Abdüllatif Uyan

Ebû Hureyre (radıyallahü anh), Efendimizi gördü ve îmân etti. Ve artık Ondan hiç ayrılmadı.

Ebû Hureyre hazretleri (radıyallahü anh) anlatır:

Resûlullah Efendimiz, Eshâb-ı kirâmdan İbni Tîhâ'yı ziyârete gittiler bir gün. İbni Tîhâ çok sevindi.

Mahşer halkı, hesâbın başlaması için Efendimize yalvarırlar.

​Genç ve yakışıklı bir Yahûdi, Resûlullahın yanına geldi bir gün.

Bir gün Mekke'ye biri gelip, bir deve satmıştı Ebû Cehil'e.

Peygamber Efendimiz, bir gün müşrik bir kadınla karşılaştı.

Eshâbdan bir hanım, bir gün hediye olarak bir kap dolusu “bal” gönderdi Efendimize. Efendimiz, balı aldılar. Başka kaba koydular. Ve kabını geri görderdiler.

İslâm’ın ilk günleriydi... Sevgili Peygamberimiz, birkaç eshâbıyla bir yerde oturuyordu. Az sonra oraya bir köylü geldi.

Alî Semerkandî hazretleri, sığırları kıra salar.

Alî Semerkandî hazretleri zamânında, Bursa'da bir çekirge âfeti zuhûr eder. Ve hubûbâta çok zarar verir.

Alî Semerkandî hazretleri, büyük âlim ve velîdir.

Alî Semerkandî hazretleri, Resûlullahın kabr-i şerîfini ziyâret eder. Efendimiz buyurur ki:

Alî Semerkandî hazretleri İsfehan'da dünyâya gelir. Ankara'nın Çamlıdere beldesinde yaşar.

Alî Semerkandî hazretleri, Ankara’nın Çamlıdere beldesinde yaşayan bir velîdir.

Ebû Abdullah Mağribî hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Bir gün bir genç geldi. Ve nasîhat istedi Ondan.

Alâeddîn Konevî hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Konya’da doğdu.

Muhyiddîn-i Rûmî hazretleri, bir sohbetinde buyurdu ki: “Dünyâ âhiretin hayâlidir.” Dinleyenler sordular: “Hayâli mi efendim?” “Evet, bu dünyâda ne görüyorsanız, âhiretteki aslının görüntüsüdür” buyurdu.

Balıkesîr velîlerinden Muhyiddîn-i Rûmî hazretleri, “Duâ almaya bakın!” buyurdu.

Muhyiddîn-i Rûmî hazretlerinin bir komşusu vardı.