Halime Gürbüz

Şairin dediği gibi: “Bazen sadece yorgun oluyor insan, ne küs ne yalnız ne de âşık...”

O bir, mutfak dalında doktora tezi! O biir, tatlı âleminin yamalı bohçası, rejimdeyken bile kazara iki kâse yenileni!

Kadınlar silmeyi sever… Elinde bez bütün gün orayı burayı siler.

​Annelerin klişeleri, hafif huysuz ama sevimli. Ve hiç kızmayan yok, nesilden nesile geçişli... Anne olduğunuzda siz de kendinizi bu laflardan birini söylerken bulabilirsiniz...

Bir iş adamının işleri bozulmuştu. Ne yaptıysa olmuyordu. Bir zamanlar başarılı be varlıklı olmasına rağmen şimdi borç altındaydı!

Delinin biri kuyuya taş atıyor, kırk akıllı çıkaramıyor. Moda, bu işte!.. Birilerinin uydurdukları sayesinde tek tip insanlar olmak; hem bedenen hem de zihnen. Birileri bizimle dalga geçiyor, kuytuda da kıs kıs gülüyor…

Bir varmııış, bir yokmuuuş...

Sultana yakın olan bir adam ona hep: "İyilere iyilik et. Kötüleri de affet. Çünkü iyiler iyiliğe layıktırlar, kötüler de nasıl olsa Allahu Teala’dan cezalarını bulurlar.” derdi.

Herkesin huzurlu, keyifli ve bereketli bir bayram geçirmiş olmasını dileyelim ve bayram ziyaretlerinden adap meselesini irdeleyelim.

Şöhretmiş, mevkiymiş, kariyermiş hepsi boş be yaa...

Sünnet düğünüydü, düğündü nişandı derken bir yaz mevsimiyle birlikte düğün sezonu da yavaş yavaş sona eriyor. Geleneksel düğün sporumuz halaylar da. Ancak o da ne? Yine ve yeniden bir vaka!..

Hadi sessiz sinema oynayalım. Yerli…

Nişanlı çift evlenmeden önce aralarında konuşarak anlaşmış; "evlendiğimiz günün sabahına eve kim gelirse gelsin kapıyı açmayacağız" diye birbirlerine söz vermişti.

Saf olabilirim, Ama salak biri değilim.

Profesör, elinde bir fare ve kutu ile salona girdi. Öğrencilerin şaşkın bakışları arasında fareyi kutunun içine koydu ve kutuyu kapattı. Salona dönerek;

Erkekler sadıktır… Berberlerine… Hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar.

​Dönem dönem çocuk isimlerinde fenomenler gelişir, değişir. Ama genelde pek sıkıntı yaşanmazdı. Çok çocuklu ailelerin bazılarında isim koyarken yaşanan bir kafiye kaygısı vardı o kadar. Hale, Jale, Piyale gibi klasikler, Kartal, Şahin, Doğan gibi Tofaş aşkı, bizim komşununki gibi Fethiye, Fikriye, Fahriye, Bedriye, Zülfiye benzeri uzun metrajlı çalışmalar da görülmekteydi...

Sisal, Agavaceae familyasından sert coğrafi koşulları seven, içerdiği sağlam ve dayanıklı lifleri sayesinde tekstil sanayisinin gözdesi bir bitki türü.

Aaah Maraş dondurması... Lezzeti sarmış cihanıı lakin zordur alması!.. Efem, Maraş dondurması alırken mağdur olan birçok okurdan telefon aldık. "Bııyyyrrrrin, Maraş donduurmaa" eşliğinde dondurmayı kapmak için müşterileri dakikalarca kıvrandıran bu şahısları öncelikle kınayalım, gerek yanındakilere gerekse kız arkadaşına hanımına çoluğa çocuğa rezil olanlara "geçmiş olsun" diyelim, bir hal çaresine bakmaya çalışalım...

Anaokulu, oyun grubu, yaz kampı, kültür-kuşak farkı diye tutturanlara...