Fuat Uğur

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın zaman zaman bazı yabancı ülke siyasetçilerinin HDP’yi “Kürt partisi” olarak nitelemesine tepki göstererek “AK Partili 70 Kürt vekili nereye koyacaksınız” dediğini biliyoruz.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın istihdam ettiği danışmanlarının sayısı resmî açıklamaya göre 36 kişi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla yayınlanan kararname gereğince 1934 yılında müzeye dönüştürülen Ayasofya, Danıştay’ın hukuki yolu açması üzerine Hükûmet kararıyla yeniden eski hâline; Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi adıyla camiye dönüştürüldü.

Eğer 15 Temmuz öncesinde Meral Akşener ve ekibi MHP’yi teslim alabilseydi, darbe girişiminin kitlesel tabanı hazır olacaktı. Çünkü MHP’nin ülkücü tabanının, sayısal gücünün ötesinde bir nitelik ve etki gücüne sahip olduğunu en iyi FETÖ’cüler biliyordu.

Bir yerlerden talimat geldi herhâlde.

Önceki gün çıkan yazımda KADEM Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Yıldırım Kara’nın 2017 yılında attığı tweet ile ben dâhil, Hilal Kaplan, Süheyb Öğüt, Cem Küçük ve Cemil Barlas’ın tutuklanmasını istemesini gündeme getirmiş, böyle birinin KADEM yönetiminde olmasıyla ilgili şaşkınlığımı ifade etmiştim.

Eşine şiddet uygulayan HDP Milletvekili Mensur Işık ve “Devrimci ikna” yöntemiyle şikâyetinden vazgeçirilen eşi Ebru Işık’tan bahsedecektim bugünkü yazımda.

Son günlerde gerek hükûmet, gerekse askerî çevrelerde Rusya karşıtı bir hava esiyor. Çeşitli televizyon kanallarında da bu hava köpürtülmekte.

Geçmişteki adları "Cemaat" ya da "Hizmet" olan FETÖ ile 7 Şubat 2012 MİT darbe girişiminden 15 Temmuz’a kadar yapılan mücadele çok zor şartlarda yürütüldü.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önceki gün, çok ama çok önemli bir açıklama yaptı.

Önceki günkü yazımda FETÖ’nün Afrika’dan Türkiye’ye altın trafiğini anlatmıştım.

Şimdi size çok acayip bir soru:

Şimdi sosyal medya için bir yasal düzenleme yoluna gidiliyor. Ama böyle yapılacaksa, yani yalnızca SOSYAL MEDYA için bir yasal düzenleme olacaksa bir sıkıntı var demektir. Düşünün, Türkiye’de bir haber, işleyişi, hükümleri yani yaptırımları birbirinden farklı dört farklı yasaya tabi. Böyle bir şey olmaz.

Kara, hava ve deniz sınırlarımız var. En son Libya ile bir kıta sahanlığı anlaşması yapıldığında öğrendik ki ana karamızın denizin altından devam eden kısmının üzerinde, uluslararası sözleşmelerin uygun gördüğü mesafelerle belirlenen bir deniz sahası var ve orası Mavi Vatan diye adlandırılmakta. Yani vatanımız yalnızca 783 bin 563 kilometrekare ile sınırlı değil.

Ben bile kendime inanamıyorum bu başlığı atarken. Çünkü aklımda hâlâ YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminden 3 gün sonra yaptığı "Üniversitelerde FETÖ üyesi tek bir yönetici ve akademisyen kalmamalı.

Size insan beyni üzerine iki küçük bilgi aktaracağım önce. 10 satırlık sabır ve dikkat rica ediyorum sadece.

Bu satırlar dünkü görüntüleri izledikten sonra yazıldı.

Önceki gün medya epey konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Londra’da bir müzayedede satışa çıkarılan Fatih Sultan Mehmet’in bir yağlı boya tablosunu yaklaşık 8 milyon liraya satın almıştı. Destekleyenleri “Ay ne şık bir hareket” dedi yığınlar hâlinde.

Çok eğlenceliydi doğrusu… Kitabın “Adliye koridorları/düşün C gül” diye farklı, ilginç bir adı var.

Önceki günkü yazımda Osmanlı’nın güvendiği Mekke Emîri Şerif Hüseyin’in nasıl İngilizlerle iş birliği yapıp Osmanlı’ya isyan başlattığını yazmıştım. Şerif Hüseyin, Enver Paşa’nın kendisine hediye ettiği Lee-Lieenfield marka tüfeği Casus Lawrence’a vermişti. Lawrence o tüfekle yüzlerce Türk askerinin kanına girmiş ve her biri için tüfeğin kabzasına çentik atmıştı.