40 Yıl Sonra Ben (Sen)... Neler olacak bana? - 2

- Peki, sorular sorayım sana, 40 yıl sonrama. - Sor.
ÖMER ÇETİN ENGİN / İLAHİYATÇI - Okulumu bitirecek miyim, bir iş kurabilecek miyim? Nasıl biriyle evlendik? Onu nasıl bulacağım? Çocuğumuz oldu mu, kız mı erkek mi?
- Başka?
- Ağır bir hastalığım oldu mu, kaza filan geçirdim mi? Ne kadar param oldu?
- Başka?
- Çocuklarım büyüyüp evlendi mi, torunlarımız var mı?
- Başka?
- Eşim yani eşin seninle yaşlandı mı? O hâlen hayatta mı? Evimiz var mı? Yoksa bu yaşta da kirada mıyım?
- Desem ki sana okulunu bitiremeden öleceksin!
- Ne!.. Nasıl yani?..
- Evet öleceksin demiyorum, desem ki öleceksin.
- Ama, sen nasıl karşımdasın ki?
- Öyle konuşmadık mı? Eğer yaşarsan 40 yıl sonraki hâlinim demiştim ya.
- Doğru ya.
- Senden genç insanlar ölüp gitmiyor mu şu hayatta?
- Of, canımı sıkma ya.
- Peki sıkmayayım ama benim yaşıma gelmen kesin mi?
- Geliriz herhâlde. Hem karşımdasın işte.
- Ama bu bir rüya da olabilir, dediğin gibi.
- Evet. Ama ölümü düşünmek istemiyorum hayatımın baharında.
- Fakat diyelim ki okulun bitmeden öleceksin, bu sorduğun sorular aynı zamanda seni içten içe saran duygular değil mi?
- Evet sık sık beni yokluyorlar.
- Hayallerinin tersi de seni yokluyor mu?
- Nasıl yani?
(devam edecek)