Felç, bilgisayar programcısını durduramadı! Yatağında özel donanımla kod yazmaya devam ediyor
Bisiklet kazasıyla vücudunun büyük bölümü felç kalıp yatağa mahkum olan bilgisayar programcısı Erkan Hürnalı, gözlerini "mouse", ağzını "enter" gibi kullanıyor. Kafa takip sistemli gözlükle bilgisayarında kod yazan Hürnalı yapay zeka uygulamalarının çıkmasıyla da çalışmalarını kolayca devam ettiriyor. Karısı Demet Hürnalı yaşadıkları zorlu dönemleri nasıl aştıklarını anlattı.
Ankara Üniversitesi Elmadağ Meslek Yüksekokulu bilgisayar programcılığı bölümünde, 13 yıl boyunca öğretim görevlisi olarak eğitim veren Erkan Hürnalı, 2021'de spor yaptığı sırada bisikletten düşmesiyle beyinde pıhtı atması sonucu malulen emekli oldu.
Kazadan sonra vücudunun yüzde 98'i felçli hale gelen ve yatağa mahkum kalan Hürnalı'nın hayatı tamamen değişti.
Aylarca hastanede tedavi görmesinin ardından artık sadece kafasını hareket ettirebilen Hürnalı, doktorların "yaşaması imkansız" demesine rağmen hem eşinin hem de 3 çocuğunun sevgisiyle hayata bağlandı.
KOD YAZMAYA DEVAM EDİYOR
Çalıştığı dönemde birçok öğrencisine kod yazmayı sevdiren Hürnalı, kazadan sonra karşılaştığı bütün engellere rağmen pes etmedi.
Kafa takip cihazıyla kullandığı bilgisayarıyla ailesiyle iletişim kurmasının yanı sıra eski günlerdeki gibi hem kod yazmaya devam ediyor hem de yapay zeka uygulamalarını kullanarak hayatını sürdürüyor.
Yapay zekanın yardımıyla fotoğrafına önceden kaydettiği sesini koyarak kendi sosyal medya hesabına içerikler de üreten Hürnalı, yapay zekanın desteğiyle sözler yazıp eşi için şarkı besteliyor.
"KENDİ GİBİ HASTALARIN ÜCRETSİZ KULLANABİLMESİ İÇİN BİR PROGRAM YAZDI"
Hürnalı kazadan sonra bilgisayarını bir daha asla kullanamayacağını düşünüyor. Ancak karısı Demet Hürnalı bir akrabasına hediye etmesine engel oluyor.
Demet Hürnalı kocasının içinde kod yazma isteğinin hep olduğuna inandığını söylüyor. Hürnalı "Çünkü o bilgisayarı aşırı seven bir insan. Gençken de yine aynı şekilde bilgisayara merakı varmış zaten. Ben de hep yanında olduğum için her zaman onu motive edecek, iyi şeyler söylüyordum. Erkan, aslında biraz boşluktaydı. Ben ve çocuklarımın da sayesinde onu teşvik ettik, bu şekilde daha çok bağlandı hayata." diyor.
Türk bir mühendis tarafından engellilere yönelik tasarlanan kafa takip sistemli cihazla kocasının hayatının epey değiştiğini anlatan Hürnalı şunları söylüyor:
"Bu cihazı kullanabilmemize yarayan bir program yollamışlardı bize. Bunun da ücretsiz deneme hakkından sonra belli bir ücreti vardı. Eşim de bunu kendisinin yazabileceğini söyledi.
Şimdi mesela onun programını da yazıp hediye etti onlara. Kendi gibi hastaların ücretsiz kullanabilmesi için böyle bir program yazdı. Şimdi akrabamızla bir iş yapıyor, daha doğrusu kodlamayla, yine bu da programcılık işi. Daha önce sağlıklıyken yapabildiği her şeyi yapabiliyor şimdi.
Sabah 5 gibi oturtuyorum bilgisayarına öğlene kadar 8-9-10 saat bilgisayarla uğraşıyor. Önce oturuyor, geri yatırıyorum. Sonra yemeğini yediriyorum, dinlendikten sonra tekrar oturtuyorum bilgisayarın başına.
Sonra fizik tedavisi için biraz hareketleri için tekrar ara veriyoruz. Çok çalışkan biri, hiç böyle sıkıldığını söylemedi bana.
Evde hatta zamanım yetmiyor diye bana sürekli söyler. Hep kodlamayla yani kendini geliştirebilecek şeylerle yapay zekayla uğraşır, bilgisayar işlerini çok seviyor."
"YAPAY ZEKAYLA BİRÇOK İŞ BENİM İÇİN KOLAYLAŞTI"
Erkan Hürnalı, kullandığı programla "Kodlamada yapay zekayı ve yapay zekanın geleceğini nasıl görüyorsunuz?" sorusunu şöyle cevaplıyor:
"Tam bilgisayarla ilişkim açısından 'Her şey bitti' derken hayatıma bu gözlük girdi. İlk zamanlarda 'Bu gözlükle de bir yere kadar' diyordum ama şimdi yapay zekanın çıkışıyla beraber bilgisayardaki birçok iş benim için kolaylaştı. Bunlardan birisi de kodlama. Artık eskisi gibi program yazarken bir yere takılı kalmaktan korkmuyorum. Eskiden çok zor araştırma yapabildiğim için bir yere takıldığım zaman oradan çok zor çıkıyordum şimdi ise yapay zekaya takıldığım yeri tarif etmem yeterli. Bir akrabamızla ortak iş yapıyoruz, ben yazacağım, o satacak. Yapay zekanın sayesinde bir şeyler ortaya çıkarabildikçe üstümdeki değersizlik hissini bir nebze olsun atabiliyorum."
"HER ŞEY BİR PIHTIYLA OLDU"
3 çocuğuyla birlikte hayatlarının değiştiğini anlatan Demet Hürnalı çocuklarıyla birlikte Erkan Hürnalı'yı yalnız bırakmıyor.
Fedakar eş Demet Hürnalı, kocasının yaklaşık 3,5 yıl önce sabah saatlerinde spor yapmak için arkadaşıyla birlikte sürdüğü bisikletten düştüğünü, başlangıçta kocasının ilk kaldırıldığı Elmadağ Devlet Hastanesi'nde birkaç sıyrık ve dudağındaki yarılma dışında hiçbir şeyinin olmadığını söylüyor.
Dudağında oluşan yarılma nedeniyle kocasının Ankara'daki başka bir hastaneye sevk edildiğini belirten Hürnalı, "Ambulansla hastaneye gittik, daha sonra başımıza bir saat içerisinde farklı şeyler geldi." diyor.
Doktorların burada kendisine eşinin beyninde pıhtı attığını söylediğini ifade eden Hürnalı, eşinin yaklaşık 4,5 ay yoğun bakımda kaldığını söyleyerek yaşadıklarını şu cümlelerle ifade ediyor:
"Yaklaşık bir sene kadar hep hastanelerdeydik, hastanelerde geçti hayatımız. 90 kiloya yakın kilosu vardı, bu süreçte çok zayıfladı, 30 ila 40 kilo vermiştir. Yoğun bakımda kaldığı sürede kalçasında yaralar oluşmuştu. Gazi Devlet Hastanesi'ne gittik, yine orada tedavisi için 5 ay kaldık, daha sonra eve geldik. Devletin verdiği destekle 2 ders saati kadar fizyoterapist geliyor. Onun dışında fizik tedavi hareketlerini ben yaptırıyorum, bir tane yatak aldım mesela ona kaldırıyoruz. Fizyoterapistimizle beraber fizik tedavi sürecimiz devam ediyor."