Bir Ateistin Hidayeti... Ağzımı açmam yetiyordu - 13

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Bir Ateistin Hidayeti... Ağzımı açmam yetiyordu - 13
Yaşam Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Bir tat, bir lezzet, ılık ılık bir şeyler ama neyi, nasıl tarif etsem... İkimiz arasında olan bu konuşmalar sanki nur olarak kalbime giriyor ve beni neşelendiriyordu... Bir ferahlık, bir tiril tirillik... Tarif edemiyorum... Erken sevinmek istemiyordum ama kalbimde başlayan bu lezzet, Orhan’ın sonsuzluğu için bir müjde miydi acaba?..

ÖMER ÇETİN ENGİN / İLAHİYATÇI - Belli etmedim... Etsem de anlayacak frekansta değildi zaten... Henüz yolun çok başındaydık...

Bir şey daha dikkatimi çeker oldu...

Abartısız... Sanki sadece ağzımı açıyordum... Yani bana düşen ağzımı açmaktı… Sözler, konular ruhumdan ağzıma, oradan da Orhan’ın kulağına ve ruhuna üfürülüyordu adeta...

Bunu nefsim için söylemiyorum...

Sadece Allah yolunda gayret ederken, kişiye verilen bir tür hediyeleri dile getirmekle okuyanlara yön göstermektir derdim... Biliyorum maddenin ve 21. asır rezilliğinin pençesinde kıvrananların bu güzellikleri işitmeye de ihtiyacı var...

Dünyada neler olduğundan, hayatın mekanikliği dışında nasıl harikulade lezzetler pınarı bulunduğundan bir şeyler söylemek bunlar...

Nasiplisi anlar, bulur, kavuşur...

- Düşünsene Orhan... O yüce Peygamber... Hiç okumamış, yazmamış... Doğru dürüst seyahat etmemiş... Bir anda öyle sözler söylüyor ki...

Öyle bir kitap getiriyor ki... O kitapta yazanlar 1.400 küsur yıl sonra ortaya çıkıyor...

- Nasıl yani?..
- Kaptan Cousteau iki denizin birbirine karışmadığını 20. asırda buluyor... 1.400 yıl önce bu Kur’ân-ı kerîmde bildirilmiş...
- Evet duymuştum... (devam edecek)

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...