Fuat Uğur

Son zamanlardaki ekonomik sıkıntıları ve ekonominin iyi yönetilemediğini çok sık konuşuyoruz ama Türkiye’de aklın alamayacağı müthiş teknolojik gelişmeler yaşandığını da bilelim. Size iki muazzam gelişmeden söz edeceğim ve her ikisi de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesindeki kurumlarımızın içindeki dâhi mühendislerimizin buluşları. Bazıları üretilip uygulamaya kondu bile.

​İklim şahane, hasat yüksek, rakamlar sevindirici. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre bu yıl ekmeklik buğdayda yeterlilik oranı yüzde 89,2, makarnalık buğdayda yüzde 259. Genel yeterlilik de yüzde 102,3 oranında ki bu iyi durumda olduğumuzu gösterir.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki günkü grup konuşmasında televizyoncu diliyle teaser verdi ve “Bu akşam saat 22.00’de Erdoğan ve ailesinin yanlarında 100 kişiyle birlikte nasıl yurt dışına kaçış planı yaptığını, hangi ülkeye gideceklerini BELGELERİYLE birlikte size anlatacağım” dedi.

​CHP’nin Maltepe mitinginde konuşan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yaptı bu çağrıyı. Tabii çağrıda bulunurken “FETÖ’cülere, PKK’lılara, HDP’lilere sesleniyorum” diye başlamadı sözüne ama “Harp Akademisi öğrencilerinin, KHK’lıların, Barış Akademisyenlerinin görevlerine döndürülmesini istiyorsanız bize katılın” dedi.

Sokaklar tekinsiz artık. Hem sizin hem de çocuklarınızın canı emniyette değil. Her an başıboş bir çetenin saldırısına uğrayabilir, hayatınızı kaybedebilirsiniz. Eğer şanslıysanız kolunuzun, bacağınızın parçalanmasıyla kurtulabilirsiniz. Ama en çok çocuklarınızı korumalısınız, çünkü onların kafataslarını parçalıyorlar.

​Başlığa sığmadığı için diğer sorularla devam edeyim: Sayın Kılıçdaroğlu, sürekli dillendirdiğiniz seri suikast tertiplerini ve beraberinde gelmesi planlanan kaos hazırlığını kimden öğrendiniz? MOSSAD? FETÖ? CIA? MİT? FSB? BND?

​Ağzının kenarındaki kıvrımdan anladım ki laf geçirecek her zamanki gibi. Gelecek ay için para biriktirmeye başlamış. Ben de safça “Tatil için mi?” diye sordum. İyice sırıtarak “Yok, dana pirzola markette 164 lira olmuş da onun için. Gelecek ay 1 kilo almayı planlıyoruz” dedi.

​Aşağıda Yargıtay’ın ince bir hukuki mühendislik örneğiyle ve 5’e 5 kararla yırtmasını sağladığı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun sosyal medya paylaşımları var. Zaten terörü övme, Anayasal bir suç olan devleti aşağılama, tahkir ve tezyiften “ifade özgürlüğünü kullandığı” gerekçesiyle aklandı.

​Yüksek Seçim Kurulu (YSK) dün yaptığı açıklamada 2023 Haziran seçimlerine katılma yeterliliği kazanan üç partiyi daha ilân etti: Memleket Partisi (Muharrem İnce), Türkiye Değişim Partisi (Mustafa Sarıgül) ile Adalet Partisi (Vecdet Öz) de eklenerek toplam sayı 27’ye yükseldi.

​Anlamı şu: Gelen sığınmacıların yüzde 65’i, Osmanlı’nın son döneminde belirlenen MİSAK-I MİLLÎ sınırlarımızın içinde yaşayan ve Türkiye Cumhuriyet’inin sınırlarını ne yazık ki bu hâliyle belirleyen 6 Ağustos 1924 tarihli Lozan Anlaşmasına kadar da vatandaşımız olanların çocukları ve torunları...

Bir haftadan beri FETÖ’cü kripto ve bot hesapların sosyal medyada gazladığı ırkçı faşistler faaliyetlerini artırdılar. Yalan haberlerle algı üstüne algı yürütmekteler. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “istila” adlı, alçaklığın top noktası olan filmde, mülteci kalabalığı denen görüntülerin hangi mitinglerden alındığını, yurt dışındaki fotoğrafların nasıl Türkiye’de yaşanmış gibi montajlandığını ve buna benzer onlarca yalan örneğini önceki gün TGRT Haber’de tek tek anlattı. Bu rezil filmi sponsor edenin Ümit Özdağ olması da sorumsuzluğun zirvesiydi.

Hepimiz nihayet pandeminin bitme noktasına gelmesinden dolayı üç yıldır özlediğimiz, yapamadığımız bayramı doya doya kutlamak istedik.

​Çok ilginç gelişmeler var Altılı Masa’ya dair.

​Sevgili dostum Ferhat Ünlü’nün ilgiyle okuduğum “Kabil’in Torunu” adlı romanının son bölümünde, biri emniyet istihbaratçısı, diğeri akıl almaz terör eylemleriyle yüzlerce kişiyi katleden bir bireysel terörist olan iki kardeş arasındaki hesaplaşmayı okuruz. Polis olan, terörist kardeşine “Neden?” diye sorar. Diğerinin cevabı çok ilginçtir:

​Önce adını koyalım, sonra esasa geliriz. Gezi Olayları, Türkiye’ye yönelik bir darbe girişimiydi.

Türkiye dünyanın 7 çay üreticisinden biri. Yılda ortalama 1 milyon 400 bin ton yaş çay üretiliyor.

​Yaklaşık 4 milyon Suriyeli sığınmacı 2011’den beri ülkemizde. Muhalefet en aşağılık ırkçı söylemlerle, Suriyeli sığınmacılardan rahatsız olan halkı en ufak bir olayı köpürtüp kışkırtarak bir iç karışıklık ve kaos planını uygulamaya sokmuş görünüyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iftar davetine katılan sinema-tiyatro oyuncularıyla şarkıcılar ve sanatçılar yine geleneksel sosyal medya linç oyunlarında teker teker linç edildiler. Aradan neredeyse dört gün geçti, dün baktım hâlâ devam etmekte.

​Gencecik bir adam. Adı Serdar Özyurt. Diğer Türk cumhuriyetlerinde yadırganmayacak Orta Asya yüz çizgileri onun kaderinin çizgileri miydi bilinmez ama belki de bu yüzden genç yaşında öngöremediği bir yoldan o uzak ülkelere gitti.

Önce malumu belirtelim. Türkiye tarımsal üretimi itibarıyla kendine yeten, hatta Fransa ile yarışan ve zaman zaman Avrupa birincisi olan bir ülke. Ancak bir yıldan beri biz tüketiciler tarım ürünlerinde akılalmaz yüksek fiyatlarla yaşıyoruz. Ürünün çiftçiden çıkıp, zincir markete kadar uzanan yolunda yüzde 400 zamlandığı bir tedarik-stok-market zinciri bu.