Bir gün ayrılık var! Gelin bir hayal kuralım, gerçeği yaşanmadan önce

Eşiniz vefat ettiğinde evlendiğiniz günlere şöyle bir döneceksiniz. O genç hâlindeki yüzü şimdi çilelerin izleriyle dolu değil mi?
ÖMER ÇETİN ENGİN / İLAHİYATÇI - Sonuçta iki taraftan biri erken ölür. Siz hangisi olacaksınız acaba? Bir hanım olarak beyinizin öldüğünü düşünün. Hani hayatınız boyunca her küçük meselede tartıştığınız beyinizin. Yatağına uzanmış ve üzerine çarşaf örtülmüş onun. Çarşafı kaldırdığınızı ve zevcinizin yüzüne baktığınızı hayal edin. O, iş hayatında evinize ekmek getirmek için nice çilelere göğüs germiş, çoluk çocuğunun muhtaç olmaması için içine atmış bir insandı. Yaşadığı zorluklardan çoğunu size söylememişti bile. Ona kızıyordunuz ama şu an ne kadar boş olduğunu anlar gibisiniz. Sonra gözleriniz çocuklarınıza yöneliyor diye düşünün. Kaybettiğiniz eşinizin yüz hatlarından onların yüzlerinde izler göreceksiniz. Öyle ya evlat babasına benzer. Kendinize şimdiden sorun, “Değdi mi” diye...
DÖRT DUVAR ARASINDA
Veya hanımını kaybeden bir zevc iseniz, o anda ne hissedeceksiniz? Siz evin dışında ekmek için koştururken o da evinizde siz ve çocuklarınız için çalışıyordu. Dört duvar arası bir mekanda kapalı. Çocuklarınız insafsız alacaklı gibi hanımınızdan bir şeyler istedi durdu. Eşinizin yaptığı işleri bir düşünün. Akşam yemeğiniz masanıza gelir ömür boyunca. Kendiniz bekâr olsanız bunu kaç gün yapabilirsiniz ki? Ya evin diğer işleri. Burada yazsak yazı daha da uzayacak. Siz de bilirsiniz zaten.
TESELLİLER YETMEYECEK
Zevcenizin ölüm haberini aldığınızda evlendiğiniz günlere şöyle bir döneceksiniz. O genç hâlindeki yüzü şimdi çilelerin izleriyle dolu değil mi? Siz de kendinize yaşadığınız tartışmalar için aynı pişmanlığı dillendireceksiniz: “Değdi mi?”... İmam Efendi cenaze namazında eşiniz için, “Hatun kişi niyetine” diye seslendiğinde... Dostlarınızın size tesellisi yeterli gelmediğinde dönüp çocuklarınıza bakacaksınız. Toprağın altına bıraktığınız kadın o çocukların annesiydi. Onların gözyaşlarına çare olamayacaksınız, teselliniz yetmeyecek.
O ÖTELERDE SİZ BURADA
Eşlerden biri kaybedildiğinde geride silinmez hatıralar kalır. Evlilik hayatı boyunca verilen sıkıntılar silinir de geride hatıralar yaşar. Eşinizin kabrine ziyarete gittiğinizde o hatıralar göz pınarlarınızdan daha acı verici şekilde dökülür. Hâlbuki tartışma esnasında ona ne kadar da kızıyordunuz değil mi? Şimdi ise o ötelerde siz ise dünya hayatınızdasınız. O hâlde o acı gün gelmeden önce hatalardan yüz çevirmeli. Bu Ramazan ayının bir hususiyeti var. Bu ay nasıl yaşanırsa bütün sene öyle geçer. Bu ayda güzelliklerin sayısını artırmalı. İlme, ibadete, güzel ahlâka iyice yönelmeli ve kendini düzeltmeli. Bugüne kadar tartışmalardan elinize ne geçti ki? İnsan bunu kendine sormalı.
(devam edecek)