Fuat Bol

Yaratılışın temeli ve sebebi sevgidir.

Malum; 7 Haziran seçimleri siyasi istikrarı getirmediği gibi, meydana getirdiği belirsizlikle ülkeyi kaosa sürükledi.

Mübarek Hocamız merhum Hüseyin Hilmi Işık hazretleri, kimya dersini 15-20 dakikada bitirir; kalan zamanı, teneffüsleri ve öğlen teneffüsünü talebelerden gelen sualleri cevaplayarak değerlendirirlerdi.

Her şey 'one minute' çıkışı ile başladı ve Türkiye yalnızlığa itildi.

Velilerin önderi İmam-ı Rabbani hazretleri; "... Kalp Allahü tealanın komşusudur.

Sonunda Rusya da, Suriye'deki savaşa fiilen dahil oldu.

Hadis-i şerifte; "Kendini bilen (tanıyan) Rabbini bilir (tanır)" buyuruyor.

Yazarımız senelik izinde bulunduğundan yazılarına ara vermiştir. Okuyucularımıza duyurulur...

Türkiye yeniden, yeni bir seçim sürecine girdi. Nasıl girmesin ki?

Cenab-ı Hak, mahlukları sınıf sınıf yaratmış ve her sınıfa "hayırlılar" yerleştirmiş, bunların içinden de seçkinleri ayırmıştır.

Geçen yüzyıl içinde dünya, iki büyük savaşa sahne oldu.

1966 senesinde; İstanbul İmam-Hatip Okulunda kimya dersimize gelen mübarek Hocamız H. Hilmi Işık Efendi (kuddise sirrûh), bir arkadaşımızın 'niyet'le ilgili sorduğu soruya; her zamanki gibi gözlerini yumarak ve tane tane şu karşılığı vermişlerdi:

7 Haziran'da çok tartışmalı bir seçim yaşadık. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki sandıklar, âdeta 'şaibe' diye haykırıyor.

Kurtuluş reçetesini İslam büyükleri veriyor: Allahü tealanın dostlarını dost bilip, onları sevmek ve O'nun düşmanlarını düşman bilip, onlara buğzetmektir; yani onları sevmemek ve onlardan nefret etmektir.

Yalnızca Türkiye değil; dört bir tarafımızda yer alan ülkelerle birlikte bütün bir bölge çok netameli bir süreçten geçiyor.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz, Gaye İnsan-Muhammed aleyhisselam buyurdu ki: "Dünyanızdan bana üç şey sevdirildi; güzel koku, kadın ve gözümün nuru namaz!" ve "Namaz, mü'minin mi'racıdır." ve "Namazda kul ile Allahü teala arasındaki perdeler kalkar." ve "Bir kul namaza kalktığında, Cennet kapıları ona açılır..."

Hiçbir partiye tek başına iktidar vermeyen 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye, hızla belirsizliğe itildi.

İslam boyun eğmek demektir. Dış görünüş itibariyle boyun eğdiğinde insan, görünüşte Müslüman olur.

7 Haziran seçimleri hiçbir partiye tek başına iktidar vermedi. Normal demokrasilerde cereyan eden; iktidar partisinin yıpranıp gözden düşmesi, ana muhalefet partisinin ise güçlenip hükümete gelmesidir.

Pazar yazılarını; günlük meşakkatten ve siyasetten ayrılıp, soft konulara ve daha ziyade dini ve kültürel mevzulara tahsis etmeyi düşünüyorum, sevgili okuyucularım. Buna beni, mahut yazılara gösterdiğiniz ilgi mecbur etti diyebilirim.