Abdüllatif Uyan

Bir gün İbrâhim Edhem hazretleri sahrâda abdest almak için gitti bir “kuyu” başına.

Belh Sultânı İbrâhim bin Edhem hazretleri tahtında uyurken bâzı tıkırtılar duyup uyandı.

İbrâhim bin Edhem hazretleri hükümdârken bir gün adamlarına emretti:

Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri henüz çocukken yüzünde “nûr” parlıyor, onu görenler hayran olup “hayır duâ” ediyorlardı kendisine.

Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri çocukken, akranları gibi sokaklarda oynamıyordu.

Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri, hocası Yâkub-i Çerhî hazretlerine, üç ay hizmet etti. Ve “icâzet” aldı ondan.

​Türkistân’ın en büyük velîlerinden Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerine, bir gün bâzı sevdikleri gelip; “Efendim, bu yüksek dereceye nasıl kavuştunuz?” diye sordular. Şöyle anlattı: “Benim, tasavvufla hiç ilgim yoktu.

Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin zamanında bir “genç” vardı ki, bu büyük velîyi çok severdi.

Türkistân’ın en büyük velîlerinden Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin bir talebesi vardı.

Türkistan’ın en büyük velîlerinden Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin kabr-i şerîfi Semerkant’tadır.

Konya’da dünyâya gelen Seyyid Ebül Vefâ hazretleri, bir gün berberde tıraş oluyordu. Tıraşın yarısında kalktı.

Seyyid Ebül Vefâ hazretleri, bir gün bir köye uğramıştı. Birisi, bu zâta gelip;

Seyyid Ebül Vefâ hazretlerine, sevdiği bir tüccar gelerek;

Seyyid Ebül Vefâ hazretlerinin Ebül Kays adında tüccar bir talebesi vardı. Bu kişi, bu büyük zâtın ismini duyduğu, ama kendisini henüz görmediği günlerde gemiyle mal getiriyordu. Derken fırtına çıktı denizde.

Seyyid Ebül Vefâ hazretlerinin huzuruna bir gün sevdiği bir tüccar gelip;

Seyyid Ebül Vefâ hazretleri bir gün bâzı talebesiyle Dicle kenarına gitti. Sohbet esnâsında karşıdan bir geminin geldiğini gördüler. Gençler gülüp eğleniyordu.

Seyyid Ebül Vefâ hazretlerinin zamânında bir Müslüman şiddetli bir hastalığa yakalandı.

Seyyid Ebül Vefâ hazretlerinin bir talebesi, bu zâta;

Konya’da dünyâya gelen Seyyid Ebül Vefâ hazretlerinin kabr-i şerîfi İstanbul’un Vefâ semtindedir. Bu zât, bütün talebesiyle birlikte Bağdat'tan çıkıp yurduna dönmeye karar verdi. Hazırlıklarını yaptı...

​Seyyid Ebül Vefâ hazretlerinin huzuruna, bir gün zamanın Sultânı gelerek; “Efendim, bana bir nasîhat ediniz ki, dünyâdan soğuyayım” dedi.