Kanseri besleyen yiyeceklerin sırrı çözüldü! Hangi tümör hangi besini seviyor?

Vehbi Koç Ödülü bu sene hangi kanser türünün hangi yiyecekleri sevdiğini keşfeden Doç. Dr. Kıvanç Birsoy’a verildi. Çalışmalarını gazetemize anlatan Birsoy “Beynimiz şeker, kaslar protein istiyor. Pankreas kanserleri yağlı besinleri, lenf kanserleri kolesterolü seviyor” dedi.
ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Vehbi Koç Vakfının her yıl kültür, eğitim ve sağlık alanlarından birinde verdiği Vehbi Koç Ödülü’nün bu yılki sahibi Doç. Dr. Kıvanç Birsoy oldu. Rockefeller Üniversitesinde kurduğu kendine ait laboratuvarında kanser ve beslenme arasındaki ilişkiyi araştıran Rockefeller Üniversitesi Metabolik Düzenleme ve Genetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Birsoy, vücudun asi hücreleri olan tümörlerin canlılığını sürdürüp yayılabilmek bazı besin gruplarını “tercih ettiğini” kanıtladı. İnsanın kimyasal varlık olduğunu söyleyen Doç. Dr. Birsoy “Hücrelerimiz kimyasal reaksiyonlar sayesinde yaşıyor. Yapı taşları da yediğimiz besinler. Yediğimiz besinleri küçük yapı taşlarına ayırıyoruz. Kanımıza karışan bu besinler bütün organlarımıza, hücrelerimize dağılıyor. Neler yapıyorlar? Mesela enerjiyi sağlayarak kaslarımızın kasılmasını, kalbimizin atmasını, düşünmemizi sağlıyorlar. Vücudumuzdaki her organın farklı besinlere ihtiyacı var. Yediklerimiz vücudumuzun her hücresine dağılıyor ama bazı organlar bazı besinleri özellikle tercih ediyor. Mesela beynimiz şeker seviyor. Kaslarımız protein istiyor. Çok yemek yediğinizde kalorinizin fazlasını yağ hücreleri alıyor. Her organın yediğimiz besinleri ne şekilde kullanacağı büyük bir uyum içinde ve vücudun emirleri doğrultusunda gerçekleşiyor” bilgilendirmesini yaptı.
HANGİ TÜMÖR HANGİ BESİNİ SEVİYOR?
Doç. Dr. Kıvanç Birsoy, yaptığı çalışmalarla pankreas kanserlerinin yağlı besinleri, lenf kanserlerinin kolesterolü sevdiğini ortaya koydu. Doç. Dr. Birsoy, son yılların popüler konularından antioksidan desteklerinin kanser hastalarına faydadan ziyade zarar getirdiğini, metastaz riskini artırdığını ortaya çıkaran çalışmalarıyla tıp dünyasında ses getirdi. Antioksidanların masum olmadığını ifade eden Doç. Dr. Birsoy “Bir çoğumuz antioksidanların yararlı olduğunu düşünür. Mesela yaban mersini hepimizin bildiği bir şey. Fakat bizim çalışmalarımız ve farklı grupların çalışmaları da gösterdi ki, özellikle kanser olduktan sonra antioksidanların kötü etkileri var. Fazla antioksidan alınması kanserin büyümesini ve aşırı derecede metastaz yapmasını tetikliyor. Dikkatli olunmasını tavsiye ederim” diye uyardı.
VÜCUDUN ASİ HÜCRELERİ
Tümörlerin de kan damarları, sinir hücrelerinden oluşan organlar olduğunu belirten Doç. Dr. Birsoy, kanserin oluşumu hakkında da şu bilgiyi verdi: Vücudumuz mükemmel bir dengede çalışıyor ve her şeyi belli seviyede tutuyor. Fakat tümör hücreleri vücudun sinyallerini dinlemiyor. Vücudun ‘bölünme’, ‘büyüme’ şeklindeki emirlerine karşı çıkıyor. Bağışıklık hücrelerinden saklanarak başka organlara gidiyor ve vücudu mahvediyor. Biz de bundan 15 sene önce bu tümörlerin başka bir özelliği daha olduğunu keşfettik: Tümörler de diğer hücreler gibi farklı besinlere ihtiyacı var ve bu bilgi kanser tedavileri için kullanılabilir. Ama olay bu kadar basit değil. Çünkü kanımızda 5 bin besin metaboliti dolaşıyor. Onlarca tümör çeşidi var. Bunları ilişkilendirmek için daha büyük data setlerine ve daha fazla desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Biz laboratuvarımızda bunu anlayan genetik metotlar keşfettik. Bu metotlar şimdi onlarca laboratuvar tarafından deneniyor. Ve bu metotları kullanarak hangi kanserlerin hangi tür besinlere ihtiyaç duyduğunu anlamaya çalışıyoruz.
SÜPER BEBEKLER GELİYOR
Gelecek on yıl içinde besin türleri ve tümörler arasındaki ilişkileri araştıran çalışmaların yoğunlaşacağı bilgisini veren Doç. Dr. Kıvanç Birsoy “Yakın gelecekte insan genomunun sekanslanması ve yapay zekâ yöntemleriyle besinkanser ilişkisini daha iyi anlayacağız. Bu şekilde nutrigenomiks denen besin ve genetik sekanslama teknolojilerini birleştiren teknolojiler ortaya çıkacak. Mesela bir insan doğduğunda sadece genomuna bakarak bu bebeklere hangi tür besinleri vermemiz gerektiğini anlayabileceğiz” dedi.