeteci Birsen Altuntaş'ın haberine göre; Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın 8 torundan 6’sının açtığı dava sonucu bu karar alındı.
'Şakir Paşa Ailesi' dizisi Şakir Paşa’nın torunları Joanne Aliye Noonan Kutup, Diana Deniz Noonan, Ömer Derya Kabaağaçlı, Sibel Kabaağaçlı, Murat Can Önce ve Cem Noonan’ın mahkemeden aldırdığı tedbir kararının kanala tebliğ edilmesi nedeniyle bu hafta ekrana gelmeyecek.
Yayın saatinde Kızıl Goncalar’ın ekrana geleceği, dizinin tekrar yayınlarının da mahkeme kararı nedeniyle iptal edildiği belirtildi.
ÇEKİMLER DEVAM EDECEK
Dizinin yapım şirketi, pazartesi günü avukatlarıyla kararın iptali için gereken hukuki girişimlerde bulunmaya hazırlanıyor. Çarşamba günü RTÜK’ten 3 kez yayın durdurma cezası da alan dizinin çekimlerinin kar yağışı nedeniyle verilen zorunlu aranın dışında devam edeceği öğrenildi.
RTÜK BAŞKANI'NDAN AÇIKLAMA
RTÜRK Başkanı Ebubekir Şahin, sosyal medya hesabından, İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesince NOW TV'de yayınlanan "Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar" dizinin mevcut bölümlerinin yayını ile yeni bölümlerin çekimlerinin durdurulması kararına ilişkin açıklamada bulundu. Diziye, toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunmasına aykırı olan sahneleri sebebiyle ağır müeyyideler uyguladığını belirten Şahin, şeref ve haysiyetin, toplumsal yaşamda her bireyin sahip olduğu kişisel değerler olduğunu kaydetti.
Şahin, kişilerin şeref ve haysiyetlerine yönelik saldırıların kimi zaman yazıyla gerçekleşebileceği gibi kimi zaman da davranışlarla ortaya çıkabildiğine dikkati çekti.
Yasaların, kişilerin şeref ve haysiyetini hedef alan bu tür sözlü ve yazılı saldırıların radyo ve televizyon yayınları ile gerçekleşmesi durumunda RTÜK'e önemli sorumluluklar yüklediğini hatırlatan Şahin, "Belirtmek gerekir ki özellikle televizyon yayınlarında hem söz hem de görüntünün bir arada bulunması, haysiyete yönelik saldırının etkisini daha da artırmaktadır. Radyo ve televizyon yayınlarıyla gerçekleşen kişilik hakkı ihlallerinin tekrarlama olasılığının yüksekliği nedeniyle saldırı sona ermiş bile olsa etkilerinin devam edeceği yönünde öğretide karine oluştuğu bilinmektedir." ifadelerini kullandı.
RTÜK Başkanı Şahin, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda, 6112 sayılı 'Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 'Medya hizmet sağlayıcının bağımsızlığı ve sorumluluğu' başlıklı 6'ncı maddesi, 'Yayın hizmetlerinin içeriğine ve yayınlanmasına önceden müdahale edilemez ve yayınların içeriği önceden denetlenemez.' hükmünü içermektedir. Ayrıca, Anayasa'nın 'Mahkemelerin Bağımsızlığı' başlıklı 138'inci maddesi 'Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.' hükmünü içermektedir. Üst Kurulumuz İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığınca anılan mahkeme kararı doğrultusunda işlem tesis edilmesi normlar hiyerarşisi bakımından Anayasal bir zorunluluk olup, ihlal durumunda ilgili konunun 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinde düzenlenen yayın hizmeti ilkeleri kapsamında değerlendirilecektir."