Kemal Belgin

Başakşehir topun arkasına geçerek rakibini sıkıştırmayı denedi, Beşiktaş da istekli oyunuyla golleri bulmayı başardı...

Ekranda alt yazı geçiyor; Ali Koç'a 15 gün ceza çıktı... “Offff be” demişim evde...Millet ayağa kalktı endişeyle...PFDK çok haşin (!) davranmış. Peki nedir bu cezanın tahribatı? Şudur, resmî yazışmaya bu sürede imza atamaz, bir de şimdi adı VIP tribünü olan yerde maç izleyemez. Ne ağır ceza değil mi?

Bu kadar basit top kayıpları yapan, top kaptıran bir takıma karşı daha ilk yarıda tabelanın artması beklenirdi…

Beşiktaş’ın dün akşamki galibiyetini çok şeyin denk gelmesine bağlayabiliriz

Erol Bulut’un oyuncu değişiklikleri “topu ön tarafa geçirin meğerki rast gele” oyun planını uygulamaktı…

Ne zamandır sürüp gider bu masal... Ne mi? Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ile teknik direktör Sergen Yalçın arasındaki, "Sözleşme yenileme veya yenilememe" masalı... Ve dikkat çeken de Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışında müthiş bir şekilde ortaklığı... Buna rağmen mi?

Uğurcan’ın özellikle ilk yarıdaki kurtarışları skor tabelasının F.Bahçe adına kısır kalmasına sebep oldu…

Geçtiğimiz pazartesi, yani 22 Şubat’ta Enver Ağabey’in vefatının 8. yılında hasretle, fazlasıyla gurur ile andık. Unutamadığım o anım yine canlandı. Bir gün gazetemizin toplantı salonunda Enver Ağabey’in çalışanlara sesleneceğini belirtti kardeşlerim. Ve Sadık Söztutan Kardeş’im, benim de mutlaka katılmam gerektiğini söyledi.

Öyle bir kaleci ki, G.Saray’ın elde edebileceği bütün başarılarda başrolü kimseye bırakmayacak anlaşılan...

Gerçekten de çok ömürsün Türkiye Futbol Federasyonu... Sen tut, Fenerbahçe'ye, sokağa çıkma yasağının olduğu saatlerde tribünlere 3 bine yakın tuhaf sağlıkçı aldığı için 72 bin lira para cezası kes...

İki takımın hocası da yaptıkları ve yapmadıkları oyuncu değişiklikleriyle bu işin ne kadar acemisi olduklarını gösterdi…

Şu Boğaziçi meselesi geçtiğimiz hafta sonuna doğru bizim Kadıköy'e de sıçradı. Yaygaralar, sloganlar falan filan... Bizim evin önünden sık sık geçit yaptılar. Şöyle bir baktım da, pek öyle hakiki üniversiteli göremedim...

Biri son şampiyon, biri Türk futbolunun büyüklerinden… İtiş kakış, pas hataları, yerlerde sürünmelerle geçti gitti koca 120 dakika…

Son dönemlerde ‘büyük’ maçlarda futbola hep hasret kalıyoruz. Kadıköy’deki derbi de onlardan biriydi…

Abdullah Avcı’nın Trabzonspor’a kazandırdığı en çarpıcı oluşum, takımın her türlü aksiyonda birlikte hareket etmesidir…

Galatasaray zorlu Gaziantep maçından 3 puanla çıkmasını bildi. Tabii ki bunda ev sahibinin yeni teknik adamının da rolü vardı. Neyse orayı geçelim. Aynı Galatasaray, Başakşehir’i de net skorla saf dışı bıraktı.

Muslera’nın kurtardığı penaltı maçın dönüm noktası oldu. G.Saray doğru kadroyla doğru oyunu ortaya koydu…

F.Bahçe, ilk yarıda sahip olduğu her topla hücuma gidebilen ama oralarda bitirici vuruşlar bulamayan bir ev sahibiydi…

Galatasaraylı Diagne pozisyonda tabanı çok yükselterek rakibinin topa uzanan kafasına vurmuştu. Kırmızı ile dışarı çıkarken cezasının iki maç olacağını kime sorsanız altına imza atardı.

Kayseri’nin genç kalecisi Doğan da olmasa, ligin on gollü fark rekorunun tekrarlanması son derece doğal olacaktı.