Jin. Opr. Dr. Nevra Topalismailoğlu

Hamile kadınların düzenli ve sağlıklı beslenmeleri hem kendi sağlıkları açısından hem de çocuğun gelişmesi açısından çok önemlidir. Fazla ve düzensiz beslenme annede gereksiz kilo alımına sebep olabildiği gibi kötü beslenme de hem anneyi zayıf bırakmakta hem de çocuğun sağlıklı büyümesini engellemektedir. Bu gün gebe kadınlar için bir günlük sağlıklı beslenme programı hazırladık

Çocuk sahibi olmak için başvuran çiftlerin bir kısmında yapılan testlerde ne kadında ne de erkekte kısırlığı açıklayabilecek bir sebep bulunamamaktadır. Tıbbın imkanları ile sebebi açıklanamayan bu kısırlık tipi 'İdiopatik İnfertilite' olarak isimlendirilmektedir. Sebebi tam olarak bilinememesine rağmen psikolojik sebepler ve stres de etken olarak suçlanmaktadır.

64 yaşındayım ve 2 yıldır aralıklı devam eden beni rahatsız eden baş ağrılarım var. Birçok hekime gittim, fakat verilen ağrı kesiciler kesin çözüm olmadı. Ne yapabilirim (K. K- Manisa)

Baş ağrıları toplumumuzda çok sık rastlanan bir şikayet olmasına rağmen maalesef yetersiz bir şekilde teşhisi ve tedavisi olmaktadır. Hastalar nereye gideceklerini bilmeden hekim-hekim gezip şifa aramaktadırlar. Unutmamak gerekir ki devamlı olan ve ağrı kesici ilaçlara cevap vermeyen baş ağrılarını ciddiye almak gerekmektedir.

¥ 6 aylık ilk çocuğuma hamileyim. Kan uyuşmazlığı nedeniyle iğne yaptırmam gerektiği söylendi. İğnenin bebeğime zararı olur mu? İğneyi yaptırmazsam ne olur? (K.L-Sivas)

Yurt dışında yaygın olarak kullanılan cilt altı korunma sistemleri ülkemizde pek yaygın değildir. Daha önce bu yöntem Norplant ismi altında Sağlık Bakanlığı tarafından bazı merkezlerde uygulanmış olmasına rağmen yeterince rağbet görmedi. Bunun değişik sebepleri vardır, en önemlileri herhalde yeterince anlatılamadı veya takılıp çıkartılması küçük bir müdahale gerektirdiği için kadınlarımız ilgi göstermedi.

Kadınlarda, hormonlarda olan dengesizlikler çocuk sahibi olmalarına engel olan sebeplerin başında gelir. En sık buna sebep olan hormon da halk arasında "süt hormonu" olarak bilinen Prolaktin hormonudur. Süt hormonu, beyinden salgılanan bir hormon olup normalde sadece emzirme esnasında salgılanır.

Spiral rahim içine yerleştirilen ve üzerinde bakır bulunan ve ucunda çekmek için ipi olan plastikten yapılmış bir araçtır. Değişik şekillerde ve büyüklükte piyasada spiraller bulunmaktadır. Bunların en sık kullanılanı T şeklinde olan spirallerdir. Spiralleri genellikle ağrısız takılması için âdetin son günlerinde taktırmak gerekir. Kaç yıl dayanacakları üzerinde bulunan bakır miktarına göredir. Piyasada 3 ila 10 yıla kadar takılı duran spiraller mevcuttur.

Lohusaların süt verdikleri dönemde gebe iken olduğu gibi aynı şekilde beslenmelerine ve kullandıkları ilaçlara dikkat etmeleri önemlidir. Hem gebelik hem de süt verme dönemi beslenme açısından kadının hayatındaki en zorlu dönemlerden biridir.

Hemen hemen her kadın doğum uzmanı rutin muayeneleri sırasında anneyi takip ederken çocuğu da ultrasonografi ile takip eder. Ultrason tekniği günümüzde gebelik muayenelerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu teknikte kulağımızın duymadığı boyuttaki ses dalgaları ultrason cihazından anne karnındaki bebeğe gönderilir ve ses dalgalarının farklı yansımaları ekran üzerinde görüntüyü meydana getirir.

