Cumhurbaşkanı Erdoğan: Seçmenin mesajının gereğini muhakkak yapacağız
Politika Haberleri / Türkiye Gazetesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'daki kampında seçimleri işaret ederek, "Seçmenden geçer not alamayan bizim takdirimize mazhar olamaz" dedi. Erdoğan, sokağın sesine kulak verdiklerini söyleyip "Mesajların gereğini vakti saati geldiğinde muhakkak yapacağız" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam Kampı'nda önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Son 1 yıldır ülkemizin gündemini kaplayan seçim maratonun tamamlanmasıyla siz kardeşlerimle beraber olalım dedik. İstişare toplantılarına devam edeceğiz. 1-2 Temmuz'da Belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz. Son 1 yılda yaşanan 3 seçimin de kapsamlı muhasebesini yapacağız.
"MESAJLARIN GEREĞİ YAPILACAK"
Halkımızla aramıza görünmez duvarlar koymadık.
Türkiye’nin selameti ve geleceği için söyleyecek sözü, eleştiri ve teklifi olan her bir insanımızla istişare ettik.
AK Parti siyasetinin taşıyıcı kolanları istişare, müzakere ve katılımcılıktır.
Seçmenden geçer not alamayan bizim takdirimize mazhar olamaz. Mesajların gereğini vakti saati geldiğinde muhakkak yapacağız.
Özeleştirimizi yapmak, kendimize ve partimize ayna tutmak için buradayız.
14 ve 28 Mayıs ile 31 Mart seçim sonuçları arasındaki negatif ayrışmayı tüm yönleriyle asla kolaycılığa kaçmadan ele alacağız.
Siyasetimizi kutuplaşma üzerine inşa etmedik. Gerektiğinde sesimizi yükselttik, hukuksuzluk gördüğümüzde var gücümüzle karşısında durduk. Kim olursa olsun biri yanağımıza tokat atmaya kalktığında karşılığını verdik. Edepten hiç taviz vermedik ama edepsizliği de karşılıksız bırakmadık.
Kürtler, bu ülkede bir dönem uygulanan yanlış politikalar neticesinde ötelenmişlerdi. Hepsiyle biz kucaklaştık.
Yüzde 52'nin oyunu alırken geri kalan yüzde 48'e de mazhar olduk.
14-27 Mayıs seçimleri öncesi siyaset sahnesinde olanları asla unutamayız. Bugün aklımıza getirmek dahi istemediğimiz nice operasyona maruz kaldık. Seçim gecesi 'kazanıyoruz' senaryosu tarihe yazıldı.
CHP ZİYARETİ
Özgür Özel'e Kurban Bayramı'ndan önce iadeyi ziyarette bulunacağım. Siyasette bir yumuşama arzu ettiğimizi ifade ettim. Biz bu konuda son derece rahat ve özgüvenliyiz. Biz kutuplaşmanın tarafında olmadık. Yine de üzerimize düşen varsa hiç çekinmeden yaparız.
Terör, terörist, terör örgütü, terörü destekleyenler, terörle arasına mesafe koyamayanlar ile sırtını teröre dayayanların ve insan canına kasteden bölücüler ile FETÖ'cülerin karşısında kimsenin kendilerinden yumuşak tavır beklemesin.
Aslolan muhalefetin kendi politikalarını gözden geçirmeleridir. Muhalefet kendisini samimi bir özeleştiriye tabii tutmalıdır.
Türkiye'ye saldıranlar, Türkiye'nin çıkarlarına zarar verenler, ülkemizin hak ve hukukunu çiğnemeye kalkan müstevliler karşılarında kimse bizden yumuşak tavır beklemesin. Biz işte ana muhalefetten ve muhalefetten de bunu bekliyoruz. Türkiye'nin bazı meselelerinin siyaset üstü bir yaklaşımla ele alınması, gerilimi zaten kendiliğinden düşürecektir.
Milletin siyaset kurumundan beklentisi de bu yöndedir. Milletimiz, bizden sandıkta kendisini temsil yetkisi verdiği siyasetçilerden ortak bir zeminde bir araya gelip derdine derman olmamızı bekliyor. Örneğin, terör karşısında iktidarı, muhalefeti, ortak bir tavır geliştirebildiğinde sadece gerilim düşmekle kalmayacak terör de artık tamamen miadını dolduracaktır. Mesela darbe anayasasının, sivil, yeni, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasa ile değiştirilmesi konusunda hep beraber el ele verebilirsek sadece siyasetin havası değil inşallah ülkemizin bahtı da değişecektir
"KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ VAR"
Elbette siyaset belli bir çerçevede, belli sınırlar içinde yapılır. Yumuşama adı altında kimliğimizden, ilkelerimizden, duruşumuzdan, hassasiyetlerimiz ve kırmızı çizgilerimizden taviz verecek değiliz. Muhalefetten de böyle bir taviz beklemiyoruz. Ancak siyasetin özellikle de muhalefetin yıkıcı, yıpratıcı, ötekileştirici bir zemin üzerinde ilerlemesi Türkiye'ye fayda değil zarar getirir. Türkiye bu siyaset tarzının acısını geçmişte defalarca yaşadı, çok ağır bedeller ödedi. Vesayet güçleri ve oligarşik yapılar, siyasetin bu gerilimli atmosferinde kendilerine alan açtı, hatta demokrasiye müdahale imkanı buldu.
Terör örgütlerine siyaseti dizayn fırsatı veren yine aynı kasvetli iklimdi. Türkiye düşmanları da bunu ülkemizin yumuşak karnı olarak gördü. Muhalefetin de son dönemde bu gerçeği görerek yeni üslup ve söylem geliştirme çabalarını takdirle karşılıyoruz.
Siyasette yumuşamaktan kastedilen hukuka, demokrasiye, insan haklarına saygı duyulmasıdır." diyen Erdoğan, "Bizden hukuksuzluk karşısında kimse yumuşak bir tavır beklemesin. Demokrasiyi ortadan kaldırmaya, insan haklarını çiğnemeye yönelik eylemler karşısında kimse bizden yumuşak tavır beklemesin. Özgürlükleri kısıtlamaya yönelik girişimler ya da özgürlük adı altında başkalarının özgürlüğünü daraltmaya yönelik eylemler karşısında bizden kimse yumuşak tavır beklemesin. Milletin inanç değerlerine, kutsallarına, mukaddesatına
Diğer yandan yarın 3 ilçe ve 4 beldede vatandaşlarımız mahalli yönetim için sandık başına gidecek. Bu seçimlerin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
'da Takip Edin!
