Abdüllatif Uyan

Resulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), havada bulut görse "Yâ Rabbî! Bu bulutu bize azap gönderme" diye niyaz ederdi.

Halil mektubun tarihine bakınca şaşırıp kaldı. Ne diyeceğini bilemedi. Şaşkın ve mahcup bir vaziyette "Efendim! Bu, ancak sizin kerametinizdir" dedi.

Zamanın padişahı Sultan Hasan, oğlu Halil'i iyi bir idareci olabilmesi için Fars vilayetine vali tayin etti.

İbrahim Desuki hazretleri birkaç talebesini alışveriş için şehre göndermişti. Talebeler, bir iftiraya uğrayıp zalim vali tarafından zindana atıldılar.

Seyyid İbrahim Desuki hazretlerini imtihan etmek niyetiyle yedi kişi yola çıktılar. Desuk'a geldiklerinde büyük veli bir talebesini bunlara gönderdi.

İbni Atâ hazretleri, çölde yolunu şaşıran bir talebesinin başından geçen hadiseyi şöyle anlatır:

İbni Atâ hazretleri, on oğluyla birlikte sefere çıktı bir gün. Yolda eşkıyalar çevirdi. Alacak şey bulamadılar. Reisleri kızdı.

Hayat bin Kays el Harrani hazretlerinin bir sevdiği anlatır:

Balıkesir'in Sındırgı kazasında yaşayan velilerden Kılavuz Dede'nin kedisi, gelip yattı paltosunun eteğine.

Büyük veli güleryüzle karşıladı: "Hoş geldin kardeşim."

Anadolu erenlerinden Hasan Dede'nin sevdiklerinden biri, şiddetli göz ağrısına tutulmuştu bir gün. Tabipler aciz kaldı. Çaresizdi adam.

Hasan Dede, Balıkesir'de yaşayan velilerdendir. Dinî suallere kitaba bakmadan cevap vermezdi.

Bugün, Balıkesir'in Sındırgı kazasının Işıklar köyünde yatan bir velîden bahsedeceğiz.

Hazret-i Sa'd (radıyallahü anh), heybetli, orta boylu, esmer tenli, cesur, sözü özü doğru, büyük bir zattı.

İslamiyet'in ilk yıllarıydı. Müslümanlar, müşriklerden çok eza cefa görüyorlardı. Hazret-i Sa'd da çok eziyet görmüştü. Bu zat, ilk Müslüman olan Sahabilerden birkaçıyla tenha bir yerde namaz kılıyorlardı.

Sa'd bin Ebi Vakkas (radıyallahü anh), Peygamberimizin, annesi tarafından dayısı olurdu. Efendimiz de: "Bu, benim dayımdır. Böyle bir dayısı olan varsa bana göstersin" diyerek iltifatlarda bulunurdu.

Sa'd bin Ebi Vakkas (radıyallahü anh), ok atmakta mahirdi. Her attığı ok isabet ediyordu. İslamiyet'te Allah yolunda ilk ok atan sahabi o idi.

Sa'd bin Ebi Vakkas (radıyallahü anh) Müslüman olunca, annesi çok sinirlenip Onu İslam dininden döndürebilmek için çeşitli yollara başvurdu.

Ali (radıyallahü anh), İslam askeriyle Hariciler'e karşı harbe gidiyordu. Yolda bir kilisenin rahibi Hazret-i Ali'yi sordu. Yanına vardı.

Üçüncü gün oldu. Üçüncü kişi geldi ve Hazret-i Muaviye'nin ölüm haberini verdi.