Cem Küçük

​Aydın Doğan'ın adamları bozgunculukta sınır tanımıyor. Bir yandan normalde sokağa çıkamayacak kadar yolsuzluğa batmış Yozgat kuzusu, masum insanlara iftira atmaya devam ediyor, öte yandan Murat Yetkin bir Amerikan istihbaratçısı ağzıyla Cumhurbaşkanımızı açıkça tehdit ediyor. Bunun adı vatana ihanettir. Belli ki ABD'nin, Türkiye'ye savaş açan bu hukuksuz operasyonuna Yetkin çok sevinmiş. Yetkin'in dünkü yazısı TCK'ya göre açık suçtur. Yetkin sen Amerikan ajanı mısın? CIA'de mi çalışıyorsun? Yetkin'in ağzıyla, yani Türk düşmanı bir yabancı devlet görevlisi gibi yazı yazan bir adamı hatırlıyorum: Kadri Gürsel. Murat Yetkin 9 Eylül'de aynen şu cümleleri yazdı:

Bugün yayınladığım fotoğraflara bir bakın: Aydın Doğan 30 Ağustos resepsiyonuna gitmeye hazırlanıyor.

Aydın Doğan'ın adamları iyice şanzımanı dağıttı. Ben sizleri yaşadığımız polemikle hiç ilgisi olmayan Sayın A. Mücahid Ören ve ailesini bu işe karıştırmayın ve sakın Ören Ailesi'ne iftira atmayın diye uyarmıştım. Yine son kez uyarıyorum. Umarım akıl ve zekâ ile davranırsınız.

FETÖ yapılanmasında terörist başı Gülen'den sonra gelen kişi Mustafa Özcan. Elindeki maddi gücü ve FETÖ ağıyla yakın zamana kadar her şeyi yapacak gücü vardı Özcan'ın. Şu anda dışarıda gücü nispeten devam ediyor. FETÖ içerisinde en etkili ikinci isim olan Özcan'ın ABD'de olduğu varsayılıyor.

30 Ağustos Zafer Bayramımızı Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde çok güzel idrak ettik. Bugün de kutsal Kurban Bayramımızı idrak ediyoruz. Tüm okurlarımın ve tüm mümin kardeşlerimin bayramı mübarek olsun inşallah...

Devlet karar verdiği an Hürriyet gazetesine kayyum atanması ve Doğan Holding'in Boydak Holding hâline gelişi bir dakikalık iştir. Adaletin geciktirilmesi de asla doğru değildir.

15 Temmuz'un üzerinden altı ay geçmedi ki, bir el düğmeye bastı. 249 insanımızın şehit düştüğü hain olayı FETÖ'cüler kontrollü darbedir diyerek sulandırmaya çalıştılar. Özellikle yurt dışında Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın kendi muhaliflerini bertaraf etmek için darbeyi yaptığı yalanını piyasaya sürdüler. Başta Almanya olmak üzere bu kara propagandaya inananlar da oldu.

Nasıl ki bu ülkede devletin içine yerleşmiş önce 28 Şubat örgütü, sonra Fetullahçı terör örgütü vardıysa ve her ikisi de temizlendiyse aynı şekilde medyada da çeteler vardır.

Hemen şöyle bir geçmişe dönelim. Tarihler 12 Mart 2014. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu. MİT Müsteşarı Hakan Fidan. Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler ve Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu. Suriye meselesi üzerine konuşuyorlar.

15 Temmuz'un üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçti. Bütün görüntüler ortada. Kayıtlar, güvenlik kameraları, ifadeler her şeyi ispatlıyor. Başta çözülme yaşayan ve panikleyen FETÖ'cü subaylar ilk ifadelerinde darbe girişimine nasıl katıldıklarını anlattılar. Çocukluktan ilkokula, harp okulundan göreve başladıkları tarihe kadar bütün FETÖ serüvenlerini ifşa ettiler.

Türkiye Cumhuriyeti ve milletimizin lideri Recep Tayyip Erdoğan Isparta'da bir Coca-Cola fabrikasını Muhtar Kent ile beraber açtı. Hem hükûmete hem muhalefete yakın bazı çevrelerde ortalık karıştı.

Cuma günü bu köşede Akif Beki'nin kovulması üzerine yazarken Akif'in veda yazısını okumamıştım. Sonra okudum ve Akif'in durumuna daha da üzüldüm. Bir insan nasıl bu kadar kolay şuursuz ve zavallı hâle gelebilir? Sizde hiç mi dayanma gücü yok, hemen şuursuzluk çukuruna düşüyorsunuz kardeşim? Özkök'e "Bak hâlâ gözüm üzerinde" diyor ve tüm medyayı kendine güldürüyor. Yahu senin onların

Akif Beki'nin Hürriyet'ten kovulduğunu öğrenince tuhaf duygulara girdim ve üzüldüm. Sonra yaşadığımız son 2.5 yılı düşündüm. Yalana gerek yok. Kestirmeden söylemek gerekirse Akif Beki'nin kovulmasının sebebi benim. Akif, 7 Haziran 2015 sonrasında Erdoğan'ın iktidardan düştüğünü ve bir devrin kapandığını düşünerek paniklemişti. Hemen yeni düzende yer kapma telaşına girmişti. Bu tavrı açıkçası bende tiksinti uyandırmıştı. Yazılarında Erdoğan'a anında sinsice ihanet etmeye başlamıştı ama hâlâ geçmişten gelen gücü yerindeydi.

Yazdığım gerçeklerin hiçbirini inkâr edemeyen Fatih Altaylı geçmişindeki pislikleri kendince sarakaya alarak geçiştirmeye çalışıyor. Sana ajan diyen mi var köylü kurnazı. Büyük harfle DEVLET'in casusu olmak da, ajanı olmak da yani bu vatanın menfaatleri için gizli görev yapmak da şereftir. Sizin o dönem yaptığınız sadece kendi ceplerinizi doldurmak için çetecilik faaliyetiydi. FETÖ'nün yaptığından farksızdı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin Fetullahçı terör şebekesiyle mücadelesine önemli katkı yapanlardan biri olduğu resmî kayıtlarda da bulunan Hüseyin Gülerce'ye saldırıların hâlâ organize şekilde sürmesini nasıl yorumlamak gerekir?

Hürriyet’te benim dışımda kimsenin okumadığı bir yazar var.

Son dönemde hem Aydın Doğan hem Turgay Ciner hem de Erdoğan Demirören medyasındaki yazarlarda çirkin bir moda başladı.

Cumhuriyet-FETÖ davasında değerli hâkimlerimiz adaletli bir karar verdiler ve benim de hep savunduğum üzere 7 kişiyi tahliye ettiler. Bana göre hem Murat Sabuncu'nun hem de diğer davada Gökmen Ulu ve Mediha Olgun'un da tahliye edilmesi de isabet olur.

Fatih Terim'in damatlarıyla beraber Alaçatı'da mekân basmasının TCK'ya göre bir suç ve alenen skandal olduğundan hareketle "Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir ve bunu herkes öğrenecek, yeter artık" diye yazmıştım.