Hasan Sarıçiçek

Güneş'in altın çocukları Arnavutluk önünde zorlandı ama sonunda 3 puanı Cenk ile buldu. Şimdi sen düşün Fransa!

Bir penaltı, Burak ve Diaby'nin golleri Beşiktaş'ı Alanya önünde kendine getirdi.

İşler kötü gidince arkası çorap söküğü gibi gelirmiş. Artık Beşiktaş için Avrupa hayal...

Dorukhan, “özel görevi” kaldıramadı. Caner hücumu düşünürken savunmayı unuttu ve Sosa’nın füzesi Beşiktaş’ı dağıttı.

Beşiktaş her hâliyle geçen seneyi aratıyor. Ligin beş haftası geride kaldı ama takımın akordu bir türlü oturmadı…

Futbolcular, üç sıklet aşağıdaki Slovan gibi bir rakibe karşı bile hocanın istediğini yerine getiremiyorsa ne yapsın Avcı?

Daha 6. dakikada 10 kişi kalan Beşiktaş hızlı, cesur ve atak rakibi Gazişehir karşısında ne yapabilirdi ki?

Hiç beklenmedik bir oyun ve zoraki alınan bir sonuç... Ama Ozan’ın golü ilaç gibi geldi.

Saat: 19.05!

Hamle için neden bu kadar bekler bir hoca, Avcı’yı anlamak güç. Ya Vida inisiyatif kullanmasaydı!

Ne acı! Az daha pişmiş aşa su katacaktı Trabzonspor, 3-1’den tur mu verilir! Verilmez! Vermedi de…

Ah şu hakemler! Diagne’nin elle oynamasına hakem penaltı çalsa aslan süt dökmüş kediye dönerdi…

Sen neymişsin be Caner? Çalım, asist ve gol; ne ararsan mevcut... Sanki tek başına Beşiktaş'ın ateşleyicisi, tebrikler...

Ayağa kalkın ve büyük Trabzonspor'u saygıyla selamlayın, demiştim geçen yazımda yanıltmadım sizi. Ancak...

İnsanlar yanlış yapabilir ancak büyük insanlar hatalarını görür ve düzeltir... Ki, erken hataların büyük yararı olur hayatta.

Ayağa kalkın ve Türk futbolu adına büyük Trabzonspor'u saygıyla selamlayın...

Galatasaray, Akhisar’dan rövanşı aldı, Koleksiyoncunun 20. kupası (!) Acaba bu kupayı İmparator’a mı yazmalı yoksa asistanlarına mı?

Fransa mı, tuzla buz... Her şey çok güzel, inanın ehil ellerde daha da güzel olacak.

Türkiye, Güneş gibi yükseliyor ancak ay-yıldızı asıl parlatacak olan Özbekistan değil Fransa maçı.

Biliyorum kolay olmayacak Güneş’siz Beşiktaş’a alışmak ama hayat böyledir işte...