Kars'ı tanıyalım: Şehrin tarih, kültür ve doğa harikaları arasında bir yolculuk

Ani Harabeleri'nden sakin Çıldır Gölü'ne kadar tarih ve kültür açısından zengin olan Kars, Kafkasya'ya açılan kapı olarak biliniyor. Kars'ın eşsiz lezzetleri neler, Baltık mimari tarzına sahip kentte nereleri keşfedebilirsiniz? Şehirde kısa bir yolculuk...
Bir zamanlar Bagratuni Krallığı'na ve Güneybatı Kafkasya Hükümeti'ne başkentlik yapmış olan Kars, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye'nin 2023 Turizm Stratejisi ve Eylem Planı'na dahil edilen 15 şehir merkezinden biri oldu ve bunun etkisiyle turizmde ivme kazanmaya devam ediyor.
Projenin amacı, bu şehir merkezlerini bakanlık tarafından “Kültür Turizminin Geliştirilmesi için Marka Şehirler” olarak belirlemek ve büyümelerine destek olması ile açıklanmıştı. Bununla birlikte geçmiş yıllarda eğitim atağı ile şehirde Kafkas Üniversitesi'nin kurulmasıyla birlikte Kars hızla gelişerek bir öğrenci şehrine dönüştü.
Gelecek turist ve öğrencilerin ulaşım zorluğu çekmeyeceği Kars merkezine 6 kilometre uzaklıkta bulunan havaalanı, Kars'ı bölgenin ulaşım merkezi haline getirdi. Ayrıca şehir, karayolu ve demiryolu ağlarıyla ülkenin diğer bölgelerine iyi bağlantılara sahip.
Aynı zamanda 2004 yılından bu yana Azerbaycan Başkonsolosluğu'na ev sahipliği yapan şehir, Türkiye'nin Kafkasya'ya açılan kapısı olma rolünü pekiştiriyor. Bu varlık, diplomatik ve kültürel ilişkilerin gelişmesine de önemli katkı sağlıyor.
Kars, tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleri ve stratejik konumuyla keşfedilmeyi bekleyen bir şehir...
KARS'TA NELER KEŞFEDEBİLİRSİNİZ?
Kars, Baltık mimari tarzında ince kesilmiş bazalt taşından yapılmış binalarla birbirini kesen geniş, ızgara planlı sokaklara sahip. Bu görünüş şehre tarihi ve estetik bir hava katıyor. 1890-1917 yılları arasında Ruslar tarafından Baltık mimari tarzında, hassas kesme bazalt taşı kullanılarak inşa edilen tek katlı, bazen iki katlı, nadiren de üç katlı olan bu yapılar, ihtişamlarıyla ziyaretçileri etkiliyor. Dolayısıyla Baltık tarzı binaların sıralandığı sokak ve caddeler, kente gelen yerli ve yabancı turistlerin ilk uğrak noktası haline geliyor.
Beş yıl süren sokak iyileştirme çalışmaları sonucunda 32 tarihi bina yeniden canlandırıldı ve Haydar Aliyev Caddesi mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir açık hava müzesine dönüştürüldü.
ANİ HARABELERİ: DOĞU ANADOLU'NUN EN BÜYÜK ARKEOLOJİK ALANI
Kars şehir merkezine 42 kilometre uzaklıkta, Ani Köyü sınırları içerisinde yer alan Ani Harabeleri, Türkiye-Ermenistan sınırını oluşturan Arpaçay Nehri'nin batısında volkanik bir arazi üzerinde yer alıyor.
Doğu Anadolu'nun en büyük arkeolojik alanı olan Ani, Tarih öncesi dönemlerde, bugünkü antik kentin dışında kalan ve Bostanlar Vadisi ile Harmanyeri olarak bilinen bölgedeki ilk yerleşimler Kalkolitik, Erken Tunç Çağı ve Demir Çağı'na kadar uzanmaktadır.
Kent surları içindeki yerleşim ise M.S. 4. yüzyılda iç kalede başlamış ve yaklaşık bin yıl boyunca kesintisiz devam etmiştir.
