Abdüllatif Uyan

Hazret-i Hafsa (radıyallahü anhâ), hazret-i Ömer'in kızı ve Efendimizin muhterem hanımıdır. Önce hazret-i Huneys ile evliydi.

Hazreti Âdem topraktan yaratıldı. Ve önce Arş-ı âlâ’ya baktı.

Seyyid Fehîm hazretlerinin vefâtı yaklaşınca uzleti tercîh etti. Sık sık ölümden bahseder; “Ölüm, büyük nîmettir” derdi.

Seyyid Tâhâ-yı Hakkârî hazretleri, her gün ikindi namazından sonra sohbet ederdi. Yin

Hacı Ağa diye bir aşîret reîsi vardı.

Müküslü Alî Efendi anlatıyor: Seyyid Fehîm hazretleri, gençliğinde çıktı bir gün Arvas'tan. Nehri’ye üstâdını görmeye gitti.

Abdülhakîm Arvâsî hazretleri, Seyyid Fehîm hazretlerinin talebesiydi.

Bir gün Çatbayır’dan bir kişi, trafik kazâsı geçirmişti. Fenâ hâlde yaralandı!

Seyyid Fehîm hazretlerinin her duâsı kabul olurdu. Meselâ Hîzan’da biri vardı.

Seyyid Tâhâ hazretlerinin oğlu Seyyid Ubeydullah, Seyyid Fehîm hazretleriyle, umre için birlikte yola çıktılar. Mısır’da mola verdiler.

Seyyid Fehîm hazretlerinin koyunlarına bakan iki çobandan biri, diğerine; “Gel, şu koyunlardan birini kesip yiyelim” dedi.

Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri anlatıyor:

Seyyid Fehîm hazretleri, kendi üstâdı olan Seyyid Tâhâ hazretlerini çok severdi. Öyle ki, fazlası mümkün değildi.

Abdülhakîm-i Arvâsî (rahmetullahi aleyh) hazretleri anlatıyor: Üstâdım Seyyid Fehîm hazretleri, bir gece sohbet etmişti.

Seyyid Fehîm hazretlerinin bir talebesi anlatıyor:

Seyyid Fehîm hazretleri, abdest almak için çeşmeye gitmişti.

Abdülvehhâb adında biri anlatıyor: Medrese tahsîlini bitirdim.

Seyyid Fehîm hazretleri, Arvas'tan Van'a gelmişti. Mevsim yaz olup, çok sıcaktı.

Seyyid Fehîm hazretleri, birkaç sevdiğiyle her sene Müks'ten Van'a gelir ve kendisini çok seven Ahmed Bey'in evinde kalırdı. Bir sene yine Van’a gittiler.

​Seyyid Fehîm hazretleri zamânında, Van’da mâliye müfettişi olan Necâti Bey anlatıyor: