İsmail Kapan

Son üç ayda yaşanan üç ayrı helikopter kazasında, 32 can verdik. Bu kadar sık vuku bulan kazaların mahiyeti, sebepleri ve yeterince tedbir alınıp alınmadığı üzerinde düşünmemiz gerekiyor…

Irak’ta zuhur eden, onunla Suriye’yi kan gölüne çevirdikten sonra Türkiye dâhil pek çok ülkede vahşi saldırılar gerçekleştiren; yüzyılın en kanlı terör örgütü DEAŞ, bu defa Afganistan’da dehşet saçıyor!

Geçmiş yıllarda ramazan ayı her yaklaştığında, yoğun şekilde çarşı-pazar haberleri medyada yer alırdı. Sebze-meyveden yufkaya, kırmızı-beyaz etten hurmaya, fiyatların el yaktığı işlenirdi…

Bugün konuşmakta olduğumuz yeni hükûmet sisteminin zemini, esasen geçen yirmi yıllık zaman zarfında adım adım teşekkül etti. Bazı kritik gelişmelerin mahiyeti hayli sonra fark edilebildi.

​Ana muhalefet partisi, bir türlü ülkedeki siyasi değişim ve dönüşümleri tam ve doğru biçimde okuyamıyor… O yüzden de istediğini alamıyor. Bu, ciddi bir muhalefet sıkıntısının işareti…

Üstat Necip Fazıl’ın “Gençliğe Hitabe”sinde, muhteşem bir şekilde tarif ettiği gençliği özlüyoruz; “Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik… Zaman bendedir ve mekân bana emanettir şuurunda bir gençlik!”

Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün ilk defa yüz yüze geleceği ABD Başkanı Trump ile çok önemli bir görüşme yapacak… Erdoğan’ın “Milat” olarak tanımladığı bu ziyaret, bakalım hangi sonuçları doğuracak?

Cumhurbaşkanı’nın AK Parti’ye dönüş haberlerinin gölgesinde kaldığı için medyada geniş yer almasa da, Türkiye ile ABD arasında, PYD/YPG konusunda çok ciddi gelişmeler yaşanıyor!..

CHP referandum sonuçlarını hazmetmekte zorlanıyor. 16 Nisan akşamından beri kendince bazı adımlar atmaya çalışıyor. Ancak şu ana kadar başvurduğu yollardan netice alması mümkün değil.

“Endişeli Batı” Türkiye’yi Doğu’dan ve Batı’dan kuşatmak için her yolu deniyor!.. Strasbourg’da güya Avrupa Değerleri ile bizi sınamaya tabi tutarken, Irak ve Suriye’de Kürt Devleti için bastırıyor…

Uzun zamandır politik ve ekonomik olarak kan kaybeden Fransa, bazılarına göre şu sıralarda yeni bir devrime hazırlanıyor. Fakat bu devrimin Fransa’yı nereye sürükleyeceği meçhul…

Yarım asırlık istikrarlı ve güçlü yayın hayatına sahip olmak, bir gazete için hakikaten büyük zenginliktir. Hele bu zaman zarfında, okuyucularının zihninde ve kalbinde silinmeyecek izler bırakmışsa...

Türk halkı, yüksek irfanı ve dost-düşman herkesin kabul etmesi gereken, siyasal katılım bilinci ile çok önemli bir karar verdi. Türkiye’nin siyasi yönetiminde artık yeni sistem devreye girecek.

​Anayasa değişikliği için lehte ve aleyhte hemen her şey söylendi. Şimdi sıra milletin vereceği karara geldi. Ve millet yarın sandık başına giderek, o kararı verecek. Herkes bu karara saygı duyacak.

Amerikan Dışişleri Bakanı Tillerson’un Moskova ziyaretinden ne gibi ‘somut’ sonuçlar çıkar acaba? Yahut daha açık soralım, gerçekten somut sonuç/lar çıkabilir mi yoksa havanda su mu dövülür?

Mısır’da iki Kıpti kilisesinde patlayan ve en az 45 kişinin ölümüne yol açan bombalar, ülkede nereye uzanacağı kestirilemeyen bir olağanüstü hâl ilanına zemin hazırladı. Durum oldukça kritik!

2011 yılından beri Suriye’deki vahşeti seyretmekle yetinen Amerika, son kimyasal saldırıdan sonra nihayet harekete geçti. Suriye’de dün itibarıyla, katil Esad için yeni bir sürecin başladığını söyleyebiliriz.

Suriye’de, muhaliflerin kontrolündeki İdlib’de; Sarin gazıyla öldürülen onlarca küçük çocuğun cansız bedenini gördükten sonra, Esad’a katil, cani, adi, alçak, hayvan demek yüreğimizi soğutur mu?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, referandum kampanyasına zayıf bir şekilde başladı ve öyle devam ediyor. Sandığa iki hafta kala sivri bir iddia ile dikkat çekmeye çalışıyor. Peki, sonuç ne olur?..

Hamle üstüne hamle yapıyorlar… Hamle dediysem öyle dürüst, mertçe hamleler değil. Tamamı “Bel altı vuruş” niteliğinde!.. Bu namert davranışlar canımızı sıkıyor elbet. Ama hiçbiri şaşırtıcı değil.