Kardeşim benim – Günün yazısı

Rahmetli babam, amcamla pek görüşemezdi... Amcam gemilerde çalışırdı... Hayatı uluslararası sularda geçti... Gün geldi hastalandı... İstanbul’da, hastanede ameliyat sonrası bize geldiler hanımıyla birlikte... Nekahet dönemiydi...
ÖMER ÇETİN ENGİN / İLAHİYATÇI - Rahmetli babam, amcamla pek görüşemezdi...
Amcam gemilerde çalışırdı... Hayatı uluslararası sularda geçti... Gün geldi hastalandı...
İstanbul’da, hastanede ameliyat sonrası bize geldiler hanımıyla birlikte... Nekahet dönemiydi...
Aile halkımız amcama hizmette yarıştı...
Nasıl teşekkürler, dualar ettiler ayrılırken anlatamam...
Memlekete dönüşlerinde Topkapı Otogarı’na ben götürmüştüm amcamla, yengemi... Otobüse bindiğinde ‘Oğlum hakkını helal et’ demişti bana... ‘Ne yaptık ki amca, asıl sen helal et’ deyince ağlayarak, ‘Helal olsun’ demişti... O tablo şu an gözlerimin önündedir... Meğer son görüşmemizmiş...
Çok geçmeden kaybettik amcamı...
Babam haberi alır almaz köye gitti... Yanında abim de vardı...
Orada kardeşinin cenazesi başında yaşadıklarını anlatan bir mektup gönderdi bize...
Sağlığında yeteri kadar göremediği kardeşinin ölümünü sanki kabul edemiyordu; ‘Yüzünü açtım, baktım ki uyuyor... Kardeşim aç gözlerini...’ diye seslenmiş kardeşine...
Nasıl ağladığını anlatıyordu...
Abim, ‘Babam mektubu yazarken de ağlıyordu’ dedi bize sonrasında...
Babam kardeşinin cenazesi başında hıçkırıklara boğulmuştu...
Kardeşinin o yaşlı yüz çizgilerinde eski hatıralarını, baba ocağını, çocukluk günlerini görmüştü belli ki...
Öyle ya, kardeş bu...
Aynı kandan... Aynı hatıraları yaşadığın kardeşin...
Aynı evde büyüdün, aynı tastan çorba içtin... Aynı şeye sevindin, üzüldün... Öyle berabersin... Et ile tırnak gibi...
Kardeşle yakınlığın başka hiç kimseyle o anlamda olamaz...
Onunla ailene, çocukluğuna ait paylaşmaların başkasıyla yaşanamaz...
Dostluk anlamında çok yakınların olabilir... Ama kardeşliğin ifade ettiği manalar çok farklı, çok içli...
O hâlde...
Olmadık sebeplerle ne kardeşi, ne abiyi, ne ablayı incitmemeli...
Kardeşin veya abin, ablan, kız kardeşin hata yapabilir... Bir taraf hiç olmazsa sakin kalmalı ve affetmeli...
Hatta affetmeyi öğretmeli...
‘Kardeşim ne yapsam iflah olmuyor, kardeşlik hatırıma uymuyor’ diyorsan derim ki; hiç olmazsa sen bu hatıra uy... ve sabret...
Sevgili Peygamberimiz (aleyhisselâm), “Haklı olduğu hâlde, din kardeşinin kalbi kırılmasın, münakaşa olmasın diye bir Müslüman, “Kusur bende, sen haklısın” derse, ona cennette köşk verilecektir, kefili benim” buyuruyorlar... Sen haklısın de, ne kaybedersin...
Günümüzde görüyorum ki; birçok incir çekirdeğini doldurmaz sebepten kardeşler birbirlerini kırıyor ve küsüyor... Yıllar yılı konuşmuyor...
Ta ki... Geride kalan kardeşinin cenazesinde pişman olana kadar...
İşte bir ramazan günü... Yenin nefsinizi, koşun sarılın dargın olduğunuz kardeşinize... Haklı olsanız bile... Hazır sarılacak bir kardeşiniz varken...
10 bin galaksi - TEFEKKÜR 2
Galaksimiz, içinde 10 bin galaksi bulunan bir grupta yer alır. Bu galaksiler o kadar hızla hareket etmektedirler ki, onları bir arada tutan kara maddedir (kara enerji). Kara siyah anlamında değildir. Bilinemezliğinden dolayı bu isim verilmiştir.
VEE BİLMECE
Her rekâtta okunur
Tesiri kalbe dokunur
Fatiha Sûresi
ZAMANE MÂNİLERİ
Bu ay nefsimi azdırmam
Ruhumu ona ezdirmem
Mânilerim organiktir
Yapay zekâya yazdırmam
Rastgele kitap okunmaz - SOHBET
>> Allahü teâlâ bir kuluna hayır murat ederse, onun kalbine sevdiği kullarının sevgisini verir. Bir insanın ehli saadet mi ehli felaket mi olduğu buradan da anlaşılır. En sevdiği kul, Peygamber Efendimizdir. Ehl-i sünnet âlimlerimiz, mezhep imamlarımız da Peygamber efendimizin vârisleridir.
>> Rastgele su içmediğimiz gibi, rastgele kitap da okunmaz. Ehl-i sünnet itikadı temiz su gibidir. Ehl-i sünnet âlimleri bu suyu, içine pislik bulaştırmadan muhafaza ederek bize kadar ulaştırmışlardır.
>> Her şeyin yenisi makbuldür yalnız ahbabın eskisi makbuldür.