Batuhan Yaşar

Siyasetin ağırlığını en fazla hissettiğimiz günlerden geçiyoruz.

1923-1949 arası gibi…

1993 yılıydı... Londra günlerimiz yeni başlamıştı... Okul, iş filan derken bir taraftan da 3-4 günde kalın kalın romanları bitiriyordum.

Ankara’nın gözü, kulağı Kilis’te. Güvenlik toplantılarının biri bitiyor diğeri başlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan gece gündüz gelişmeleri izliyor, sürekli bilgi alıyor. Başbakan Davutoğlu da 24 saat esasına göre yakından takipte.

Hatırlayın, terör örgütü 100-150 kişilik gruplarla karakollarımızı basardı. Elâlemin İHA’larından âdeta görüntü dilenirdik. Yarım yamalak görüntüler için bile neler yapardık. Ama resmin büyüğü hep saklanırdı Türkiye’den.

1984 yılından beri terörle mücadelenin en etkili bir şekilde sürdürüldüğü günlerden geçiyoruz. Türkiye terörle mücadelede boşluğa, bataklığa adım atan ülke konumundan tamamen sıyrıldı.

12 Haziran 2011 genel seçimleri öncesinde MHP’ye yapılan kaset operasyonunda üst yönetimde yer alan 10 kilit isim istifa etmek zorunda kalmıştı..

HDP Yüksekova’da, 7 Haziran’da yüzde 94, 1 Kasım’da da yüzde 93.7 oy aldı. Yüzde 94’ün gereği acilen yapılmalıydı. Öyle de oldu zaten.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yaz projeksiyonu hazır.

Pazartesi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki güvenlik zirvesinin önemli başlıklarından biriydi Azerbaycan konusu.

Can Dündar’ın GYY’si olduğu Cumhuriyet gazetesi, 2 haftadır ABD Başkanı Obama’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a randevu “vermediği” ve “vermeyeceği” haberleri ile neredeyse bir taraflarını yırttı.

Başika’daki Türk birliği, stratejik ortağımız ABD ile anlaşamadığımız konu başlıklarından biliyorsunuz..

Dünyanın her yerinde bombalar patlıyor.. Kafanızı nereye çevirseniz, terör operasyonları yapılıyor.. Batı, bugüne kadar Orta Doğu’da patlayan bombaları hep eğlenceli bir film gibi izledi. Bundan sonra da pek değişeceğe benzemiyor.

Yazının başlığı aslında Yüksekova’daki son operasyonla çok ilgili. O zaman isterseniz gelin sondan başlayalım. Sur, Cizre, Silopi operasyonları devam ederken birileri araya girip, gelin masaya dönelim, filan hiç dedi mi?.. Koridor açılsın, ateşkes ilan edilsin, lafları edildi mi?

Patlama noktası Ankara Büromuza çok yakın. Burnunuzun tam dibinde. Üniversite sınavı ile ilgili bir haber için İHA büromuzdan muhabir arkadaşım Sinan Uslu ile konuşuyordum. Patlama o sırada gerçekleşti. Patlamanın sesini telefondan duydum.

Türlü türlü musibetler yağmur gibi yağdı.. Pek duracak gibi de durmuyor.. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum..

Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili gerekçeli kararı, kararın nasıl alındığını ve hangi tartışmalar yaşandığını öğrenmeye çalıştık.

Dün sabah haber kanallarında kırmızı bantlı son dakika KJ’leri peş peşe giriyordu..

Gözler HDP’ye eski adıyla da BDP’ye çevrilmiş durumda. BDP de nereden çıktı, demeyin.. Cevabı biraz aşağıda.

Takvim yaprakları 15 Ocak 2015’i gösteriyordu.. ABD ile aramızda henüz PYD/YPG tartışması alevlenmemişti.