40 yıl sonra ben (sen)... - Büyük aldanış - 3

Evet. Sen bensin. Sen de biliyorsun. Kafayı yedirecek kadar.
ÖMER ÇETİN ENGİN / İLAHİYATÇI - Hayallerinin tersi de seni yokluyor mu?
Nasıl yani?
Yani ya okulu bitiremezsem, ya iş kuramazsam, ya ele güne muhtaç kalırsam gibi endişeler oluyor mu?
Evet. Sen bensin. Sen de biliyorsun. Kafayı yedirecek kadar.
O hâlde bir anda film kopacaksa. Okul bitmeden öleceksen niye kendini bu yıpratmalar.
Ne yapayım yan gelip yatayım mı?
Hayır. Endişelerden uzak kalmaktan bahsediyorum. 40 yıl sonraki şimdi aklım senin yaşında olsaydı bu gereksiz yıpranmalara girmezdim. Korktuklarımın yıpranmışlığı ömür boyunca beni (bizi) etkiledi durdu. O korkular yeni korkular doğurdu. Hep tedirginlik yapıştı yakama. Bu korktuklarım başıma gelmesin diye hırçınlaştım. Bu yaşlarda anlıyor insan. Korkularının çoğunun gereksiz olduğunu. Korktuğum şeylerin çoğu da başıma gelmedi. Gereksiz korkular yaşadım. Hiç ummadığım, korkusunu çekmediğim sıkıntılar umulmadık şekilde geldi beni buldu hatta...
Ya ne yapayım.
Allahü tealaya güven, tevekkül et ve O’na sığın.
Bu beni gevşetir.
Çoğu kimse de bu yanılgıyı yaşar. Gevşeme yanılgısı. İleriki yaşlarında eğer seçersen İslamiyet’i öğrenirsin. Keşke daha önce öğrenseydim dersin. Birçok yıpranmışlıklardan zamanında kurtulurdum diye hayıflanırsın. Tevekkül de bunların başlıcası.
Nasıl yani?
İyi bir mümin işine gücüne yüzde yüz sarılır. Çok çalışır. Fakat işlerin sonucunu Rabbinden bekler. Gönlü rahat olur. Eğer bir işte başarısız olursa, “Bunun sonucu bana hayır getirmeyecekmiş, zamanı gelmedi demek ki” diyerek umudunu kaybetmez. Bütün gücüyle çalışmaya devam eder. Çünkü onun sığınacak Rabbi vardır. Ah benim gençliğim; yılların gereksiz yıpranmalarla bu yüzden geçti.
O hâlde ben hep aynıydım. Gençliğin böyle geçti diyorsun.
İşte onun için karşındayım. Böyle devam edersen evet gereksiz yıpranmalarla geçecek. Fakat seçimini farklı yaparsan yaşamayız o çileleri.
(devam edecek)