İpek Yolu üzerinde bir ticaret şehri olan Ani, birçok medeniyete ev sahipliği yaptı ve günümüze ulaşan 21 yapı (tapınak, kilise, saray, kervansaray, cami, hamam, değirmen vb.) ve kalıntıları çevreleyen surlar Ani'nin en önemli mimari unsurlarıdır.
1497 yılındaki coğrafi keşifler nedeniyle Akdeniz merkezli ticaret geriledi, İpek Yolu'nun önemi azalmıştır. 16. yüzyılın başlarında göç nedeniyle şehrin nüfusunda azalma başlamış, 17. yüzyıla gelindiğinde ise Ani tamamen terk edilmiştir.
Ani'deki ilk arkeolojik kazılar 1892-1916 yılları arasında Gürcistan doğumlu Rus arkeolog Nikolai Marr tarafından gerçekleştirilmiştir. Yüzey araştırmaları ve deneme kazıları 1940-1943 yıllarında Prof. Dr. Kılıç Kökten tarafından yürütülmüş, bunu 1965-66 yıllarında Prof. Dr. Kemal Balkan, 1989-2005 yıllarında Prof. Dr. Beyhan Karamağaralı ve 2007-2010 yıllarında Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu başkanlığındaki kazılar izlemiştir.
2014-2018 yılları arasında Prof. Dr. Fahriye Bayram başkanlığında sürdürülen kazılar, 2019 yılından bu yana Kars Müzesi ve Kafkas Üniversitesi'nden Doç. Dr. Muhammet Arslan'ın bilimsel başkanlığında devam etmektedir.
Kazılarda ortaya çıkarılan ve Kars Müzesi'nde sergilenen eserler arasında pişmiş toprak vazolar, metal eserler, madeni paralar, cam eserler ve taş objeler yer alıyor.
Yaklaşık 100 yıl süren yüzey araştırmaları, deneme kazıları ve arkeolojik kazılar, Ani'deki yerleşimin Kalkolitik dönemden Yeni Çağ ortalarına kadar kesintisiz devam ettiğini göstermiş ve Kafkasya'dan Anadolu'ya giren İpek Yolu üzerinde bir ticaret kenti olan Ani, Orta Çağ'da yaklaşık 20.000 nüfusuyla önemli bir yerleşim yeri olarak kayıtlara geçmiştir.
ANİ'NİN TURİZM POTANSİYELİ
Ani Harabeleri, 15 Temmuz 2016 tarihinde UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil edilmiştir. Sahip olduğu arkeolojik ve doğal değerlerle Türkiye'nin turizme açık en önemli arkeolojik merkezlerinden biri olan Ani, kültür turizmi, inanç turizmi ve yayla turizmi için ziyaretçi çekmektedir.
Devam eden bilimsel arkeolojik kazılarla kültürel varlıkların ortaya çıkarılması, Ani'nin önemini artırmaya devam ediyor.
Ani, volkanik bir arazi üzerinde yükselen mimari yapıları ve tarihi zenginliğiyle Doğu Anadolu'nun gizli hazinelerinden biridir. Bu etkileyici ören yerini keşfetmek, tarih ve kültürle dolu bir yolculuk fırsatı sunuyor.
ÇILDIR GÖLÜ
Bölgenin en büyük tatlı su gölü ve Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan Çıldır Gölü, özellikle kış aylarında donarak bir eğlenceye dönüşen yüzeyiyle göz alıcı bir görsel güzellik sunmakta ve cazibesini artırmaktadır.
İster Turistik Doğu Ekspresi ile ister tur operatörleri aracılığıyla gelen Kars'ta ziyaretçilerin ilk durağı genellikle yüzeyi tamamen donmuş olan Çıldır Gölü oluyor.
Çıldır Gölü'ne gelen ziyaretçiler atlı kızaklarla buz üzerinde kayma deneyimini yaşarken, Çıldır'ın meşhur sarı balığının da tadına bakıyor.
