Noktalar geriye doğru birleşiyor - Günün Yazısı

Noktalar ileriye doğru birleştirilemiyor.. Gelecek gizemlerle dolu hepimiz için... Ancak insan geçmişe doğru baktığında noktaları birleştirebiliyor...
ÖMER ÇETİN ENGİN / İLAHİYATÇI - Zamanında acı veren birçok şeyin kendisi için nasıl güzelliklere dönüştüğünü buruk bir tebessümle idrak ediyor...
Tecrübe deniyor buna bildiğiniz gibi...
Ancak şu var ki; bu tecrübelerin sızıları sırasında farkına varılamayan, ‘benim hayrıma olabilir’ diyememek sarsıyor insanı...
Kelime veya nasihat olarak kabul etse de... Çekilen acı anlamaya mani oluyor, izin vermiyor tabir yerindeyse...
Bir sultanın çok sevdiği bir veziri varmış zamanında...
Güzel de bir huyu varmış... Her ne üzüntü veren bir olayla karşılaşsa, ‘Bunda da bir hayır vardır’ dermiş...
Sultan da içten içe kızar, sürekli bu sözle teselli vermesine diş bilermiş...
Ama çok sevdiği ve güvendiği için de bir şey diyemezmiş...
Bir gün devlet işlerinden, protokolden sıkılan sultan macera yaşamak istemiş ve ava çıkmışlar veziriyle birlikte... Kıyafetlerini değiştirerek... Hani tebdil-i kıyafet derler ya, işte öyle...
Av esnasında nereden geldiği belli olmayan bir ok, sultanın gözüne saplanmış...
Vezir telaş içinde ilk bakımını yapmış ve sonrasında sultanı sinir eden sözünü etmiş yine: - Üzülmeyin sultanım, vardır bunda da bir hayır :)
Sultan o acıyla birlikte artık dayanamamış ve veziri kovmuş yanından:
- Defoooooool !
Vezir gayet sakin ayrılmış sultanın yanından...
Sultan tek gözle elem içinde sarayına dönmeye çalışırken eşkıyalar çevirmiş etrafını...
Alıp reislerine götürmüşler... ‘Reis bu seneki kurbanı bulduk’ demişler...
Reis, ‘kesin hemen’ demiş...
Meğer bunların batıl bir itikadı imiş bu... Güya günahlarını affetirmek için her sene bir insanı kurban ederlermiş...
Reisin adamları sultanı yatırıp tam kesecekleri sırada görmüşler ki, bir gözü yok...
‘Reisim ama bu kurban tek gözlü’ demişler...
Reis de, ‘Kusurlu olandan kurban olmaz’ demiş...
‘E ne yapalım o hâlde...’ diye sormuş adamları...
Reis, ‘Sakat kurbanlık ne yapılır ki?.. Salın gitsin...’ demiş...
Sultan sevinç içinde sarayına dönerken bir yandan da vezirinin, ‘Bunda da bir hayır var’ sultanım sözüne hak vermiş... Çok pişman olmuş onu kovduğuna... Hemen arattırıp huzuruna getirtmiş...
Başından geçenleri anlatıp, ‘Bir de kalbini kırdım, kovdum seni’ demiş...
Demiş de bir daha şoku yaşamış...
Vezir, ‘Üzülmeyin sultanım... Beni kovmanızda da bir hayır vardı’ sözünü tekrar etmiş...
Sultan hayretler içinde ‘Nasıl yani...’ demiş...
- Beni kovmasaydınız ikimizi yakalayacaklardı... Siz gözünüzden dolayı kurtulacaktınız. Ama ya ben...
Noktalar ileriye doğru birleştirilemiyor...
Geriye bakıldığında birleşiyor...
Elinizden geleni yapmak şartıyla olan bitene çok takılmayın...
Vardır bir hayır deyin ve Rabb’imizden (celle celâlühü) onu bekleyin...
Selâmlae, tebrikler, teşekkürler. Sağolun varolun, Rabbimiz sizden ve sevdiklerinizden ebeden razı olsun, âmin.