OSD Başkanı Eroldu: Rekabet için politika geliştirmeliyiz!

Avrupa’da daralan otomotiv sektörüne dikkat çeken OSD Başkanı Cengiz Eroldu, “Avrupa’da ana ve tedarik sanayi üreticilerinden gelen fabrika kapanmaları, istihdam azaltımı gibi haberlerin sayısı her geçen gün artıyor. İhracatımızın %70’lik payının bu bölgeye olduğunu dikkate alırsak, ülkemizin üretim rekabetçiliğini güçlendirmek adına politika geliştirilmesini çok önemli görüyoruz. Elimizdeki mevcut tesisleri korumak, bu süreçte daha da önemli hale geldi” ifadelerini kullandı.
Türkiye otomotiv sektörünün yıl sonu değerlendirmesinde önemli açıklamalara imza atan Otomotiv Sanayii Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, küresel otomotiv sektörünün zorlu bir seneyi geride bıraktığını belirterek şunları dile getirdi; “2024 yılında enflasyon etkisi ile öngörülenin gerisinde kalan Avrupa pazarı, Çin’in hem iç hem de ihraç pazarlarında artırdığı rekabet gücü, Avrupa’da elektrikli araç (EV) talebinin öngörülerin gerisinde seyretmesi, yüksek teknolojiye yatırım ihtiyacı ve düşük EV marjı, karlılıklarda gerileme ve tedarik zincirindeki artan kırılganlık tüm Avrupalı üreticileri ciddi şekilde zorlamaya başladı. Küresel otomotiv eko-sisteminde yaşanan gelişmeler doğal olarak sanayimizi de etkiledi. Yılın ilk 11 aylık sonuçlarına baktığımızda otomotiv üretiminde yüzde 8 ve adet bazında ihracatında yüzde 1’lik bir daralma gerçekleşti. Değer bazında yüzde 3 artış sağlayan ihracatımız, 33 milyar dolar seviyesine ulaşarak sektörel ihracat sıralamasındaki lider konumunu korudu. İç pazar ise kasım sonu itibariyle 1.1 milyonun üzerinde gerçekleşti”
UZUN VADELİ PLANLAR YAPMALIYIZ
Eroldu Türk otomotiv sanayisinin temel önceliğinin AB’nin sıkılaşan hedeflerine uyum sağlamak ve 2025 yılının öngörülmesi zor ve aynı zamanda zorlu küresel ekonomik ortamını göz önünde bulundurarak esnek ve yenilikçi stratejiler geliştirmek olduğunu sözlerine ekleyerek şunları dile getirdi; “Mevcut tesislerimizi korumayı, tüm paydaşlarla iş birliğini artırmayı ve sektörde sürdürülebilir bir büyüme yakalamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda, değişen piyasa dinamiklerine uyum sağlamak, operasyonel verimliliğimizi artırmak, dönüşüm yatırımlarımızı hızlandırmak ve maliyet optimizasyonu çalışmalarımıza devam etmek stratejik önceliklerimiz arasında. Sektörü destekleyecek uzun vadeli politikalar oluşturmak ve nitelikli insan kaynağı yetiştirmeye devam etmek de sürdürülebilir büyümeye katkı sağlama hedefimizin önemli unsurları arasında yer alıyor”
2025 yılında küresel anlamda belirsizliklerle dolu bir dönem bizi bekliyor. Avrupa’da ana ve tedarik sanayi üreticilerinden gelen fabrika kapanmaları, istihdam azaltımı gibi haberlerin sayısı her geçen gün artıyor. İhracatımızın %70’lik payının bu bölgeye olduğunu dikkate alırsak, ülkemizin üretim rekabetçiliğini güçlendirmek adına politika geliştirilmesini çok önemli görüyoruz. Elimizdeki mevcut tesisleri korumak, bu süreçte daha da önemli hale geldi” dedi.