SARIKAMIŞ KAYAK MERKEZİ
Doğal pistleriyle bilinen Sarıkamış Kayak Merkezi, kayak tutkunları için ideal bir destinasyon olup, kış turizmi ve kış sporlarının başlıca çekim merkezlerinden biridir.
Sarıçam ağaçları arasında yer alan Sarıkamış Kayak Merkezi, tertemiz kar pistleriyle kayakçılara unutulmaz bir deneyim sunarken, pistlere çıkanlara da unutulmaz anlar yaşatıyor.
KARS PEYNİR MÜZESİ
Tarihi Süvari Tabyası'nda yer alan Kars Peynir Müzesi, peynir yapımının, yayla yaşamının anlatıldığı bölümlerin yanı sıra süt dolu yayıkların sergilendiği dünyanın en büyük peynir müzesi olma özelliği taşıyor.
Kars'ta üretilen birçok peynir çeşidine lezzet veren endemik çiçeklerin de tanıtıldığı müzede gravyer üretimi, peynir salonu, video odası, Kars Tren Garı replikası, Kars bitki örtüsü, Ankara Gazi Tren Garı, Kars evleri, şef ve atölye alanları gibi bölümler yer alıyor.
Gravyer peyniri yapımının canlandırmalarla anlatıldığı müzede, Kars'a özgü bazı peynirlerin üretiminden sahneler de yer alıyor. Peynir Müzesi'nin girişine yerleştirilen replika gravyer peynirleri ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
YEREL LEZZETLER
Kars, Kars gravyer peyniri, çeçil peyniri, kaz eti, bal, tereyağı, piti gibi kendine özgü lezzetleri ve özellikle süt, yumurta ve unla yapılan olağanüstü helvasıyla tanınır.
KAFKAS CEPHESİ SAVAŞ TARİHİ MÜZESİ
Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi, Kafkas Cephesi'ndeki askerlerin savaş koşullarındaki günlük yaşamlarını tasvir eden tarihi belgeler ve interaktif ekranlarla tarih meraklıları için sürükleyici bir deneyim sunuyor.
Kafkas Cephesi Savaş Tarihi Müzesi, Kars'ı ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin ilk durağı oluyor. Müze, 2024 yılının ilk üç ayında 26.000 ziyaretçiyi ağırladı.
Bölge halkı arasında “Kanlı Batarya” olarak bilinen müze, 5 Temmuz 1828'de Osmanlı-Rus Savaşı sırasında General Paskeviç komutasındaki Rus kuvvetlerinin bir gece baskını gerçekleştirdiği şiddetli muharebeyi anmaktadır. Şiddetli göğüs göğüse çarpışmalara rağmen bir tabur asker teslim olmamış ve şehit düşmüştür. Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi, Türkiye'deki üç interaktif müzeden biridir.
KARS'TA NEREDE KALINIR?
Kars'ta konaklama seçenekleri arasında siyah bazalt taş yapılara sahip oteller yer alıyor. Eşsiz bir konaklama için Hotel Cheltikov'un 130 yıllık binası, üç günlük bir gezi boyunca sıcak bir konukseverlik sunarak unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Doğanın ortasında otantik bir köy deneyimi için “Doğu'nun Taş Evleri” huzur dolu bir tatil sunuyor.
Kars'ta bulunan Doğu Anadolu Bölgesi'nin ilk özel açık hava müzesi ziyaretçilerini etkiliyor. Müzede 200 yıllık tarım aletleri yer alıyor ve alanda bulunan beş taş ev, ziyaretçilere köy ortamında konaklama fırsatı sunuyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün 22 Aralık 2023 tarih ve 4565487 sayılı yazısıyla onaylanan açık hava müzesi, Kars'ta turizme yeni bir ivme kazandırdı.
Anadolu'nun en sürprizli şehirlerinden biri olan Kars, keşfedilmeye ve deneyimlenmeye değer. Yapılacak çok şey ve bu şehri desteklemek için pek çok neden var.