Kalıcı makyajda kanser riski var! Kaş yapayım derken göz çıkarmayın

ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Pratik olduğu için kadınlar tarafından tercih edilen kalıcı makyaj uygulamalarının birçok sağlık riskini de beraberinde getirdiğini söyleyen uzmanlar, deri içine zerk edilen maddeler konusunda dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulunuyor. Güzelleşmek uğruna kaş, dudak, kirpik dibi ya da göz altına yapılan kalıcı uygulamaların kişinin hayatını karartabileceğini söyleyen Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Dermatoloji Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Ayşenur Botsalı, “Dövmelerde olduğu gibi kalıcı makyaj ürünlerinde de çoğu zaman kaynağı belirsiz boyalar kullanılıyor. Özellikle denetimsiz güzellik merkezlerinde yaptırılan işlemler ciddi risk taşıyor. İsveç’teki Lund Üniversitesindeki bilim adamlarının yaptığı bir araştırma dövme yaptıran kişilerin lenf kanserine yakalanma riskinin, yaptırmayanlara göre yüzde 21 daha fazla olduğunu tespit etti. Benzer risk kalıcı makyajda da var. Yazıcı tonerlerinin bile amaçla kullanılabildiğine dair raporlar var” dedi.

Ulusal Dermatoloji Kongresi’nde konuştuğumuz Doç. Dr. Ayşenur Botsalı, ülkemizde de yüzbinlerce kadının yaptığı kalıcı makyajın sağlık risklerini anlattı…

ALERJİ, TETİĞİ ÇEKİLMİŞ SİLAH

Kalıcı makyajın en yaygın etkisinin alerji olduğunu belirten Doç. Dr. Botsalı “Merdiven altı dediğimiz güzellik merkezlerinde yaptırılan işlemlerde kullanılan maddenin içeriğini asla bilemiyorsunuz. En iyi yerde bile işlem yaptırsanız deri altına zerk edilen maddeler alerjik reaksiyona sebep olabilir. Alerji tetiği çekilmiş bir silah gibidir. Bir kere başladı mı durmaz. Kalıcı makyaj malzemeleri yüzünden gelişen bir alerji daha sonra yaptıracağınız rutin basit uygulamaları da imkansız hâle getirir. Bir başka riski de bu maddelerin cilt bariyerine zarar vermesi ve hassas ciltlerde; çatlama, soyulma, kabarma ve lokal enfeksiyon gibi komplikasyonlara sebep olmasıdır” diye açıkladı.

KANSERE SEBEP OLUYOR

2022’de Avrupa Birliği dövme yapımında mavi ve yeşil renkli mürekkeplerin kullanımını yasakladı. Ancak hâlen pek çok ülkede Türkiye de dâhil olmak üzere bu renkler kullanılıyor. Renkli mürekkepler alerjik reaksiyonlara daha fazla sebep oluyor, bu sebeple kısıtlamalar yasaklar getiriliyor. Doç. Dr. Botsalı “Kalıcı makyaj mürekkeplerinde renk pigmenlerini değiştiren maddeler ağır metaller ya da hücrelerin kansere dönüşmesine sebep olan maddeler bulunabiliyor” dedi.

15-20 YIL SONRA VAKALAR ARTACAK

Kalıcı makyaj ürünlerinin adı kalıcı olsa da bir süre sonra renginin solduğunu ve tekrarlayan işlemler yapılması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Botsalı, “Çok genç yaşlardaki kızlar da bunu yaptırıyorlar, bu kişiler için risk daha da büyüyor. Asıl tablo 15-20 yıl sonra ortaya çıkacak” diye konuştu.

BİRİNCİ DERECE YANIKLA GELENLER VAR 

Kalıcı makyajın renginin solması ya da kişinin sıkılması durumunda riskin daha da büyüdüğüne işaret eden Doç. Dr. Botsalı “Bu durumda güzellik merkezlerinde eline lazeri daha da tehlikelisi asidi eline alan ehil olmayan kişiler sanki bu çok basit bir işlemmiş gibi uygulama yapıyor. Sonrasında hastalar yüzünde yanıklarla bize geliyorlar. Bu şekilde yüzünde yanık iziyle hayatını sürdürmek zorunda kalan hastalarımız oldu” dedi.

MAKYAJ YAPMA YAŞI 11'E İNDİ

Makyaj yaşının ortaokula kadar indiğini söyleyen dermatoloji uzmanı Prof. Dr. Ayşe Serap Karadağ “Çocuğun cildinde hiçbir problem olmadığı hâlde şu anda çok moda olan serumları, makyaj malzemelerini kullanmaya başladığında cilt bariyeri bozuluyor. Bu ürünler iyi temizlenmediğinde ciltte komedon denilen ağır aknelere sebep oluyor. Çok akne gören bir doktorum. Hastalarımın yarısını kozmetik aknesi dediğimiz makyaj malzemesinden kaynaklanan gençler oluşturuyor. Rozasea dediğimiz cilt kızarıklıklarıyla ortaya çıkan hastalıklar da bu maddeler yüzünden artış gösterdi. Ayrıca demodeks denilen ve normalde ciltte yaşayan bir parazit var. Temizlenmeyen makyaj malzemelerinden beslenen bu parazitte cilt üzerinde çoğalarak hastalık yapıyor” dedi.

SOSYAL MEDYA MÜKEMMELLİK ALGISINI POMPALIYOR

Sosyal medyanın mükemmelik algısını yaygınlaştırdığını söyleyen Doç. Ayşenur Botsalı “Artık ortaokul öğrencileri bile makyajsız okula gitmiyor. Yüzündeki sivilceler için bana gelen hastalarımın velileri ‘Hoca’m makyaj yapabilir mi?” diye soruyorlar. Yapmasın bu yaşta ne makyajı dediğimde de ‘Hoca’m okullar bildiğiniz gibi değil, yapmadan gitmiyor’ diye cevaplıyorlar. Makyaj yapma yaşı 11’e kadar indi” diye konuştu.