AK Partili Elitaş Erdoğan-Özel görüşmesinin bilinmeyenlerini anlattı
AK Parti Genel Başkanvekili Elitaş siyasette yumuşamaya AK Parti ve MHP seçmeninin sıcak baktığını, CHP'lilerin ise olumsuz yaklaştığını söyledi. Yumuşamanın Kılıçdaroğlu'nun gitmesiyle beraber geldiğine işaret eden Elitaş, Erdoğan-Özel görüşmesiyle ilgili tüm detayları tek tek anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra AK Parti’nin ikinci önemli ismi Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Ekonomi gazetesine konuşan Elitaş, "AK Partili seçmenlerin büyük bir kısmı CHP ile AK Parti’nin görüşmesini çok olumlu buluyor" değerlendirmesini yaparak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Özel'in görüşmelerine dair çarpıcı ifadeler kullandı.
Ekonomik programın vadesi 2026. Bu süre sonuna kadar güçlü destek sürer mi?
Cumhurbaşkanımız hemen her konuşmasında 2026 yılını işaret ediyor, programın arkasında. Bizim yaptığımız programda ufak tefek sapmalar olabilir. Hazine Maliye Bakanımızın götürdüğü bizim de sonuna kadar destek olduğumuz, tuttuğuna canı gönülden inandığımız çok iyi şekilde yürüyen bir program var. Bu program yalpalamadan sağa sola vurmadan, kararınca gidiyor. Tam gaz değil ama rölantide de değil… Düşük vitesle de değil, aracı yormak yerine, normal bir şekilde, en az maliyetle en verimli şekilde yol almak için gayret gösteriyoruz. Yolda farklı şeyler olabilir, çevirmeler olabilir. Bizim dışımızda olan hadiselerle yurt dışında gelişen olaylar gerçekleşebilir. Mesela Avrupa Merkez Bankası’nın, FED’in alacağı kararlar, Ukrayna ya da başka yerlerde ortaya çıkabilecek olaylar gibi...
"CHP'LİLER NORMALLEŞMEYE OLUMSUZ BAKIYOR"
Yerel seçimlerin ardından siyasette başlayan, 'normalleşme' sürecini ve gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Parlamentoda gerginlik olduğunda, Meclis Başkanvekili, grup başkanvekillerini arka odaya çağırır, "Arkadaşlar ortamı yumuşatalım" der, "Normalleştirelim" denmez. Normal, zaten işin akışıdır, kurallara uymaktır. Siyasetin normal akışı; biri bir fikir beyan edecek, karşı taraf da o fikrin eksiklerini, tamamlayıcı yönlerini ortaya koyacak veya tamamen yanlış olduğunu ifade edecek. Siyasetin normali bu. Ama siyaset son zamanlarda aşırı gergin bir ortamda yapılıyor. Özellikle seçim zamanlarında...
Demek ki yumuşama denilen şey, siyasetin kendi kuralları içine girmesidir. Milletin özlem duyduğu budur. AK Partili seçmenlerin büyük bir kısmı, CHP'yle AK Parti'nin görüşmesini çok olumlu buluyor. Geçtiğimiz günlerde bir araştırma şirketi getirdi; Sayın Bahçeli'yle Sayın Özgür Özel'in görüşmelerini MHP'liler de çok olumlu buluyor. İşin enteresan tarafı CHP'liler daha az olumlu buluyor. Niye öyle olduğunu da tam bilemiyorum, onu kendileri değerlendirirler. Biz ülkeyi idare eden bir siyasi parti olmamız hasebiyle kim olursa olsun, iktidarların en büyük görevi uhuletle ve suhuletle bu işi götürebilmektir.
BAHÇELİ'NİN YUMUŞAMA AÇIKLAMALARI
Sayın Bahçeli'nin 'yumuşama' ile ilgili açıklamaları ne anlama geliyor?
Sayın Bahçeli, Türkiye'deki yumuşamanın çok doğru olduğunu, çok uygun olduğunu söylüyor. Şu bir gerçek ki; Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Bahçeli'nin 15 Temmuz 2016'den beri yaptıkları ittifak, ittifaktan da öte bir dostluk. Saygı çerçevesinde, nezaket çerçevesinde, olağanüstü bir şekilde devam ediyor. 8 sene dolmak üzere.
"KILIÇDAROĞLU GİTTİ YUMUŞAMA GELDİ"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun, CHP'nin genel başkanlığından ayrılması, Özgür Özel'in gelmesi siyasal iletişimi kolaylaştırdı mı?
