Meler’e tuzak ve mobbing var!

A -
A +

Artık şu anlaşıldı ki; Halil Umut Meler’e çok açık kurulmuş bir tuzak ve mobbing uygulaması var!
1) Halil Umut Meler, geçen hafta pazar günü sisteme mazeret giriyor. Yani ligde maç istemiyor. Çok haklı da bir gerekçesi var; salı günü Şampiyonlar Ligi’nde Real Madrid-Stuttgart maçı.
Zaten UEFA da görev verdiği hakemlerin ülkelerinde 48 saat öncesinde maça çıkmalarını istemiyor.
48 saat öncesi ya da sonrası görev, memlekette çok hakemin başını yemiştir!
MHK, anlaşılan o ki, Halil Umut Meler’i bir şekilde ikna ediyor ve Kasımpaşa-F.Bahçe müsabakasına veriyor.
2) Halil Umut Meler’in Avrupa’da bir ekibi var. Kerem Ersoy ve İbrahim Çağlar Uyarcan. 48 saat önce yönetmesi istenen maça da bu ekiple çıkmasından daha tabiî bir şey olamaz! Ama öyle olmuyor. Murat Tuğberk Curbay ve İbrahim Bozbey veriliyor. 
3) Son Trabzon-F.Bahçe maçını yaşamış bir hakem kendisini korumaya almalıydı! Biliyor ki; F.Bahçe’nin büyük öfkesi var. 
G.Saray’ın 1. ve 4. haftalardaki maçlarına VAR çıkmayacaktın! “Taksimetre çalışsın” demeyecektin! 
İşte Kasımpaşa-F.Bahçe maçını dayarlar! Yıpranman “biraz daha hızlansın” isterler!

 

Kulüplere bu kadar alan bırakırsanız…

 

 

1) Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, Beşiktaş maçından sonra “Hakem, Beşiktaş forması giyseydi daha iyi olurdu! TFF Başkanı ile görüşeceğim” dedi!
Bu beyanatın açılımı şu; “Çok transfer yaptık, Avrupa’ya erkenden veda ettik. Ligde de iyi değiliz. Puan kaybetme lüksümüz yok. Bizim maçlara çıkacak olan hakemler ayağını denk alsın!”
2) Beşiktaş Basın Sözcüsü Feyyaz Uçar, “Bu Rafa’ya atılan tekmeler ne zaman bitecek merak ediyoruz. Kırmızı kart çözüm değil!” dedi.
İyi güzel de Rafa Silva’yı nasıl koruyacağız? TFF veya MHK ne yapabilir? Kırmızı çıkmışsa, daha ötesi ne olacak? 
Mesela şu mu isteniyor; hakemleri toplayın; “Arkadaşlar Rafa Silva’yı koruyalım. Alternatifi yok” deyin!
Siz kulüplere bu kadar alan bırakırsanız; daha neler isteyecekler, göreceksiniz!

 

Tahkim Kurulu için vicdan günleri!

 

 

Tahkim Kurulu, bugün ve bugünden sonra ciddi kararlar verecek.
Çok radikal ve temel bir prensip ortaya koymalılar!
Talimatlar ve klasmanlar kökten iptal edilmeli! Aksi takdirde standart bir karar verebilmeleri mümkün değil.
1) MHK, klasman yapmak için takvim yayınladı mı? Hayır!
2) MHK, klasman yapmak için performans testi, sınav yaptı mı? Hayır!
3) Sezona başlayan gözlemciler için hiçbir gerekçe olmadan kapı dışarı edilmeleri!
4) Görevden alınan il hakem kurulları var, bu da hiçbir talimata uymuyor!
Ve her şeyden önemlisi Tahkim Kurulu üyeleri; başlarını yastığa koyduklarında, çocuklarının ya da torunlarının gözüne bakarken içleri rahat edecek mi?
Öyle ki mağduriyetler; roman, dizi, belgesel çıkar nitelikte! Ailelerin ya beddualarını ya da dualarını alacaksınız!

 

Geçen haftanın garip VAR tayinleri!

 

 

1) SARPER BARIŞ SAKA: Kasımpaşa-F.Bahçe maçında mutlak bir penaltıyı atladı. 24 saat geçmeden Adanaspor-Keçiörengücü maçına verildi.
2) ÇAĞDAŞ ALTAY: Y. Malatya-Çorum maçında ceza sahası dışında çalınan penaltıya karışmadı. 24 saat sonra Iğdır-Esenler Erok maçına çıktı. 48 saat sonra da G.Saray-Gaziantep maçında Barış Alper’in golden önceki “topun net koluna temasını” görmedi.

 

İhaleyi VAR’a yükleyen tipler türedi!

 

 

- Benim hakemlik hayatım sürsün!
- Benim düzenim bozulmasın!
- Hiçbir kulüple kötü olmayayım!
Bazı hakemler bu ruh hâliyle maç yönetmeye başladı. Sorumluluk almıyorlar; VAR’daki arkadaş çağırsın! İhale, fatura ona kalsın, bana kalmasın!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.