İsmail Kapan

Geçen haftanın toz kaldıran gelişmelerinden biri de, bazı medya patronlarının Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonuna (28 Şubat Alt Komisyonu) gidip ifade vermesiydi...

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde, 10-12 Ekim tarihlerinde, III. Ulusal Baraj Güvenliği Sempozyumu ve Fuarı düzenleniyor. OGÜ ev sahipliğinde, Baraj Güvenliği Derneği'nin organizasyonu ile gerçekleştirilecek olan, uluslararası katılımlı sempozyumda, barajların güvenliği ile ilgili toplam kırk beş bildiri sunulacak...

Zira Suriye sınırlarını aşacak bir çatışma ortamının, bir anda bütün Bölgeyi etkilemesi ve küresel dengeleri altüst etmesi işten bile değil!..

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Meclis açılışında yaptığı konuşmadan yola çıkarak, yapılan kimi yorumların ne kadar zorlama olduğu hemen sırıtıyor...

Son derece uyduruk ve alçakça bir film yüzünden, son dört-beş gündür yaşanan trajediyi çaresizce izlemekten başka elimizden bir şey gelmiyor! İslâm Dünyasında müthiş bir dağınıklık ve başıboşluk var. Bundan dolayı her türlü kirli tuzak ve provokasyon, çok rahat karşılık buluyor...

George W. Bush, 11 Eylül saldırılarından sonra; "Ya bizim yanımızdasınız, ya da bize karşısınız..." çıkışıyla, adeta bütün dünyayı terörize etti. Teröre karşı başlatılacak küresel savaşı, "Haçlı Seferi- Crusade" olarak tanımladı...

Bundan tam 21 yıl önce, ekonomik çöküntü sebebiyle; Doğu Bloku'nun iskeleti olan Sovyetler Birliği, kansız bir şekilde dağılırken, devrin ABD Başkanı Baba Bush, durumdan vazife çıkarıp rant devşirmeye çalışıyordu... Doğrusunu isterseniz, bir hayli başarılı oldu da!

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Afyon'daki facia hakkında yaptığı açıklama, başlı başına bir facia niteliğinde!..

Yirmi beş askerimizin hayatına mal olan, Afyon'daki faciadan hareketle, bazıları aceleyle TSK'yı hedef alan haksız ve ölçüsüz eleştiriler yapıyor.

Meşhur hikâyeyi herkes bilir. Nasrettin Hoca merhum, bir gün merkepten düşünce, etrafında toplanıp laf kalabalığı yapan topluluğa şunu demiş: "Çabuk bana merkepten düşmüş birini bulun. Halimden ancak o anlar..."

TBMM Mülteciler Alt Komisyonu, dün, son günlerde yoğun tartışmalara konu olan, Hatay'daki Apaydın sığınmacı kampını ziyaret etti. Bu komisyonu CHP ve BDP'li üyeler boykot edip katılmadı. Oysa son on gün boyunca, CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve yardımcısı Hurşit Güneş, bu kampta yasa dışı esrarengiz olaylar döndüğünü iddia ediyordu...

Evet, hepimiz biliyoruz ki, bugün ne söylesek söyleyelim, önceki akşam ateş düşen on hanedeki feryatları dindiremeyiz. "Ateş düştüğü yeri yakar." diye, hep tekrar ediyoruz. Ama her seferinde o kaskatı gerçeği bir defa daha zihinlerimize kazıyoruz. O yüzden, bugün söylenecek bütün laflar, yanan yüreklerin sızısını hafifletemez.

Başbakan Erdoğan'ın önceki akşam bazı gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle, Kanaltürk kanalında yaptığı söyleşide; söylediği şeylerin çoğu, esasen daha önce çeşitli vesilelerle seslendirdiği görüşleriydi...

Komplo teorileri her memlekette vardır ve her zaman boldur. Ama komplonun bile bir sınırı olmalı değil mi?

Hani derler ya, 'İşte Vali dediğin böyle olmalı...' Hatay Valisi Celalettin Lekesiz, dün, tam bir "DEVLET ADAMI" kimliği ile kamuoyuna; her satırına ve her kelimesine tereddütsüz imza atacağımız, son derece önemli açıklamalarda bulundu.

Meclis Başkanı Cemil Çiçek, dün terörle mücadele konusunda önemli bir çıkış yaptı. Terörist saldırıların fazlasıyla tırmandığı bir sırada, Meclis Başkanının; toplumun bütün katmanlarına, teröre karşı siyaset üstü bir anlayış ve toplumsal ölçekte mutabakat sağlanmış, kararlı bir mücadelenin sergilenmesi için yaptığı çağrı çok önemli.

Cumhurbaşkanı Gül'ün Kırgızistan seyahati, Gaziantep'teki vahşi terör saldırısının gölgesinde başladı. Cenaze namazına katılmak için, önce Gaziantep'e gidince, program daha baştan değişikliğe uğradı.

Bölücü hainler, halkı birbirine düşürmek için; tam da bir bayram gününde, Gaziantep'te halk katliamı yaptı. Ama başarılı olamadılar ve olamayacaklar. Bakınız katliamın ertesi günü, Şırnak Uludere'de meydana gelen trafik kazasında, yaralı askerleri sırtında taşıyan insanlar, bir can kurtarmak için cansiperane gayret içinde...

Bayrama girerken Ovacık ve Şemdinli'de meydana gelen iki olay, siyasi gündemin birinci maddesine oturdu.

Bütün İslam âlemi için, bugün müstesna bir gün. Rahmet ve mağfiret ayı olan Rama-zan-ı şerifi idrak etmiş olmanın ve bu vesileyle yapılan ibadetlere verilecek büyük sevaplara kavuşmanın, dolayısıyla Allahü teâlânın vâsi rahmetine gark olmanın sevincini yaşıyoruz.