Şimdi etkisi var tabii. Vatandaş bunu bizden istiyor. 2002'den bu tarafa 22 yıl geçmiş, 18 sandık önümüze konulmuş. Hele bir yılda 3 sandık ortaya koymuşuz. Yani vatandaş artık bu gerilimden rahatsız oluyor. Türkiye'de siyasetin yumuşamasını istiyor. Ülkeyi normalleştirme sürecine götürmemiz lazım. Ancak bunu yumuşatarak gerçekleştirebiliriz. Sayın Kılıçdaroğlu, "Kaçak Saray" diye başladı, "İşgal edilmiş bir yer" dedi. "Ben onunla gitmem konuşmam" dedi. 7 Ağustos'ta Yenikapı'ya nasıl geldi, acaba gelmek mi istemedi... Çünkü, 7 Ağustos'ta 15 Temmuz Darbe Girişimini lanetledi, arkasından "Kontrollü Darbe" dedi.
"O GÜN BOMBANIN ALTINDA OLAN ÖZGÜR ÖZEL'Dİ"
15 Temmuz gecesi, tüm milletvekillerimizi Ankara'ya davet ettik. 85 civarında AK Partili milletvekili geldi. Ben Kayseri'deydim. Oradan Meclis Başkanımızla görüştük. "Meclisi açalım" dedik. Kayseri'den CHP'nin genel başkan vekilleri hem Sayın Özgür Özel'le, hem Sayın Engin Altay'la, hem Sayın Levent Gök'le konuştum. Parlamentoya davet ettim. "Geliyoruz" dediler. Geldiler, sağ olsun o gün o bombanın altında olan kişi Özgür Özel'di. O girişimin darbe olduğunu içinde ruhuyla hissetti. Ama Sayın Kılıçdaroğlu Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde televizyonun önünde oturarak darbeyi izledi. Sayın Özgür Özel 15 Temmuz günü Meclis'te kürsüdeydi. Hatta bizim bir arkadaşımızın ceketini giyerek kürsüde konuştu.
ERDOĞAN-ÖZEL GÖRÜŞMESİNİN DETAYLARI
"ONLAR NOT TUTTU DİYE, BİZ DE TUTTUK"
CHP ile güzel görüşmeler oldu. O görüşmelerimizde not tutuldu. Niye not tutuldu? Onu bilmiyorum. Onlar tutuyor diye biz de not tuttuk. Satır satır da yazdık. Alışkın olmadığımız bir şeydi. Diplomatik işlerde not olur. Ben pek çok kez siyasi görüşmelere katıldım ama hiç not tutulmadı. Bu tür görüşmeler, bir uzlaşma varsa ya metne dökülür veya söylenen şeyler varsa orada bilgi paylaşılır; "Şöyle olsun biz böyle düşünüyoruz, öyle yapıyoruz" diye. Ama söylenen sözleri farklı noktaya doğru götürüp, farklı algılarla yapılması kurallara uygun bir iş değil.
İki siyasi partinin genel başkanı görüşüyor. Ama aynı zamanda ülkenin Cumhurbaşkanının görüşmesi. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız Külliye'de randevu verebilirdi. Sayın Cumhurbaşkanımız, bize ilettik biz de onlara sorduk; "Külliye'yi mi istersiniz, Çankaya Köşkü'nü mü, Genel Merkez mi istersiniz? Tercihi sizin" dedik. Sayın Özgür Özel de çok teşekkür etti. Genel Merkezi tercih etti.
KOLTUK TARTIŞMALARI
Koltukla ilgili durum şu: Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Devlet Bahçeli ile görüştüğünde, nasıl bir koltuk daha varsa, Sayın Özgür Özel'le yapılan görüşmede de aynı koltuk var.
Yani Sayın Cumhurbaşkanı'nın birini, AK Parti'de kabul etmesiyle, Çankaya Köşkü'nde, Külliye'de ya da herhangi bir mekânda kabul etmesi arasında bir fark yok. Bu onun Cumhurbaşkanlığı makamını kaldırmaz. CHP ev sahipliği yaptığında, koltukları yan yana koymuş, ona da diyecek bir şeyimiz yok. Çünkü ev sahibi öyle demiş. Sayın Cumhurbaşkanı'nı da nezaketli karşıladılar. Biz de teşekkür ediyoruz bu nezaketleri için. Çok güzel hazırlanmışlar. Güzel karşılama oldu.