Cem Küçük

Önceki haftalarda Beşiktaş Kulübü’nün mali kongresi vardı. Şimdiki Başkan Ahmet Nur Çebi eski Başkan Fikret Orman dönemine dair araştırma yaptırdı. İş artık mahkemelik. Haklı haksız mahkemede ortaya çıkar.

Şehit bacısına küfreden, İHA muhabirimizi dövdüren ve üç adamı cezaevini boylamış -biri yeğeni- İYİ Parti Kocaeli vekili Lütfü Türkkan beni Basın Konseyi’ne şikâyet etmiş. Sebebi de benim ona yönelik eleştirilerim.

Kamuoyunun gündemi yoğun. Ekonomi, zamlar, enflasyon, kur korumalı TL mevduatı derken bazı konular unutuluyor. Bunlardan biri de FETÖ davaları.

​Dışarıdan bakınca sanki "Arap Baharı"nın yeni bir versiyonunu yaşıyor gibisiniz. Araplar asla yönetimlere isyan etmez deniyordu. Tunus’ta 2011’de bir işportacının kendini yakmasıyla başlayan olaylar hızla bütün Orta Doğu ülkelerine yayılmıştı.

​AK Parti yönetiminin son beş gündür sokakların ne konuştuğuna bakmasında fayda var. Bunu gerçekten söylüyorum. Bizler televizyon programı yapan, yazı yazan insanlarız. Halkın nabzını anlarız.

Yeni yıla girerken ben de Netflix’te Cem Yılmaz’ın gösterisini izledim. Öncekilere göre daha kısa. Cem Yılmaz’ın güldürmediği kimse çok azdır.

Yeni yıla zamla girdik. Doğalgaza yüzde 25, elektriğe yüzde 50 zam geldi. Elektrikte 150 kilovatsaatin üzerindeki kullanımlara ise yüzde 125 zam geldi.

Muhalefet 20 Aralık'ta AK Parti hükûmetinin aldığı kur korumalı TL mevduatının piyasaya olan etkisinden kurtulamadı. O gün bugündür psikolojik güç AK Parti’ye geçti.

Şehit yakınına küfreden Lütfü Türkkan’ın dolandırıcılık dosyasıyla alakalı kasım ayında bir yazı yazmıştım. Yazı Korkmaz Yiğit’in Türkkan tarafından dolandırılmasıyla ilgiliydi.

Eylül ayından bu yana hem hayat pahalılığı hem de yüksek enflasyondan ötürü iktidar partisi zor günler geçiriyordu. Dövizin köpük gibi gereksiz yükselmesi de cabasıydı.

Daha önce “Vice” ve “Big Short (Büyük Açık)” gibi iki parlak filme imza atan yönetmen-yazar-yapımcı Adam McKay son filmi “Don’t look up”ta önemli bir işe imza atıyor.

2002’de AK Parti iktidara geldiğinde ülkede çok ciddi ekonomik sorunlar vardı. Bir kere doğru dürüst yabancı sermaye yoktu. Ülkede ihracat 20 milyar dolar civarındaydı.

​AK Parti tam 19 yıldır iktidarda. Dile kolay. Girilen bütün seçimleri kazanmış Başkan Erdoğan. Yüzde 39 aldığında az oy aldı denilmiş. Muhalefet henüz bu rakamın yanından geçemedi.

Ali Babacan 2019’da parti kurma hazırlıklarına başladığında herkes ona bir kredi vermişti. Hatta AK Partililer bile belki bir şeyler yapabilir diye düşünüyordu.

Malum programlarda en çok da ben Almanya’dan örnek veriyorum. Ve abartısız binlerce Türk vatandaşı bana yazdılar. Dediklerimin doğru olduğunu tek tek anlattılar.

​Kaç zamandır yazıyoruz. Sürekli söyledik. Asgari ücret en az 4.000 TL olmalı diye. Hatta daha üstü de olsun diyoruz. Dün sabahki yayınımızda aynısını Ahmet Sözcan’la birlikte dedik.

Türkiye ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor... Asgari ücret meselesi bugün büyük ihtimalle belli olacak. Dediğim gibi en az 4.000 TL olmalı. Yoksa aşağısı sıkıntı olur...

Salı akşamı Habertürk’te Ersan Şen bir izleyiciden gelen mesajı aktardı. Rusya’yla olan yaş sebze meyve sıkıntısını söyledi. Ben de "detayları söyler misin?" dedim. Konu öyle kalmıştı.

Asgari ücret görüşmeleri devam ediyor. Önümüzdeki hafta rakam şekillenecek. Böylece asgari ücretin biraz üzerinde maaş alanların durumu da düzelebilir.

​AB üyeleri kendi ülkelerinde terörle mücadele ederken uygulamaya koydukları argümanları başkasına uygulamıyorlar. Terörü kınamayan birine ağır ceza veriyorlar.