Fuat Uğur

Bugün yaşadıklarımız tesadüf değil.

Elvis binayı terk etti…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kapalı bir toplantıda söylediği “Sosyal medyada birlik olun” sözleri, yalnızca Türkiye gazetesinin manşetinde yer aldığında bekledim ki yer yerinden oynasın.

Beni de takip eden Sudenaz adlı bir genç kız, Daniel takma adlı birini ikna etmeye çalışıyor darbecilerin meşruiyeti olmadığı konusunda. Aslında tartışma Sevda Noyan’ın şu malum sözleri üzerinden başlamış ve bu noktaya gelmiş.

Kabul edip yüzleşelim.

Son günlerde çeşitli adlarla Türkiye’de faaliyet göstermekte olan FETÖ hesaplarının sahiplerine peş peşe operasyonlar yapıldığını öğreniyoruz. Bazıları tutuklandı bile.

Can Dündar-Akın Atalay ikilisinin üç yıl boyunca FETÖ’cü çizgiye soktuğu Cumhuriyet bir türlü kendine gelemedi. Gazetenin nasıl hileyle ele geçirildiğini aşağıdaki yazıdan(*) okuyabilirsiniz.

Lafı dolandırmadan söyleyeyim.

Önce kamuda işe alınacak sözleşmeli personel için GÜVENLİK SORUŞTURMASI yapılmasını iptal etti.

​Tarım konusuna derinlemesine vâkıf değilim ama elimden geldiğince takip etmeye uğraşıyorum. Şu dönemde ülkemizin en mühim dört meselesinin sağlık, güvenlik, maliye ve tarım olduğunu biliyorum. Tarımla ilgili pek çok yazı kaleme aldım.

İstanbul’da geçen yerel seçimlerin sonucunun açıklanmasının ardından tarih 17 Nisan’ı gösterdiğinde Ekrem İmamoğlu mazbatasını aldı ve ilk iş 17-25 Aralık kumpaslarını hatırlatırcasına İBB’nin Kozmik Odası’ndan veri tabanının ve altyapının kopyalanması talimatını verdi. Bunun için iki müfettişle, kurum içi ve dışından üç “Uzman” görevlendirdi.

FOX haber bülteni sunucusu Fatih Portakal, CHP ve müttefiki olan muhalif partilere oy veren seçmenin izlediği bir haber bülteni olarak tanınıyor.

Salgın başladığından bu yana 60 bine yakın Türk vatandaşı Türkiye’ye getirildi.

AK Parti’nin resmî üye sayısı Yargıtay’ın 4 Şubat 2020 tarihindeki açıklamasına göre 10 milyon 195 bin 904.

Bu salgın günlerinde bizi en çok sıkıştıracak olan sektör tarım. Yani sebze, meyve üretimi ve et.

Son olarak Dr. Yavuz Kalaycı’yı kaybettik. Doktorumuz, şehidimiz virüs nedeniyle anne ve babasını da kaybetmişti. Onların acısını yaşarken kendi de kurban oldu. Eşi ise şu anda hastanede mücadele veriyor.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş’ı öyle anlaşılıyor ki “Git Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un evinin fotoğraflarını çek” diye görevlendirmiş.

Tüm belirtiler gösteriyor, görmemek için kör olmak lâzım.

Farkında mısınız, yaşamak için geçtiğimiz yıllarda akın akın Avrupa ülkelerini seçen Türkler, şimdi akın akın Türkiye’ye gelmeye çalışıyor. Orada kalanlar da “Buralar çok kötü, iyi ki Türkiye’desiniz, canım memleketim” ruh hâline girmiş durumdalar.

Gelinen noktanın ilk işaretini 1,5 ay önce ABD Başkanı Donald Trump’ın, koronavirüse “Çin virüsü” adını taktığında aldık. Küreselci Çete’nin medyasından Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) başındaki Genel Direktör Tedros Adhanom Ghebreyesus’a dek herkes cayırtıyı kopardı. Trump’a ırkçı dediler her zamanki gibi.