Şarkıcı Teoman'dan dikkat çeken Necip Fazıl itirafı: Projektörler bana çevrilsin diye milleti trolledim

Editör:
- Güncelleme:
Şarkıcı Teoman'dan dikkat çeken Necip Fazıl itirafı: Projektörler bana çevrilsin diye milleti trolledim
Magazin Haberleri

Necip Fazıl Kısakürek'e adadığını söylediği şarkısıyla gündeme gelen Teoman, "Bir hiciv şarkısı olacak" dediği paylaşımın bir "trolleme" olduğunu itiraf etti. Türkiye'deki ideolojik kamplaşmaya dikkat çekti.

Geçtiğimiz yıl gündeme bomba gibi düşen magazin haberlerden biri Şarkıcı Teoman'ın Necip Fazıl Kısakürek'e dair paylaşımıydı.

29 Eylül'de çıkaracağını söylediği ve Necip Fazıl Kısakürek'e adayacağı parçası hakkında sosyal medya hesabından şunları söylemişti:

"Dün bir post attım. Necip Fazıl Kısakürek'e adadığım bir tekli çıkaracağıma dair. 'Kendi Vatanında Parya'.

Bir hiciv şarkısı olacak. Cem Karaca'nın 'Sahibi Geldi' şarkısından esinlenen, gençlere öğüt olarak"

Ancak paylaşımın arka planında Teoman başka hesaplar yaptığını itiraf etti. Şarkıyı hazırlamadığını, böyle bir düşüncesinin hiç olmadığını itiraf etti.


"PROJEKTÖRLER BANA ÇEVRİLSİN DİYE TROLLEDİM"

T24'e konuşan Teoman Necip Fazıl'a adayacağı şarkının ne durumda olduğu sorusuna milleti trollemek için yaptığını söyledi.

Röportajda "...Tam da bu yüzden bazıları senin bu yeni tavrını anlamakta güçlük çekiyor. Bizim toplum hem star olup hem de bu muhabbetleri bu tonda yapan birine alışık değil. Daha da alışık olmadıkları şey senin gibi ‘bir hayat tarzının’ sembolü bir adamın Necip Fazıl Kısakürek’e referansla bir şey anlatmaya çalışması. Aslında sen gayet sofistike bir yerden bir şey anlatmaya çalışırken başka türlü bir gürültüye neden oldu." sözleri üzerine Necip Fazıl hakkındaki düşüncelerini ve ilgili paylaşımını şöyle açıkladı:

"T: Bazen uyanıkça ve birkaç hamle sonrasını düşünerek öyle stratejik şeyler yapıyorum.

- Ne zaman çıkıyor o Necip Fazıl Kısakürek’e adayacağın ‘Kendi vatanında parya’ şarkısı? Gördüğüm kadarıyla çıkmadı da öyle bir şarkı.

T: O bir zaten trollemeydi.

- Necip Fazıl’ın söz konusu şiirinden esinlenerek bir şarkı yapacağın doğru değildi yani, öyle mi?

T: Değildi.

- O zaman bütün Türkiye’ye olta attın ve hepimiz de düştük oltaya.

T: Tabii. Onu niye yaptım ben? “Bütün projektörler bana çevrilsin ve ben söyleyeceğimi söyleyeyim” demek istediğim için yaptım. Ve onun timing’ini de hesapladım aslında. 2023 seçimleri bitmişti, modern yani laik dediğimiz kesim tamamen bir umutsuzluğa ve teslimiyete düşmüştü. Ama aynı zamanda muhafazakâr kesimde de hiçbir zafer duygusu yoktu. Artık herkesin kavgadan sıkıldığı bir anda, ben toplumsal barış için bir şey söylemeyi düşündüm. Bunu söyleyecek kişiler arasında ben beklenmedik biriydim. Kendim zaten beklenmedik kişiydim, söylediğim şey de beklenmedik olsun istedim ve bunun için de Necip Fazıl’ı özellikle seçtim.

-Neden Necip Fazıl Kısakürek? Senin gibi müzik, kadınlar, alkol üçlemesi ile tanınan bir adamın Türkiye’nin koyu İslamcılarından birine referans vermesi evet beklenmedik ve çarpıcı. Ama yine de neden o da daha ılımlı bir muhafazakâr değil mesela?

T: Ben, ‘kültürel abi’ olarak Necip Fazıl’a da Nazım Hikmet’e de saygı duyuyorum, ikisinden de değilim. Kendimi de politik bir figür olarak tanımlıyorum ama AKP’li veya CHP’li olarak tanımlamıyorum. Ben kendimi gereksiz bu kavganın uzlaştırıcısı olarak bir politik zemine oturtmak istiyorum."