Süt hormonu (Prolaktin) beyinden salgılanan bir hormon olup normalde sadece emzirme esnasında salgılanır. Bu hormonun lohusalık dışı dönemde normal olmayan şekilde salgılanması yumurtlamayı engellemesinden ötürü çocuk sahibi olmanız zorlaşacaktır.

Günümüzde anne karnındaki bebeklerde zihinsel genetik bir problem olan Down Sendromunun belirlenmesi için en sık 'Üçlü Test' olarak isimlendirilen bir yöntem kullanılmaktadır. 'Üçlü Test' gebeliğin dördüncü ayında anne kanındaki 3 adet hormonun bir bilgisayar programı ile değerlendirilmesiyle yapılmaktadır. Bu testin güvenirliliği yaklaşık olarak % 70'tir.

Oluşmuş olan osteoporozun geri dönüşümü çoğu kez çok zordur. Yapılması gereken gelişimini yavaşlatmak ve osteoporozu önlemektir. Gelişmiş osteoporozun tedavisinde günümüzde ağızdan alınan veya burundan sprey şeklinde uygulanan bazı ilaçlar kullanılmaktadır. Çok uzun süre ve maddi külfet gerektiren bu tedavi iyi bir takip gerektirmektedir.

Erozyonun veya halk arasında söylendiği gibi rahim ağzında oluşan yaraların nedeni uzun süre devam eden ve tedavi edilmeyen iltihaplardır. Ağrı, devamlı akıntı, ilişki sonrası ağrı-kanama gibi belirti verebildikleri gibi genelde hiçbir şikayete neden olmazlar ve bir kadın doğum uzmanının muayenesi esnasında tespiti yapılır.

Bu kadar fazla endişelenmenize gerek yok çünkü myomlar iyi huylu urlardır. Kansere dönme ihtimalleri çok azdır. Her 10 kadından yaklaşık 4 tanesinin rahminde myom çıkmaktadır. Bu myomlar değişik boyutlarda ve sayıda olurlar ve genelde birden fazladırlar. Genelde en sık belirtileri adet kanamasının fazla olması, bel ve kasık ağrıları şeklindedir.

Oluşmuş olan osteoporozun geri dönüşümü çoğu kez çok zordur. Yapılması gereken gelişimini yavaşlatmak ve osteoporozu önlemektir. Gelişmiş osteoporozun tedavisinde günümüzde ağızdan alınan veya burundan sprey şeklinde uygulanan bazı ilaçlar kullanılmaktadır. Çok uzun süre ve maddi külfet gerektiren bu tedavi iyi bir takip gerektirmektedir.

Hayır. Sadece korku nedeni ile sezaryen olmanı önermem. Doğal olarak ilk çocuğuna hamile olan kadınlar doğumun ne olduğunu bilmedikleri için özellikle doğum zamanına az bir süre kaldığı zaman korkuları başlar ve normal doğum yapmak istemezler.

40 yaşındayım ve karın ağrısı şikayeti ile gittiğim dahiliye doktoru yaptırdığı ultrasonografide yumurtalıklarımın bir tanesinde kist olduğunu söyledi. İlaçla tedavisini planladı. Bir kadın doğum uzmanı ile görüşmemi önerdi. Çok endişelendim.

Cep telefonları son 4-5 yıldır günlük yaşantımızın ayrılmaz parçası haline geldi. Şu ana kadar cep telefonlarının yaydığı dalgaların karnınızdaki çocuğa veya sizin gebeliğinizin devamına olumsuz bir etkisi olduğunu belirten bir tıbbi bilgi mevcut değil.

Myomlar iyi huylu rahim urlarıdır. Kansere dönme ihtimalleri çok azdır. Her 10 kadından yaklaşık 4 tanesinin rahminde myom çıkmaktadır. Bu myomlar değişik boyutlarda ve sayıda olurlar ve genelde birden fazladırlar. Genelde en sık belirtileri âdet kanamasının fazla olması, bel ve kasık ağrıları şeklindedir. Her yaşta ortaya çıkabilirler. Eğer rahmin iç kısmına yerleşirler ise âdet kanamaları çok ve uzun olur.