Cem Küçük

24 Haziran seçimlerine artık çok az kaldı. Son yıllarda her seçim döneminde olduğu gibi Batı medyası ve içerideki adamları hemen devreye girdi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a hakaretlere başladılar.

Türk siyasetinde kendine özgü çok kişi geldi gitti. Mimikleri, konuşmaları ve diğer hareketleriyle gündem belirleyen de çok oldu. Süleyman Demirel gibi, Turgut Özal gibi, Erdal İnönü gibi. Yönetim açısından ise herkesi en ters köşe yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı.

Muhalefet cenahına bakacak olursanız, seçimi kazanmışlar, her şey bitmiş. Kimleri Cumhurbaşkanı yardımcısı yapacaklar, kimler bakan olacak belli. İktidarın şansı hiç yok. Muharrem İnce de, Meral Akşener de 16 yıllık AK Parti’nin yaptıklarının hesabını soracaklar. Büyük projelerin ihalelerini sorgulayacaklar, bürokrasiye ayar verecekler, AK Parti ve Erdoğan’a yakın herkes tehdit altında.

Eski Türkiye dönemini kapatmanın ve Eski Türkiye kalıntılarını medyadan tamamen temizlemenin arefesindeyiz. Mübarek ramazan ayını idrak ettiğimiz şu güzel günler yepyeni bir dönemin habercisidir. 25 Haziran sabahı bambaşka bir Türkiye olacak. Zaten tam da bu sebeple medyadaki Eski Türkiye kalıntıları delirmenin eşiğinde yaşıyorlar. Hatta şuurlarını tamamen kaybedip delirdiler de denebilir.

İsrail, kurulduğu günden bu yana kayrılan bir ülke. Hitler’in 6 milyon Yahudi’yi öldürmesinden bu yana dünyada çok şey değişti. Çünkü Batı’da Yahudi düşmanlığı hep had safhadaydı.

Elimden geldiği kadar empati kuruyor ve anlamaya çalışıyorum ama bizim medya camiasının çoğundaki şuursuzluğu kavramam mümkün değil. Hepsi biliyor ki ben yazdıklarımı kafamdan uydurarak yazmıyorum. Belli bir istihbarat bilgisi ve bilinç çerçevesinde yazıyorum. Zaten o yüzden yazdıklarım hep gerçek oluyor ve hayata geçiyor. Bunu da tüm gazeteciler ve siyasetçiler biliyor.

Türkiye’ye yabancıların ilgisi hep olmuştur. Olmaya da devam edecektir. Bundan asla kaçış yok. Eskiden daha gizli, sinsi yöntemlerle yapılan operasyonlar şimdi açıktan yapılıyor. Ve asla niyetlerini gizlemiyorlar. Üstelik Türkiye’ye yönelik operasyonlarını kimler üzerinden yapacaklarını da söylüyorlar.

Aydın Doğan medyasının Demirören Ailesi’ne devrine Rekabet Kurumu da onay verdi ve Türk basın tarihinde bir dönem resmen kapandı. Bu olayın adı "22 Mart 2018 medya devrimi"dir. Gördüğüm kadarıyla benden başka hiçbir yazar bu tabiri şu an kullanmıyor ama bilin ki 20 sene sonra tüm akademisyenler bu hadiseden “22 Mart medya devrimi” olarak bahsedecekler.

FETÖ'cüler Amerika'da boş durmuyor. Kara propagandaya ve her türlü yalana devam ediyorlar. Bu konuda Amerikan Senatosu'ndan da destek almayı sürdürüyorlar. Amerika Birleşik Devletleri Senatosu, İnsan Hakları Örgütü, Türkiye'yi 16 Mayıs'ta yeniden masaya yatırıyormuş.

Son günlerde şöyle bir söylenti dolaşıma sokuldu: "Oyumu Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'a vereceğim ama milletvekilinde başka partiye." İki gün önce Erdoğan nemaları kesildiği için ağlayan bu güruha haklı olarak "münafık" dedi. Çünkü bu "çıkarcı grup" aslında AK Parti üzerinden her istediğini alıyordu.

Sevgili okurlarım 24 Haziran 2018 gününe çok az kaldı. Onun öncesinde de 28 Şubat medya operasyonuna daha az kaldı.

Bildiğiniz gibi eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral Özden Örnek için, Kasımpaşa'daki Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'nda askerî tören düzenlendi.

22 Mart medya devrimine dair ne diyorsam ve ne yazıyorsam doğru çıkıyor sevgili okurlarım. İşte hep söylediğim gibi Eski Türkiye’den kalma isimlerin tasfiye süreçleri başladı bile.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkememiz tarafından Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarının yargılandığı davada verilen karar, FETÖ ile mücadele sürecinde dönüm noktasıdır. Çok önemli bir içtihat kapısı açılmıştır. Aynı zamanda bu karar yakında başlayacak olan “17-25 Aralık darbe teşebbüsüne destek veren gazeteciler” davaları için de namzettir.

28 Şubat askerî darbesinin medya ayağı soruşturması değerli hukukçu Yüksel Kocaman’ın idaresinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın ve Ankara Emniyetimizin özenli çalışmasıyla ilerliyor.

Sevgili okurlarım bu köşede yazdıklarımın zaman içinde hayata geçtiğinin, yani doğru çıktığının en büyük şahidi sizlersiniz.

Sevgili okurlarım çok mutluyum, çünkü Eski Türkiye’yi mağlup ederek Yeni Türkiye’yi ilan edeceğimiz gün belirlendi: 24 Haziran 2018...

Dün partisinin grup toplantısında MHP lideri Sayın Bahçeli gündeme damgasını vuran bir açıklama yaptı. Normalde 2019 Kasımı'nda olması gereken Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerinin yerel seçimlerin önüne alınması çağrısını yaptı. Tarih olarak da 26 Ağustos'u işaret etti. Dün saat 11.10 gibi gelen bu açıklamayla herkes âdeta şöyle bir silkelendi.

The Drive isimli düşünce kuruluşu geçenlerde "US Special Operators in Syria Have Set Up Futuristic Computer-Assited Mortar Turrets (Suriye'de ABD Özel Kuvvetleri Bilgisayar Destekli Modern Hava Topları Kurdu)" başlıklı bir makale yayınladı. Bu makalede bazı çok önemli hususlar var. Bu hususların bilinmesinde fayda var.

Müslüman Türk milletini hedef almış aşağılık bir askerî darbe olan 28 Şubat yargılandı ve mahkûm oldu.