Cömertliğin zirvesi: Sa’d bin Ubâde

Sa’d bin Ubâde (radıyallahü anh), Eshâb-ı kirâm’ın meşhûrlarındandır.
ÖMER ÇETİN ENGİN / İLAHİYATÇI - Sa’d bin Ubâde (radıyallahü anh), Eshâb-ı kirâm’ın meşhûrlarındandır. Ensardan olup, cömertlikte benzeri yoktu. Peygamberimiz (aleyhisselâm) Bedir Savaşı yapılmadan önce müşavere heyetini topladığında Sa’d bin Ubâde de bu heyette bulunmuştur.
Bedir Savaşı’na ve Uhud Savaşı’na katılmıştır. Uhud Savaşı’nda Peygamberimiz (aleyhisselâm) Hazrec kabilesinin sancağını Sa’d bin Ubâde’ye vermiştir. Bu savaşta düşman karşısında büyük bir sebatla savaşmıştır. Müreysi gazasında Ensarın sancağı O’nun tarafından taşınmıştır. Hicretin 6 (m. 627) yılında vuku bulan Gared gazvesinde orduya erzak olarak on deve yükü hurma vermiştir.
Onun bu hizmeti üzerine, Peygamberimiz (aleyhisselâm), “Allah’ım Sa’d’a ve ailesine rahmet eyle” diyerek dua etmiştir. Hazrec kabilesinden olanlar da “Ya Resûlallah! Sa’d bin Ubâde, aramızda büyüğümüzdür. Babası da öyle idi. Kuraklık ve kıtlık yıllarında halkı doyururlar, yolda kalanlara da yardım ederlerdi.
Misafirleri ağırlarlar, musibet ve ihtiyaç zamanlarında yardım yaparlar, kabileleri yurtlarına göçürürlerdi” dediler. Peygamberimiz (aleyhisselâm), “Cahiliyye devrinde en ileri olanınız, İslamiyet’te de en ileridir” buyurdu.