Fuat Uğur

Türkiye’nin yoğun gündemi içinde Avrupa’daki Türklere ne oluyor pek ilgilenmiyoruz. Ne hâldeler, başları dertte mi değil mi soran yok. Genellikle seçim zamanlarında hatırımıza geliyorlar. Ya da oralarda siyasi toplantı yapılacağı zaman.

Almanya’nın paralel devleti de varmış. Geçtiğimiz hafta öğrendik bunu. Onlarınkinin adı FETÖ değil tabii, Reichbürger…

Aleyna Tilki adlı küçük yaştaki bir kız çocuğunun içkili mekânlarda şarkı söylemesi ve bunun üzerinden yürüyen çocuk istismarı konusunda bile saflaşma-kutuplaşma yaşandı ülkemizde.

Derin Amerika bu şizofreni sürekli konuşturarak bir taşla iki kuş vuruyor. Hem örgütü yönetenin bizzat o olduğu izlenimini vermek ve kendilerinin işin içinde yer almadığı kanısını yaymak, hem de dağılan örgütü toparlamasını sağlamak. Çıkmayan candan umut kesilmez misali.

İspanya’da Katolik Engizisyon’dan epey yüklü bir kefalet ödeyerek kurtulan Ortodoks Scarmentado, seyahat için bulunduğu bu ülkeden ayrılmaya karar vermişti. Arkadaşları onu İspanyolların din uğruna yaptığı bütün işler hakkında bilgilendirmişlerdi oysa. Ünlü Chiapa piskoposunun anılarından anlaşıldığına göre İspanyollar güneyde, İngilizler kuzeyde kâfirleri dine döndürmek için 10 milyon insanı boğazlayıp yakmış ya da boğmuşlardı...

Ne diyeyim bunun ardından? Allah da sizi güldürsün.

Aslına bakarsanız başlıktaki gibi bir deyim ya da söz yok.

MHP lideri Devlet Bahçeli 18 Haziran 2016’da söylediğimiz noktaya geldi.

İsviçre hükûmeti FETÖ’nün ayak işlerine bakmakla meşgul şu aralar.

1976 Adıyaman doğumlu. Adı Dinçer Ay. Babası memur. 1990 yılında polis kolejini yedekten kazanmış. Öğrenimini Kayseri Polis Koleji’nde tamamladıktan sonra 1994 yılında Polis Akademisi’ne kaydını yaptırmış. 1998 yılında da ilk görev yeri Üsküdar’da komiser yardımcısı olarak görev başlamış.

FETÖ 15 Temmuz darbe girişiminin ardından alınan tedbirler sayesinde dağılma sürecine girdi.

Meczup’tan beklediğim “Evlenmeyeceğim” açıklaması gelmedi.

FETÖ’den tutuklu eski başkomiser Fatih Günay’ın eşiyle telefon konuşmaları dinlemeye takılmış. Eleman “Aralık ayında çıkarız, çıkmakla kalmayacağız biz onları içeriye sokacağız” diye hayallendikten sonra bir “bilgi”yi de paylaşmış eşiyle:

FETÖ sanki on binlerce mağdur varmış izlenimiyle meseleyi AİHM’e taşıma niyetinde ve dediğimiz gibi Kemal Kılıçdaroğlu da bunun siyasal parti ayağı olma görevini üstlendiği için “1 milyon mağdur” diyebiliyor.

Şaşırdınız değil mi?

Dün okudum ki 15 kilo vermiş üzüntüden.

Sürekli konuşuyor. Tikleri son zamanlarda çok arttı. Yakında kendine kezzap atarsa şaşmayın. Son hezeyanlarında söylediklerine biraz bakalım. Ona hâlâ inanan koyunlar var çünkü, belki öğrenirler.

Geçen hafta, 1 Kasım seçimi öncesi hayal ettikleri “Büyük Koalisyon” için ağır abi FETÖ’cüleri sayfalarında ağırlayan “muhafazakâr” gazete, bir emekli albayın “İkinci FETÖ darbesi kapıda. İngiliz ajanları aşiretlerin banka borçlarını kapatıyor” sayıklamalarını içeren röportajlarına ilk sayfasından yer vermişti.

Olay İstanbul Maslak’ta bir belediye otobüsünde yaşandı.

İyi yerden yakalamış meseleyi aslında Kemal Yurtnaç.