Şarkıcı Teoman'dan dikkat çeken Necip Fazıl itirafı: Projektörler bana çevrilsin diye milleti trolledim - 1. Resim

"BOĞAZİÇİ'NDE İNSANLARI NASIL TROLLEYECEĞİMİZİ ÖĞRENDİK"

Teoman, "İslamcı gençlere ‘kindar’ olmayı nasihat eden bir ideologdur nihayetinde Kısakürek." diyen Cansu Çamlıbel'e Nazım Hikmet üzerinden cevap veriyor.

Röportajın devamında iyi niyetli olduğunu belirterek "ideoloğum yok" diyor:

"-Peki senin gençlere mahalle ayırmadan ‘toplumsal barış ve uzlaşma’ mesajları veriyor olman konserlerine gelen profili etkiliyor mu? Mesela konserindeki muhafazakâr profil ne kadar bir ağırlıkta bilebiliyor musun?

T: Bilemem. Ben muhafazakarlığı da sadece baş örtüsüyle ölçmüyorum.

-Ben de ölçmüyorum elbette, hele de bir kadın olarak. Öyle bir kriter üzerinden sormadım.

T: Biraz evvel söylediğimi tekrar ettirmek zorunda kalıyorsun. Ben yeterince açıkladığımı düşündüm.

-Yok açıkladın zaten, biraz daha derinleşmeye çalışıyorum sadece.

T: Ben sosyoloji mezunuyum. Boğaziçi’nde bize olabildiğince tarafsız bakmak öğretildi. Ben siyasete ve sosyolojik meselelere geniş ölçekte bakıp, kendimi Türkiye siyasetinde herhangi bir partiye entegre etmeden, dışarıdan izlemekle yetiniyorum aslında. Ben bir şarkıcıyım ama benim üzerinde etki gücümün olduğu birtakım gençler var. Gençlikte bir personaya hayranlık duyan insanın neler hissedeceğini ben kendimden biliyorum. Zaten kendim de gençliğimden beri öyle biriyim. Kendinize hayran olacak birini seçtiğinizde onun yazıp çizdiği söylediği her şeye bakıyorsunuz. Yoksa ben Twitter’da bir şey yazıp o bubble içinde ‘like’ alma peşinde falan değilim.

-Sosyal medya ilgisinin peşinde değilsin ama sosyal medya yöntemiyle tüm Türkiye’yi trollemişsin. Demek ki sosyal medyadan o kadar da uzak durmuyorsun aslında.

T: Ama iyi bir nedenle yaptım onu, dalga geçmek için değil.

-Sonuçta maksat hasıl olmuş, hepimizin dikkatini çekmeyi başardın. Hala herkes senden Necip Fazıl Kısakürek şarkısı bekliyor. Kimse de bunca zamandır sormamış sana ‘Nerede hani o şarkı?’ diye.

T: Sormadı. Biliyordum zaten ben böyle olacağını, sosyal medyayı çözmüştüm. Ben Boğaziçi’ndeyken Ayşe Öncü’den medya-komünikasyon okudum. İnsanları nasıl trolleyeceğimizi orada öğrendim ben 90 yılında.


"NAZIM HİKMET'İN DE O KADAR ÇOK ELEŞTİRİLECEK ŞEYİ VAR Kİ..."

- Demek ki senin yaptığın bazı şeyleri izlerken buradan gelerek kurguladığını unutmamak lazım. Standart ve cici cümlelerle söylesen ‘toplumsal barış’ mesajların çok sıkıcı olacak diye düşünüyorsun çünkü.

T: Sıkıcı değil, sıfır oluyorsun. Klişe yumağıysan, duyulmuyorsun.

-Kendi vatanında ya da vatanından sürgün olmak meselesini iki politik cenahın sembol ismi üzerinden tartışmak istedin. Necip Fazıl Kısakürek ve Nazım Hikmet. ‘İyi kalpli bir provokasyon’ olarak nitelendirebileceğim şekilde bunu yaptığını da itiraf ediyorsun şimdi. Buraya kadar tamam. Ama toplumsal uzlaşı için Kısakürek gibi dışlayıcı söylemleri olan bir İslamcıyı seçmen yine de enteresan. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘dindar nesil’ yetiştirme projesinin ilhamıdır ve İslamcı gençlere ‘kindar’ olmayı nasihat eden bir ideologdur nihayetinde Kısakürek.

T: Nazım Hikmet’in de o kadar çok eleştirilecek şeyi var ki. İkisi de benim ideoloğum değil.

-Kim senin ideoloğun?

T: Yok. Kimseye ‘ideoloğum’ diyecek bir bağlılığım yok. Ben Teomancıyım."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...