Fatih Selek

Türkiye, dün itibarıyla yerel seçim atmosferine girdi. Namzetler arasında en çok merak edileni hiç şüphesiz AK Parti'nin İstanbul adayı idi.

İlk tartışmayı 2011 yılında Hürriyet'te Tuna Kiremitçi başlatmış "Söyleyin a dostlar: Kadınlarımızın yarısı başörtülüyse niye dizilerde hiç başörtülü esas kız yok?" diye bir yazı yazmıştı.

Millî Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı bu yılbaşında bir proje başlatıyor.

Hürriyet'te Ahmet Hakan'a konuşan Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın, kiralarla ilgili sözleri polemik konusu oldu.

İsrail'in Türkiye'deki Hamas mensuplarına suikast planladığı geçen haftanın en çok konuşulan konularından biriydi.

İçişleri Bakanı, neredeyse her gün bir çetenin çökertildiği bilgisini paylaşıyor sosyal medya hesabından.

Dört yıl önce bir grup meslektaşımızla Kudüs'e gitmiştik.

Bundan yirmi yıl kadar önce herkesin her şeyden haberdar olduğu enformasyon çağında insanlığın birbirini daha iyi anlayacağından bahsedilirdi. Ancak öyle olmadı. Bırakın birleşmeyi teknolojik ilerlemeler ayrışmaları körükledi.

Herkesin Orta Doğu uzmanına dönüştüğü, birtakım insanların ellerinde çubuklarla haritalar üzerinden ders verir gibi akşam televizyon ekranlarında kritikler yaptığı bu ortamda insan meselenin mütehassıslarını görmeyi umut ediyor

Sırp Yönetmen Milos Radovic'in imzasını taşıyan "Train Driver's Diary" diye bir film var. Bir süre önce TRT 2'de yayınlandı. Türkçeye "Makinistin Günlüğü" diye aktarılan film, üçüncü nesil bir makinistin üzerinden tren yolu ölümlerini sorguluyor.

Fatima Shbair, Abed Khaled, Ali Mahmoud, Mohammed Dahman, Mustafa Hassona, Hatem Moussa, Hatem Ali, Ashraf Amra, Muhammed Rabah, Loay Ayyoub, Anas El Shareef, Ali Jadallah...

İsrail-Hamas savaşı patladıktan bir gün sonra İsrail'in BM Büyükelçisi Gilad Erdan "Bu bizim 11 Eylül'ümüz" dedi.

Orta Doğu yine karıştı. Filistinliler, yakın tarihin en büyük saldırılarından birini yaptı. Ansızın...

Antalya Altın Portakal Film Festivali hemen her sene bir siyasi tartışma ile gündeme geliyor.

Fransız Le Monde Diplomatique dergisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı dolayısıyla bir dosya hazırlıyor.

Mansur Yavaş'ın danışmanı Servet Avcı, Yeniçağ'daki köşesinde milliyetçilerin neden iktidara gelemediklerini sorgularken şöyle yazdı:

Adli vakalara bakarsanız şiddet, öfke ve dehşet toplumu olma yolunda hızla ilerliyoruz. Medyaya yansıyan fotoğraf korkunç. Geleneksel medyada editöryal kontrol var. Dijital mecralarda ise akılalmaz bir başıboşluk var.

Ayşenur Arslan, Halktv'de faydalı bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Sokak köpekleri meselesi özellikle küçük büyük bütün şehirlerin ortak problemi oldu. Hemen her gün birkaç ısırma vakası yaşanıyor.

Basın toplumun aynası. Kapta ne varsa dışarı o sızıyor.