Fuat Uğur

​Günün sorusu bu. Amerika mı yoksa Rusya mı? Mecbur muyuz birine? Sanki “Kırk satır mı kırk katır mı?” sorusu.

​Çok konuşulan sahne gösterisini oturup izledim dün. Sonra tepkilere baktım. CHP’liler hoşlanmamış hiç.

Başlığın cevabını vereceğim ama önce Mustafa Özcan’ın Fetullah Gülen’i neden erkenden öldürmek istediğinin sebebini anlamak gerek.

​Yeni bir yılın başlangıç günündeyiz bu satırları okuduğunuz sırada...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında konuşan AK Partililerin sık sık dillendirdiği bir laf var:

Millet İttifakı bileşenleri ve medyası, son kur garantili mevduat düzenlemesinin ardından şaşkın. Döviz kurunun büyük bir iştahla tırmanmasının erken seçimi tetikleyeceği yönünde kesin inançları vardı.

Gaziantep’deki 4 yaşındaki minik Asiye’nin başıboş ve sahipsiz sokak köpekleri tarafından parçalanması ve ölümden son anda kurtarılması öyle infiale yol açtı ki Türkiye genelinde “Bıçak kemiğe dayandı ne yapılacaksa yapılsın” sesleri yükseldi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, dolar zirveyi gördüğü sırada, sanırım “Tam zamanı” diyerek TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski’yi arayıp yardım istemesi, üstelik bunu ilan etmesi gözümde geçmiş hatıraları canlandırdı.

​Bütçe görüşmeleri bol tartışmalı ve kavgalı geçti. En çok onlar akılda kaldı ama benim asıl ilgi alanım söylenenlere dairdi. Özellikle de adaletle ilgili olanlara.

​Artık döviz kurlarını takip etmekten benim gibi gına getirenler var mı aranızda? Hakikaten, eğri oturup doğru konuşalım.

Terör örgütünün ve onların yularını ellerinde tutan güçlerin paradigması değişti. Sadece finansal saldırıyla ve ekonomik çarklara çomak sokarak yapmıyorlar tezgâhlarını.

​Asgari ücret tartışmaları nedeniyle kendimi birdenbire hesaplamaların içinde buluverdim.

​İstanbul Bayrampaşa'daki toptancıların önüne her akşam yabancı uyruklu tırlar yanaşıyor. Türkmenistan, Gürcistan, Azerbaycan plakalı… Adam 3 tır bulguru ya da yağı yolluyor Türk Cumhuriyetleri'ne.

​Bir mukayese ile başlayalım. Mühim çünkü. Eski Cumhurbaşkanlarından Ahmet Necdet Sezer. Sert görüntüsü, Başbakanlığı döneminde Tayyip Erdoğan’la çok uğraşması, atanacak bürokratların özel hayatlarını casus tutarak kontrol ettirmesi ve eşlerinin başörtüsü takıp takmadığını araştırması, onun evvelinde eski Başbakan Bülent Ecevit’in kafasına Anayasa kitapçığı fırlatacak kadar öfke kontrol problemi olması, onu sadece benim değil insanların gözünde de sevimsiz kılmıştı.

FETÖ imamlarından Osman Şimşek'in; Fetullah Gülen’in idari işlerini ve sekretaryasını yöneten mahrem imamı Cevdet Türkyolu tarafından Pensilvanya’daki kampın kapısında dövülüp, yaka paça dışarıya atıldığını öğrenmiştik. Bu ortaya çıkınca Osman Şimşek de olayı doğrulamış ama dayağın sebebini açıklamamıştı.

İçişleri Bakanlığı’na bağlı teşkilatlardan birinin başındaki isimle konuştum dün. Kendisine “Fetullah Gülen’in zehirlenmesinden sonra durum nedir?” diye sordum.

Alman devletinin resmî yayın organı DW, Türkiye Çerkesleriyle ilgili 10 dakikalık mini bir belgesel yayınladı. DW, bu belgeseli sosyal medyadan “Dünyada en fazla Çerkes nüfusu Türkiye’dedir ve maalesef en büyük asimilasyon da” başlığıyla duyurdu. Başlığa çıkarılan bu cümle aslında röportaj yapılan Çerkes yazar Sayın Fahri Huvaj’a aitti. Huvaj, Çerkes dillerine hâkimiyeti ile bilinen önemli bir isim. Belgeselde kastedilen asimilasyon ise Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren başlayan ve bundan 15 yıl öncesine kadar da devam eden aktif asimilasyondu. Çerkesler köylerinden kopup çok çabuk kentlileştikleri ve eğitim ortalamalarını yükselttikleri için de giderek kendi dillerini, kültürlerini, âdet ve geleneklerini terk ettiler ki bunu da “pasif asimilasyon” olarak adlandırabiliriz...

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed el-Nahyan’ın gelişi ve ülkesinin kısa vadede Türkiye’ye 10 milyar dolarlık yatırım yapacağını açıklaması, orta vadede bu yatırımların 100 milyar dolara çıkacağının belirtilmesi muhalefete dert oldu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan konuşmalarında “Enflasyon bir sonuçtur, faizi düşürürsen enflasyon da düşer” diyor. Döviz spekülatörlerinin, IMF’ci mandacı iktisatçıların tezini biliyorsunuz.

Dünyanın “Ali kıran baş kesen”i ABD, Türkiye’deki muhalefete, FETÖ ve YPG’ye verdiği sözü tutmak, Türkiye’ye “demokrasi” getirmek için kararlı adımlar atmaya başladı!