Ahmet Demirbaş

"Sabrın imândaki yeri, başın bedendeki yeri gibidir. Başsız beden olmayacağı gibi, sabırsız da imân olmaz."

​Cüreyc isminde bir âbidin yaşlı bir annesi vardı. Kadıncağız bir iş için oğlundan yardım istedi ancak oğlu yapmadı!..

Fâsıklara, bidat ehline ve kâfirlere de lânet etmek uygun olmaz. Hele bir mümine lanet etmekten sakınmalıdır!

Şeytan son nefeste gelip su vermek ister. Fakat, Allahü teâlâyı inkâr etmesini şart koşar. İşte imânsız gidecek olan, o suyu alıp içer!..

Hak teâlâ tarafından bir nidâ gelir: "Ey benim kulum! Yalnız kaldın, şu karanlık mezarda seni yalnız bırakıp gittiler."

Allahü teâlâ kibirli kimseleri sevmez. İnsanlara kibirlenmeye kalkışan, Allahü teâlâya ortak olmuş sayılır!..

Nazar için kurşun dökmek, nazar boncuğu takmak, tarlaya kuru kafa takmak bid’at değildir. (Hindiye-Haniye)

​“Gafiller dua edemez. Çünkü 'Ya Rabbi' demeye güç yetiremez. Onun ağzında da, dilinde de kilit vardır. Dert içinde iken de ağlayıp sızlayamaz!..”

İslam âlimleri buyuruyor ki: "Şu iki kişinin çıkardığı fitneyi, şeytan bile çıkaramaz: Dünyaya düşkün âlim ve ilimsiz sofu."

"Bu zamanda, dine uygun eksiksiz kim alışveriş yapabilir?" diyerek yeise, ümitsizliğe düşmek doğru değildir.

Mekke'de Horasanlı emîn bir kimse vardı. Oraya gelen yabancılar, eşya ve emânetlerini ona bırakırlardı... Ve bir gün!..

Bayramlar; dostlukların tazelenmesi, kırgınlıkların giderilmesi, birlik ve beraberliğin güçlendirilmesi için çok güzel bir vesiledir.

Sinirlerine hâkim olan kimse huzurlu olur. Açlık, günah işleme arzusunu kırar, kötülük etmeye mâni olur.

“Geçmiş zamanda Şemun adlı bir peygamber vardı. Allah rızâsı için bin ay devamlı cihat edip, silâhını omuzundan çıkarmadı.”

Ehl-i sünnet âlimlerinin eserlerinden hazırlanan bu iki kitabı, her Müslüman mutlaka okumalı ve çocuklarına da okutmalıdır...

Fatih Sultan Mehmet Han'ın Sadrazamı Mahmut Paşa'nın verdiği iftarlar çok farklı idi... Onun iftarında nohutlu pilavın yeri başkaydı!..

Şu uzun ve sıkıntılı "virüs günleri"nde oruç tutmak çok zordur. Elbette, zorluklar içinde yapılan ibadetin sevabı daha çoktur.

"Cennette Allahü teâlâ bazı kullarına o kadar yüksek makamlar, o kadar yüksek köşkler verecek ki, bakanların gözleri kamaşacak!"

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Zemzem suyu hastalara şifâ verir. Onu içenler, yemek yemiş gibi açlıklarını giderirler."

Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem bir hadîs-i şerîfte buyurdu ki: "Müminin sahurunun hurma ile olması, ne güzeldir."