Abdüllatif Uyan

Resûlullah Efendimiz anlatıyor: Beni, mîrâca götürdüler.

Bir gün Peygamber Efendimizin yanına bir köylü geldi.

Bir gün Efendimizin yanına, develi bir köylü geldi.

Sevgili Peygamberimiz mütevâzıydı.

Seyyid Burhâneddîn hazretleri, bir gün çarşıda giderken kaftanının eteği bir tarafa hafif eğilmişti.

Beyzâde Efendi bir gün oğlunu yanına alıp çıktı evden.

Cabbar Dede’yi çekemeyen kimseler; "Cabbar Dede'nin koyunları ekinlerimize zarar veriyor" diye, karakol kumandanına şikâyet ettiler.

Sultân Dördüncü Murad Hân, Bağdat Seferine gidiyordu.

Sevgili Peygamberimiz, bir gün evine geldiğinde, hazret-i Muâviye’yi, kız kardeşi Ümmü Habîbe vâlidemizin kucağına başını koymuş hâlde gördü.

Hazret-i Ümmü Habîbe Resûlullah Efendimizin nikâhı ile şereflendi.

Resûlullah Efendimizin mübârek hanımlarından hazreti Ümmü Habîbe önce Ubeydullah bin Cahş ile evlendi. Sonra Habeşistan'a hicret ettiler.

Efendimiz, hazret-i Cüveyriyye'yi kendilerine nikâhlayınca, Eshâb-ı kirâm;

Efendimizin muhterem hanımlarından Hazreti Cüveyriyye’nin önceki ismi (Berr) idi. Benî Mustalak gazvesinde esîr alınmış, babası kaçarak canını zor kurtarmıştı.

Bir gün Peygamberimiz, hazret-i Alî’nin atının üzengisini tutan kişiye;

Hazret-i Ömer halîfe iken, bir gece yabancı bir kervan gelip konakladı Medîne'de. Halîfe, bunu gördü.

Hazret-i Ömer’in hilâfeti zamânında bir gün Bizans’tan elçi gelmişti Medîne’ye.

Ebû Hureyre hazretleri anlatır:

Füdâle bin Amr, îmân etmeden önce kin besliyordu Resulullah Efendimize. Tek gâyesi vardı onun.

Şeybe bin Osmân, büyük düşmandı Efendimize. Çünkü babasını ve amcasını kaybetmişti bir harpte. Onların intikâmını alacaktı!

Peygamber Efendimiz, Rum İmparatoru Herakliyus ile mektuplaşırlardı.