Halime Gürbüz

Hındırı nın dııın... Uzayın bilinmeyen sırları belgeselimizde bu haftaki konumuz; pişmaniyenin gizemi... Bu denli sevilen, asırlardır yene gelen bu tatlının nerede yendiği? Pişmaniye Türk mutfağının demirbaşıdır; vardır, biliriz severiz ama yiyeni hiç görmeyiz! Kim, nerede nasıl yutar bilmeyiz. O, sadece ve sadece kutusundadır…

Öldüğümüzde paramız bankada kalır… Ama yaşarken hiçbir zaman harcamak için ‘yeterli’ paramız yoktur... Çin’de zengin bir iş adamı öldüğünde bankadaki 1,6 milyar dolar eşine kaldı. Eşi de adamın şoförüyle evlendi. Şoför şöyle söyledi: “Ben hep patronum için çalıştığımı sanırdım…

Çok akıllı olduklarını zannedip kendinden daha aşağıda olan insanları sömürmeye çalışanlara, haksız kazanç peşinde koşan, selamı dahi nakde çevirme hesabı yapanlara gelsin...

Yaşlı ana şehirdeki oğullarına mektup yazar;

Nafakasını sırtında ağır yük taşıyarak kazanan hamalın biri namazlarında daima “Ya Rabbi, bana ne vereceksen hayırlısını ver, bir ekmek de olsa hayırlısından ihsan eyle” diye dua ediyormuş. Adamın hep aynı duayı tekrarlaması yanındakilerin dikkatini çekmiş. Nihayet biri, bir gün sormadan edememiş:

Genç adam, Japonya'yı bir baştan bir başa dolaşıp ünlü ustaların bulunduğu okulları gezer. Araştırır, soruşturur, tek tek ziyaret eder.

Kadının birisine arkadaşları “Senin” demişler “kocana karşı bir ayrı bağlılığın, hürmetin var. Söz ağzından çıksın yeter. Bir dediğini iki etmiyorsun. Hâline hem şaşıyor, hem imreniyoruz.”

Michael Jackson’ın şarkısındaki “Eni veci vokkey, so eni veci vokkey, ar yu okkey" nakaratı kadar karmaşık ve anlamsız günlerden geçiyoruz...

Babası yeni evlenen oğlunun evine tebrike gider...

Fâni dünya hoştur amma, akıbet mevt olmasa...

‘Her koyun kendi bacağından asılır’ sözünü neredeyse hayat felsefesi hâline getirdik. Bireysellikle bencilliği karıştırmamak, toplumsal sorumluluklardan da kaçmamak gerek... Hele de salgının bulunduğu, afetlerin dizi dizi olduğu, dejenere hayatların normalmiş gibi sunulduğu, ahlaki ve cinsel tercihleri çarpık insanların, gözümüze gözümüze sokulduğu bir de üstüne alkış tutulduğu zamanda...

​Motoru ciğerli, yürüyeni giderli... Al bin git! Bir kuruş masrafı yok... Dosta gider... Pandeminin ilk dalgasında bir süre yurt dışından araç girişi olmadığı; gelenin de hayli zamlı olmasından ikinci el araç piyasası patladı. Talep de fiyatlar da arttı… Dürüst satıcılara denk gelmenizi diliyor ilanları didiklemeye başlıyoruz…

Fakirin yemek bulmak için metrelerce yürüdüğü, zenginin ise yemeği sindirebilmek için metrelerce yürüdüğü tuhaf bir dünyada yaşıyoruz. Para, maddiyat nerdeyse hayatın odak noktası. Oysa ki daha değerli olanları hatırlamakta fayda var....

Peyami Safa’nın şöyle bir sözü vardır; “Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır… Zaman, insanları değil armutları olgunlaştırır.” Geçen zamanla değil, değerlendirilen zamanla ortaya çıkan bir edinimdir. Kazanılması için ‘kaybetmenin’ şart olduğu bir şeydir ‘Tecrübe’... Ona sahip olabilmek için o yolda bir şeyler kaybedilmelidir. Kaybedilen bazen para, bazen zaman, bazen de en sevdiklerin olabilmektedir…

-Hangi çiçek, diğerini sarı açtı diye ayıplar? Hangi kuş, farklı ötünce diğerine yasak koyar? Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar. Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar…

Kadın, avlanmanın kesinlikle yasak olduğu, yakalanınca yüklü para cezalarının kesildiği millî parkta, göl kenarında kucağında kocaman bir balıkla polis müdürüne yakalanır. "Avlanma izniniz var mı?.." diye sorar polis müdürü. "Yok" der kadın, "Gerek de yok, çünkü bu benim evcil balığım... Ama tabii evde canı sıkılıyor. Ben de arada buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, ıslık çalıyorum dönüp geliyor, alıp eve götürüyorum..."

Ateş pahası Padişah, adamlarıyla birlikte avlanmaya çıkmıştı. Bir ceylanın peşinden koşarlarken zamanın nasıl geçtiğini anlamadılar.

"Ya Rabbi! Sana hamdettiğim için de hamdederim." (N.F. Kısakürek) Padişah vezirini huzuruna çağırarak sorar:

Eylül ayındayız, sonbahar kapıda.

İşan Hüseyni, çok zor ulaşılan başarılara sahip Pakistanlı bir doktor. Ünlü doktor üstün başarı ve hizmetlerinden dolayı sık sık uluslararası konferanslara katılıyor.